ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

KULUZ .....AMA KİME???

serkan KUYUCU

11 Temmuz 2014 Cuma 07:35
  • A
  • A

Rahman ve rahim esmasıyla tüm varlığı kuşatmış olan Allah'ın adıyla
Var'ın ve yokun sahibi ve haliki olan Allah' a zerreler adetince hamd ,yaratılmışların en hayırlısı ve varlığıyla madde alemine mana kazandıran ilk ve son peygamber Hz.Muhammed (s.a.v.) ' e onun ehlibeytine ve ashabına binlerce salatu selam olsun..
Sultana kul olan kimseye minnet etmez..Ona baş kaldıran ise her daim zarardadır ...Mevlana Celaleddin Rumi hazretlerinin -"Ben özgürlüğü hakka kölelikte buldum" Sözleri ne hoş bir esintidir günümüze çağlardan gelen ..Çünkü Mevlanın tek dileği o kulluktan azad edilmemek bu derin sözünde "o"na kul olunmazsa ,nefs' e ve dünya adına ne kadar geçici olan heves ve heva varsa hepsine kul olunacağının idrakini uyandırmaktadır gönüllerde çağlardır..Çağımızın büyüklerinden Said nursinin'de -"Faniyim Fani olanı istemem.." diye devam eden dizeleri geliyor tamda bu noktada..Ama ne yazıkki ne yazıkki gönülümüz bu kulluğu günde 40 defa (gün içerisinde her rekatta okuduğumuz fatiha Rabbimize verilen bir akittir) ikrar etmesine karşılık, bu verdiğimiz sözün hakkını veremeyip dünyaya kul olmaya devam ediyoruz.Allah af etsin.
Bu kullukları çeşitli şekillerde yapıyoruz belki farkında olmadan bu konu ile ilgili kurandaki bağzı ayetler :
“Mallarınız ve çocuklarınız ancak birer fitnedir; Allah katında ise büyük bir mükâfat vardır.” (Teğâbun, 64/15)
“Bilin ki mallarınız ve çoluk çocuğunuz birer fitnedir. Allah katında ise büyük bir mükâfat vardır.”(Enfal, 8/28)
Bu geçen ayetlerde buyurulan fitneden kasıt imtihan sırrıdır.Bunu Haddim olmasada şöyle açıklamak mümkündür herhalde ..Birgün dergah'ta oturmuş sohpet halakasına oturmuş efendimin ağzından çıkan nurlarla yıkanırken konu Azrail aleyhisselama geldi.İnşallah yanlış veya eksik aksettirmem efendi buyurdu;
-"Hz.Muhammed(a.s) 'e cennet cehhennem gezdirilirken bir aralık efendimiz(s.a.v.) azrail (a.s) sual etti ;- Sen insanların canını nasıl alırsın?...diye.Azrail(a.s) edeble cevap verdi.;-"Çok dikenli bir sarmaşık düşünün ya resulallah,o sivri dikenleri olan sarmaşığın insanların ayaklarından yukarıya doğru sımsıkı bir şekilde sarılı olduğunu ve o sarmaşığın sapının insanın ağzından girdiğini ve ensesinden çıktığını düşünün ,be o enseden çıkan sap kısmını sıkıca tutarım ve sertce çekerim..Taki sarmaşığın sonu vücudu parçalayıp çıkana kadar......" Bütün dinleyen dervişler bir heyecana bir dehşete kapılmıştı..Ağabeylerimiz olan büyük dervişler ise başları önde anlatılanları tefekkür haliyle dinliyorlardı.Efendi sohpeti nihayetlendirip fatiha yı verip aramızdan ayrılmıştı.Ağabeylerimden birisinin içiiçine sığmıyordu .Bu hal ona ağır gelmişti.Tabi bende neden böyle bir hal olmadı düşününce cevap kolaydı insan elindeki bardak kadar su alabilirdi.Çaylar içilip dağılma vakiti geldiğinde o büyüğüm meydancımıza -:-"Ben müsaitse efendinin yanına çıkıyorum "dedi.Bizde heveslendik yanına takıldık..Efendinin evi dergahın üst katındaydı.Dairesinin girişinde Misafirlerini karşıladığı odasında divanda oturmuş sanki bizi bekliyordu.Niyaz edip içeri girdik ve efendinin yanındaki diğer divana ilişdik efendi yanımdaki büyüğüme bakıp O nurlu gülümsemesiyle -"sor bakalım nedir aklındaki diken ?"dedi..Derviş:-"efendim aklımdaki malumunuzdur." dedikten sonra efendi:-"Evladım sen şimdi düşünüyorsun Azrail aleyhisselam ..aslında dolaylı olarak Allah bu kadar kaddar olabilirmi bu nasıl can alma şeklidir diye" ..Derviş-"Eyvallah efendim".diyerek onayladı.Efendi-"Evlatlarım tabikide Allah hiç bir zaman gaddar değildir.Allah kimsenin zerre acı çekmesini istemez ..Ama insanoğlu özellikle kendi kendisine karşı çok gaddardır.Allahu teala cehenneme bile bir ateş tane koymamış ve bu ateşleri insan kendi yüklenip gidecekken ..insanın kendine yaptığı gaddarlık değilmidir.Gelelim can alma mevzusuna..Azrail aleyhisselamın örnek verdiği sarmaşık nefsimizdir, o dikenlerin her biride dünya ile nefsimizi bağlıyan şeylerdir..dikenlerden biri evdir,biri araba ,mal mülk ,iş,çoluk çocuk ,eş ,dost, ..nefs onlardan ayrılmak istemiyor ..gideceği yere rağzı değilki daha ...daha belkide hala tam iman edememişti...öyle bir yer varmı diye ..o yüzden ayrılmak istemiyor dünyadan ve acı çekiyor ayrılırken ...Birde tersini düşünün bütün dünyada sahip olduğu herşeyin kendisine vereni bilse ,,hiç birşeyi vazgeçilemez görmese..dünyayı değilde ukbayı sevse ve tek dileğinin Rabbine kavuşmak olsa ..eeee nerde o zaman dikenler ..zaten sevgiliye kavuşmak isteyen bir mümin kanat açar ölüme ve azrailin elinde sarmaşık tereyağının üzerinden çekilen kıl hükmünde olur..Gördünüzm kim zülmeden .." O anda o etkiyle Yunus aleyhisselamın dediği gibi dedik "...ya rab biz kendimize zulmedenlerden olduk "
Büyük bir rahatlama ve ruh enginliğiyle ayrılmıştık zahiri huzurdan .Allah batında huzurdan ayırmasın bizleri ...Allah onların Şefaatine nail kılsın bizlere..
Yazımı daha da uzatamıyorum çünkü efendimin sözleri üzerine bizim konuşmamız ancak rahatsızlık verir..Gaye anlaşılmıştır muhakkak.Kulluğumuz Allahaysa sorun yok dünya bir istirahatgah ve mutlaka sevgiliyi gidicez birgün..Ama dünyaya ise kulluğumuz ..şunu bilelimki birgün ondan mutlaka ayrılacağız....Allah bizleri af eylesin ..

YORUM YAZ
Henüz yorum yapılmamış.

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.