ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

Tanzimat bir kazanç mıydı? (1)

serkan tepe

15 Haziran 2013 Cumartesi 22:53
  • A
  • A

Türk tarihinde yabancılaşma ve gelişebilmek için yalnız batılılaşmanın olduğunu düşünüp bu uğurda verilen ve değerlendirilen “Tanzimat” durumu Osmanlı için yeterince düşündürücü bir olgudur.

Dönemler boyunca üç kıtaya hakim olup farklı ırklar, milletleri bünyesinde var edip; idari, siyasi, içtimai ve iktisadi yapı itibariyle XV. Yy’ın tek büyük devleti olma vasfındayken Osmanlı İmparatorluğu XVI yy.da ne oldu da bir anda dördüncü sıraya düşecek kadar kötüleşti. Hep ard arda gelen tesadüfler mi bu kadar uzun süre Osmanlıyı ayakta tuttu. Osmanlı bu kadar aciz ilimden bir haber, irfandan bu kadar uzaktı da asırlarca yolunu nasıl çizdi ? Bu devlet emperyalist görüşleri hep sinesinde taşıyordu da hep haksızlığı ön planda tutuyordu da bunca karşıt ırkı bunca savaşçı ruhu içinde nasıl barındırabildi ? Bu ırklar tamda çözülme sürecindeki bir imparatorlukta “milli” duygularla “milliyetçi” nutukları hangi güç hangi yürekle atabiliyordu ? Osmanlı dostlarını ve düşmanlarını bilememekten mi kaybetmişti ?

Osmanlının batılılaşma temayülü ilk defa II. Osman’a rast gelmekteydi (1618-22) Daha sonra gelen padişahlar kendi dengeleri ve düşünceleriyle yenilikleri aldıysa da bu döneme gelene kadar askeri açıdan alınanlar elbet var olsa da kültürel açıdan bir alım söz konusu değildi.

Tanzimat’a gelene kadar zamanın siyasi şartlarına göre müsbet olarak değerlendirilen Kanuni Sultan Süleyman’ın 1535’te Fransa’ya tanıdığı imtiyazlar, 1740 yılında ise bu imtiyazlar diğer Avrupa devletlerine de tanınmış olup, bu daim hale getirilince, Osmanlı ekonomisi elbet kötü bir duruma yönelmişti. Fransız inklabının fikri safhada son durumda Osmanlı İmparatorluğu’nda sıkıntılar ve çökeltiler meydana getirince XVII. Yy ‘dan itibaren imparatorluk çözülmeye başlamıştır. Bu hastalığı devlete bulaştıranlar aynı zamanda ilacında kendilerinde olduğunu söyleyerek Osmanlı ya tanzimat’ı dayatmışlardır.

Osmanlının tanzimat ile geniş ayrıcalıklar ıslahatlarda bulunması ve bunları Avrupa da arayan oradan alan Osmanlının sebebi ise bu dönemde Avrupa’nın ıslahatsal bir merkez olmasıydı. Ve aslında millete milliyete özgü bir ıslahat yapılmasındansa yeniliklerin alınmasındansa hazır başka milletler tarafından uygulananın alınması daha kolaya kaçmanın bir devlete yaratacağı zararın başını oluşturmaktaydı bu dönem için ve daha da kötüsü hiç Osmanlıya uygun mu millete dine uygun mu bakılmaması ayrı bir sorun teşkil etmekteydi oysa bu döneme kadar hiç taviz verilmeyen bir olgu varsa oda milli sistemlerin varlığıydı, bu durum Gülhane Hatt-ı na kadar devam etse de bu ilanla bozulmuştur. Ve elbet bu durumda da kazançlı çıkan yine içten pazarlıklı olan batı çıkmıştır.

YORUM YAZ
Henüz yorum yapılmamış.

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.