Yavuz Bülent Bâkiler
Kadife sesli, gönüllere hitap eden güzel insan.kendini Türkçe’ye vakfetmiş koca yürekli adam. Övgülerin en güzeline layık bozkurt bakışlı gönül eri selam sana, sevgi sana, hürmet sana…
(d. 1936, Sivas), Türk şair ve yazar. Gazetecilik, yöneticilik ve avukatlık da yaptı. İlk ve orta öğrenimini Sivas'ta tamamladı. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu. Bir ara Ankara Televizyonu ve Ankara Radyosu'nda çalıştı. Kültür Bakanlığı müsteşar yardımcısı olarak görevlendirildi. Hisar dergisi şairleri arasında yer aldı. Halen Türkiye Gazetesinde köşe yazıları yazmaktadır.
Aslen Azerbaycan göçmeni ailenin çocuğu olan Yavuz Bülent Bâkiler Sivas doğumludur. Milletimizin son zamanlardaki zaaflarından bri, değerlerimizi kaybettikten sonra anlamak. Biz seni yaşarken anlıyoruz. Allah sağlıklı ömür vesin. Türkçe’yi sevdiren adam, yaşayışınla çağa mührünü vurdun. Gönüllerin en güzel yerine taht kurdun. Güzel sohbetlerinden feyz aldık. Bu yüzden sana mest olduk.
Yıllar önce Sivas AKM’de verdiği bir konferansı halen canlılığı ile zihnimde ve gözlerimin önünde tazeliğini korumaktadır. Konferans başlamadan yaklaşık iki saat öncesinden salon hınca hınç dolmuştu. Ön sıralardan oturacak bir yer bulmuştum. Şehrin ekabir akımı, protokol tam teşekkül hazırdı. O günün valisi ve maiyeti de teşrif etmişlerdi. Tam vaktinde o heybetli adam, mütevazi bir şekilde geldi salonu nezaketle selamladı. Yediden yetmişe hepimiz ayakta alkışladık. O güzel yumuşak ses tonuyla öyle bir konuştu ki, konferans tam iki saat on beş dakika sürdü, herkes pür dikkat. Yüz otuz beş dakika boyunca koskoca salonda çıt yok. En ufak öksürme, tıksırma şöyle dursun nefes sesi dahi duyulmuyordu. Zikredilen dakika boyunca kesintisiz ve akıcı bir üslupla konuştu ki, koskoca salon onu pür dikkat dinliyor. O gün ki konferansın tadını başka hiçbir konferansta alamadık. Sıkmadı, bıktırmadı.Hiç kimse konferansın sona erdiğine inanamadı. O kadar dolu dolu konuştu ki, herkes mesut ve memnundu. Bu güzelliği yaşatan o güzel insana milyonlarca teşekkürler.
Türk milleti böyle bir değere sahip olduğu için çok şanslıdır. En son Sivas’a gelişini basında takip ettik. Oradaki vasiyet gibi şu sözü bizleri hem duygulandırdı hem de onurlandırdı. Belediye başkanı ve ailesine hitaben “Beni memleketimin toprağına emanet edin.” Senin yerin Türk milletinin gönlüdür güzel insan
Geleneksel şiirimizin öz ve şekil özelliklerini kendi şiir potasında eriterek kişiliğine kavuştu. Şiirlerinde, Anadolu'ya, Anadolu insanına eğilmiş, onların sorunlarını yapıcı bir tavırla dile getirmiştir. Sade ve rahat bir dili, aydınlık bir üslubu vardır. Milli ve manevi değerlere bağlı kalmıştır. Bu tarafı ile, Arif Nihat Asya'nın milli havası, mistik şiirine yakın görünmektedir.
Türkçe sevdalısı koca yürekli ustaya saygı bizlerden;

Sivas'ta Yoksul Çocuklar

Sivas'ta Ulu Camii avlusunda çocuklar
Yalvaran gözlerle etrafa baka baka
Açıyorlar küçük esmer avuçlarını:
-Emmilerim sadaka! Emmilerim sadaka!

Hükümet konağının yanında biri
Bir kemik kalmış bir deri...
'Boya cila yimbeş,boya cila yimbeş' diye ağlıyor
Ve daha fırça bile tutamıyor elleri.