ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

İSLAMDA ZORLAMA ....VARDIR!!!

serkan KUYUCU

26 Eylül 2013 Perşembe 01:43
  • A
  • A

"Dinde zorlama yoktur. Artık doğrulukla eğrilik birbirinden ayrılmıştır. O halde kim tâğutu reddedip Allah'a inanırsa, kopmayan sağlam kulpa yapışmıştır. Allah işitir ve bilir." (Bakara, 2/256)
Yazıya atılan başlıktan dolayı ilgili Bakara ayetine ters düştüğümü düşünüyor olabilirsiniz.Bence yazımın sonunda bir kez daha düşünelim.
Ne yazık'ki günümüz dünyasın' da İslamiyet şeriatı ile hükmettiğini söyleyen veya öyle yönetildikleri zannedilen bir çok ülke vardır. İslam dini devlet eliyle, bir grubun baskı ile veya şahıs bazında yapılan baskılarla İslamlaştırılmış bir kişi veya bir topluluklar istemez. Dinde zorlama yoktur bu noktada doğru.Çünkü yapılacak olan baskılar neticesinde kafirler münafık olur başka'da bir şey olmaz.Doğal olarak'ta Allah bunu istemez.Böyle bir yönlendirme ne ilahi kelamullah' da nede onun en iyi ve müstesna uygulayıcısı ve önderi olan Hz. MUhammed (sav) in hayatında rastlamak mümkün değildir. Şimdi bu kadarcık bir açıklamanın ışığı altında şöyle bir soru gelebilir-" Peki dünyada İslamiyetin tam yaşandığı bir yer yok mu?"..Şuan son tahlilde bir en iyi Kur'an-ı Kerim'i anlayan millet ve yer olarak Türkiyeyi düşünsem'de Cevabım uzunca bir sessizliğin ardından-" Yok " olur üzülerek.İlave olarak şunu söylemekte fayda mülahaza ediyorum.-"İslami bir yer yok ama zaman dilimi olarak var" ..Zaman yaşanmışlık belirten yönüyle olan kastım şudur'ki Hz. Muhammed(sav) 'in zamanı dört halifenin zamanı ve 11. halife Ömer bin Abdülaziz'in zamanı.. İslamiyetin tam yaşandığı dönemler sadece bunlardı. Kafanızın için'den geçen "Ama Osmanlı?" sorusunu duyuyor gibiyim.Osmanlıyı'da sayamıyorum böyle zaman dilimleri içinde çünkü Osmanlı'da İslamiyet konusuna ve bununla ilgili kafamdaki soruları sormayı ve cevap aramayı başka bir yazıma havale ediyorum.Esas teşkil eden konumuza geri dönecek olursak.. İslamiyet dininde zorlama vardır.. Hatta ilaveten şunu'da diyeyim ...zorlama olmalı...Zorlamak kelimesi insanın aklına hemen cedelleşmeyi,fiziki olarak eza vermek,yada duygusal olarak bir kişinin diğerine yaptığı baskı gelmektedir.Bunların yanı sıra insanın kendi kendine yaptığı duygusal ve fikri olarak zorlama durumları vardır.Bu görülerek yada duyularak şaşırılması gerek durumlar olaylar veya kişiler karşısında olabilir. Bu kimi zaman korku ile kimi zaman hayranlık kisvesi altında olur.Kur'an-ı Kerim ön yargısı olmayan cehalet' de inatçı olmayan,ruhu hür vicdanı hür olan birisine okunduğu zaman ise çok etkilenir sonra aklı kabul eder.Ve ruhu itminan bulur.Peki burada zorlayıcı sebep nedir?Kafirler Kur'an-ı Kerim i al aşağı etmek ve itibarsızlaştırmak için efendimize (sav) gönderilen devrin en büyük şairlerinin kendilerine birkaç ayet okunduğunda onları yere kapanarak secde etmeye zorlayan bir sebep var bu kitab-ı mukaddesin içinde .Gerçi duyduklarında takılıp söyleyene bakmayıp hepsi Müslüman olmasalar bile kelimelerin belagat zirvesinde oluşu onları buna zorlamış ve geriye döndüklerinde ayıplanma ve kınanma pahasına duydukları sözlerin bir insana ait olamayacağını itiraf etmek ZORUNDA kalmışlardır.O günlerde' de bu günlerde'de söz sanatının sahipleri artık söylemekten ve yazmaktan vazgeçip hanelerine çekilerek _"söylenecek olan söylenmiş ve bitmiştir..daha bunun üzerine söyleyecek bir şey kalmamıştır" demişlerdir.Aynı şekilde vicdanı hür gönlü inat kıskacına girmemiş aklı selim ilim adamları Kur'anın içindeki fizikler,fenler,zerreler ve biyolojik alemlere hayranlıkla şahit olarak -" Ne kadar muhteşemsin " demişlerdir. Tebabet' in hendesenin ve bir çok bilim dalının doğuş kaynağına inerek kendilerine rehber edinmişlerdir.Bunların örnekleri oldukça çoktur.Kur'an gibi bir şems-ü şümüs (güneşlerin güneşi) halindeki bir seslenişin ışıkları altındaki küçük şualar niteliğindeki bu başlıkları bir başka yazıma havale etmek arzusundayım..Biliminlerin kaynağının İslam olması durumu bu kadar ortadayken bir o kadarda görülmemesi hali vicdanen beni bunu yazmaya Zorlamaktadır.
İş bu haldeyken insanın vicdanının gönlünün ve aklının kendisini teslim olamaya zorlaması durumu bu kadar ortadayken İslamda zorlama yoktur demek bence bir hakaret sayılır.Ser levha yaptığım ayeti kerimeyi birde bu pencereden okursak acaba ne çıkıyor bakalım isterseniz..Akıllı ve vicdanlı olan bir kişi acaba doğru dururken eğriyi seçer ve Allah dururken şeytana kul olur..Ayet sanki diyor'ki -ben sizin aklınıza ve gönlünüze sesleniyorum ama zorlamıyorum hiçbir şeye çünkü zaten aklın ve gönlün seni zorlayacaktır gerçeği seçmeye...
Birde başka zaviyeden bakalım -".....üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslam’ ı seçtim...."(maide-3)..Peki bizim için yaratıcı tarafından seçilen İslam acaba ne? Gerçi bu soru çok derinlikli bir soru ama biz en yüzeyin en yüzeyinden gidelim ve sadece İslam kelimesini ele alalım..İslam kelimesi teslim kelimesinden türemiştir..Teslim olmak manasına gelen İslam kelimesini ben şöyle yorumluyorum ; Teslim olmak fiili, failini teslim olmaya ZORLAYAN bir haldir.Yani bu kelime ancak savaş,mücadele veya münakaşa gibi konularda karşınızdaki muhatap veya muhataplarınıza güç yetireme meniz, ilmine galip gele memeniz gibi hallerde iradenizi karşı tarafın ellerine bırakmanızdır.Yani zorunlu olarak beyaz bayrak çekmenizdir.Aklın ,mantığın vicdanın kabul edemeyeceği fecaatlerin yaşandığı bir mekanda ve bir zamanda gelmiştir Kur'an-ı Kerim. Ortaya koymuş olduğu belagat ,ilim ve ileriye matuf yol gösterici hatta günlük hayatı tanzim edici olarak gelmiştir ihtiyaç olunan o zamanda ve mekanda. Teslimiyet din'i beraberinde anlamı kıraat etmekten gelen ve kıraat edilmesi gerekenlerin en yücesi manasına Kur'an-ı Kerim'i de getirmiştir.Kur'an indiği asır itibariyle o kötü gidişata "Dur" demiş ve bütün görüşleri ve duruşları susturarak sadece kendisi konuşmuştur ve halen daha konuşmaktadır.Uyuyan gönüllere ve akıl sahiplerine seslenmiştir.Burada ayrıntılarına girmediğim bir çok yönleriyle dinimizin ve onu en güzel şekilde uygulamış olan önderimizin (sav) buyruklarıyla,bizi yani muhataplarını doğruyu bulmaya zorluyor.Teslim olmayan kişilikler ise ön yargı ,maddiyat ,makam ve mevki aşklarını bırakamadıkları için gelmiyorlar. Ama biz sadece dua ederiz ve deriz;-O kısa bir anlık aydınlanma ile gideceği yolu göre bilecek ise eğer o kişi o bir anlık çakışı Allah tüm gönüllere nasip etsin inşallah.
İnşallah gönlünüzde baştaki ters düşme noktasında kalmamışımdır.Şimdi ben soruyorum -"Dinde zorlama var mıdır ? yok mudur??" Allah'a emanet olun ..Eyvallah
Not:bu ilk yazım olması hasebiyle helecan'dan dolayı oluşmuş olan hatalardan dolayı sizlerin afınıza sığınıyorum..Bu arada doğrusu helecan dır ..kafanız takılmasın diye söyleyeyim dedim

YORUM YAZ
Henüz yorum yapılmamış.

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.