Geçenlerde haber yazılarını okurken şu haberi gördüm: Hatay'da ayaklanan hak eylemlere destek vermek amaçlı yürüyüş düzenledi. Ölen kişi 22 yaşında Abdullah Cömert adlı bir gençti.

Hatay Cumhuriyet Başsavcısı: 

"Cumhuriyet savcısı nezaretinde adli tıp uzmanı tarafından gerçekleştirilen otopsi işlemleri neticesinde vefat eden Abdullah Cömert'in; ateşli silaha ait giriş çıkış deliği ve beyin dokusunda trace oluşturmuş herhangi bir lezyon saptanmadığı, ancak yapılan muayenede başının arkasında 3x2,5 santimetre ebatlarında çökme nitelikli parçalı kafatası kırığı ve üzerinde yarım ay şeklinde 4 santimetre çapında kemiğe kadar ulaşan yırtığa rastlandığı tespit edilmiştir.'' diye açıklamada bulundu.

Bugün ise bir başka haber: Komiser Sarı hayatını kaybetti. Adana Valisi Hüseyin Avni Coş, dün gece Taksim Gezi Parkı gösterilerine müdahale ederken inşaatı devam eden alt geçide düşerek ağır yaralanan komiser Mustafa Sarı'nın, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybettiğini bildirdi.

Yaklaşık 5 metre yükseklikten düşen Sarı'ya ilk müdahale arkadaşları tarafından yapılırken, ambulansla önce Çukurova Dr. Aşkım Tüfekçi Devlet Hastanesi'ne ardından da Yüreğir Başkent Hastanesi'ne kaldırılmıştı. Sarı ‘geniş kafa ve vücut travması' tanısıyla yoğun bakıma alınmıştı. Komiser gece yarısından buyana verdiği yaşam mücadelesini kaybetti.

Şimdi oturup biraz düşünmek lazım. Her iki tarafta gencecik canlar toprağa veriliyor. Terör bitti derken analar evlatlarının tabutunda gözyaşı döküyor. Şimdi ne diye bağırmalı '' VATAN SAĞ OLSUN'' diye mi? Yoksa '' PARKINIZ BATSIN'' diye mi? Düşünme vakti geldi de geçiyor.