ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

BİR DEVİŞ'iN GÖNLÜNDEN KERBELA

serkan KUYUCU

08 Kasım 2013 Cuma 10:21
  • A
  • A

Muharremi anlamak ve onu içselleştirmek insanın ariflik yolundaki en büyük dönemeci olsa gerek. Bundan asırlarca evvel yaşanmış bu dehşet tablosunu an be an sanki şuan yaşanıyormuş gibi yaşayan bir dergah ’da olmak ne saadet dolu bir şey ve ne kadar ağır bir yük. Öyle’ ki insanın ruh beli çatırdamaktadır adeta. Ve en derinlerde bir yer susuzluk’ dan inlerken kana kana su içememektir Kerbela. Ağlamayı unutmuş gözlere ağlamayı öğretmek olmazsa bile gülmemelerini salık vermektir kerbela. Sanki o yıl ordaymış gibi dolu dolu yiyememektir kerbela. Bu duygularla girdim Dergah’ın edep kapısından içeri baktım’ ki kardeşlerim her zaman giydikleri beyaz gömleklerinden sıyrılıp kara toprak gibi mütevazi siyahlarını giymişlerdi. Hepsi bir köşeye çekilmiş acılarıyla yani kendileriyle yüzleşiyorlardı. Işıklar dinlendirilmiş sadece iki çerağ yanmaktaydı içerde ve ortam gönüller gibi loştu. Efendi hazretlerinin başı eğilmiş oturduğu postunu gözyaşlarıyla suluyordu ehlibeyt vakarı içinde sanki o ıslanan yerden yeniden filizlenecekmiş gibi Güzel ve Güzelcik. Muharrem girdi gireli doğru dürüst kimseyle görüşmemişti. Uzak yoldan gelenleri bile “Size nasıl HOŞ geldiniz diyeyim” diyen güzellerle süzebiliyordu ancak. Bir’ an dergah’ın içindeki azlık dikkatimi çekti. Bunu merak eder gibi olmuştum’ ki efendi gözlerini kaldırıp biran bana baktı ve gözleriyle “bilmez misin evlat bu yolun çocukları dert’ den hastalıktan ve beladan kurtulamaz o yüzdendir tenhalık “ dedi. Şimdi daha iyi anlamıştım havanın bu kadar güzelken böbreklerimi nasıl üşüttüğümü ve şuan bile o ağrıyla kıvranır halde oluşuma. O an ağrılarıma şükredip şükür secdesi ettim usulca. Demek’ ki o yola kabul edilmek ne haddime ama o yolun mihmandarıyla birlikteydim. Tespihler ellerde dillerde Allah lafsı olsa “ya Hüseyin “ vardı gönüllerde. Belki her derdin dermanı vardı ama sanki bu derdin dermanını vermeyi murat etmemişti Rahman. Gözlerimi kapatıp bende o kervana dahil olmak istedim. Ama içim’ de bir korku vardı hangi kervan alacaktı beni aralarına Ehlibeyt’ in kervanı mı yoksa Hüseyin’ e yardım etmedikleri için feryat figan edip toprakları alıp alıp başlarına savuran ayıplanmış kufe halkının kervanımı. Çünkü gönül Hüseyin derken yezid gibi yaşamayı alışkanlık haline getirmiş bizlerin böyle korkuları olmalıydı. Daha fazla bastırılamayan bir feryat yükseldi arkalardan. Normal günde böyle bir şeyi hoş karşılamazdı ne efendi ne meydancı ..Ama gördüm ‘ki o feryat efendiye çarpmış ve herkes’ e yayılmıştı adeta.Biraz evvel postunda sessizce göz yaşları döken üzülmüş ve korkmuş bir çocuk masumiyetiyle işaret parmağıyla halıyla oynayan efendi ‘de artık hıçkırıyordu. Ezan okunmuştu artık namaz vaktiydi. Ezan duasını bile titrek bir sesle söyledi efendi usulca. Aminler’ de hıçkırıklarla geldi ardın sıra. Namazı kıldıramayacaktı bu belliydi hali’ den işaretti etti bir kardeşimize öne çıksın diye. Demiştim ya ağır işti bu taşımak kolay değildi. Hele’ ki herkese güç’ ü miktarınca veriliyorsa yük, efendinin o an iki büklüm oluşunu anlamak hiç’ de zor değildi. Namazda ağlamak sızlanmak sesler çıkartmak mekruh muydu bilmiyorum.. Aslında umursamıyorum’ da çünkü hıçkıra hıçkır’ a hiç öyle ağlamamıştım daha evvel. Bence böyle bir şey mekruh değil adeta farzlarından olmalıydı. Ve aklımda o söz parlayıverdi birden ”Evladım için gözyaşı dökenlerde evladımdır” bunu Hz Fatıma söylemişti..İşte o an artık hangi kervanda olduğumu anladım ve kendimi rahmana teslim edip Hüseyin imle birlikte nefs yezidime ilanı harp ettim.Ve baştaki tanıma bir şey daha eklemem zaruri oldu şuan ..Ruhunuzdaki Hüseyinin elinden tutup nefs yezidine savaş açmaktır KERBELA..Kerbela aslında bir ölüm değil nefsini yenmek için yaşamaktı..Rahmet-i Rahman’ a ARZ’ ımdır.

YORUM YAZ
TOPLAM 1 YORUM

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.

  • serkan KUYUCU - serkan KUYUCU:03 Aralık 2013, Salı 19:56

    başlıkdaki "r " harfi yokluğundan dolayı oluşan imla hatasından ötürü özür dilerim..gerçek başlık bir dervişin gönlünden kerbela olacaktı