ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

Bakış Açısı

Mehmet Varan

11 Mart 2014 Salı 16:04
  • A
  • A
Bu sabah uyandığımda yataktan kalkmadan haberlere bakasım geldi.Çünkü insan sabahları bir nevi ön belleği boşaltılmış tarayıcı gibi oluyor olaylara ve gündelik yaşama daha olgun gözle bakabiliyor.Örneğin sabahtan akşama kadar siyaset programı izleyip akşam bir olaya yaptığın yorumla bunların hiçbirinden haberdar olmadan söyleyeceğin şeyler arasında sağ-sol kadar fark eden ayrılıklar olabilir.Gencecik bir çocuğun yoğun bakımdaki yaşam mücadelesini kaybettiğini okuyunca içimde birşeylerin kopduğunu farkettim.
Bir an ölen çocuğun benim kardeşim yada benim çocuğum olduğunu düşündüm.Sebep ne olursa olsun yapanı affedemezdim.Çünkü bizim aile ve toplum yapımızda bu bağlam hep vardır.Diyelim ki akşam olup evine gitmek için semtine muhitine girersin her akşam ekmeğini aldığın bakkal yada kasap birilerinden dayak yemektedir.Kim haklı kim haksız sorgulamazsın.Gider girersin hadiseye sevdiğin adamı kurtarabilmek için sallarsın yumruğunu (en iyi ihtimalle).Ama belki de savunduğun adam suçludur ve bırak dayak yemeyi öldürülmeyi bile hak etmiştir.Sen bunu önemsemezsin ve düşünmek bile istemezsin biz komşu sayılırız muhitimizin adamına dokundurmayız bile diyebilirsin.Belki Sen demesen bile ben diyecek çok adam tanıyorum.Konu aile olunca bundan daha fazlasının yapılabilme ve bu sefer soru sormama olasılığın katlanarak artar.Berkin Elvan ailesi içinde bugün aynı durum söz konusudur.Bugün biri çıkıp çocuklarının polise molotov attığını bile söylese ki böyle bir durum yok sadece varsayım yoluyla yola çıkıyorum bunu düşünmek istemez sadece sonuçla ilgilenirler.O netice de çocuktur ve öldürülmüştür.Böyle düşününce hiçbir sebep onları bağlamaz.O yüzden bugün söyleyecekleri her sözü mazur görmek lazım.Eyleme ve Berkin i bu hale sokan polise gelince.Ben belli bir noktaya kadar fiziksel her türlü eyleme karşıyım çünkü yapılan birçok eylemin cephede kazanılıp masa da kaybedilen savaşlardan hiç bir farkı yoktur.Berkin gibi Ali İsmail gibi Ethem gibi ve diğer niceleri gibi birçok karanlıkta kalmış kötü sonuçlar doğurabilir.Kaldı ki bunun yanında sahip olduğun yegane kurum olan devletine ve halkının yaşam alanlarına maddi manevi ağır zararlar verebilirsin.Bunun yerine fikirlerini sosyal medya da,yazılı mecralar da ve buna benzer legal düzeneklerle çözmelisin.En basiti oy kullanarak çözebilirsin.

Bir insanı birşeye inandırmak o insanın fikrini değiştirmekten daha kolaydır.

Sen meydanlara çıkarak bağırıp çağırarak senden başkalarını senin inandığın gerçeklere inandıramazsın.Bu ülkede halkı galeyana getirmek çok kolay.Çünkü insanoğlunun doğasında özgürlük vardır bağımsızlık vardır özgürlük için savaşma dürtüsü vardır.Bu his ülkücüsünde de vardır.Solcusunda da teröristinde de müslümanın da ateistinde de vardır.Nasıl mı ? "Gerçek Ülkücü" nün gayesi Türkiye halkını,milletini devletini birleştirip yüceltmektir.Solcu,toplumun adaletsiz düzenini değiştirmek ister.Terörist,mevcut düzeni yıkıp yerine kendi düzenini kurmak ister.Müslüman,dinini yaymak ve bunun üzerine yaşamak ister.Ateist, niye inanmadığını anlatmak ve rahatça yaşayabilmek ister.Hepsinin ortak noktası kendi istedikleri gibi özgürce yaşayabilmektir.Ama bunu gerçekleştirebilmek için asıl yapmak gereken devleti yıkmak, değiştirmek değil önce kendini değiştirmektir.Zaten bütün bu sorunların sebebi insanın kendi gibi düşünmeyen insana olan saygısızlığıdır.Bu fikirlerin hepsinin bir ortak noktası ve insanı bu noktaya sürükleyen en önemli husus da kalabalık olma,kendin gibi düşünenleri bir araya toplama ve yeni inananlar kazanma uğraşıdır.Ülkü ocakları, dernekler, cemaatler vakıflar işte bu sebepten kurulmuştur.Ama insanımızın çok yaptığı bir yanlışı düzeltmesi gerekmektedir.örneğin dinini yaşamak için cemaate ihtiyacın yoktur ama doğru bir gayesi varsa seni daha hızlı senkronize eder.Necip Fazıl üstada vapurda biri gelip peygambere ne ihtiyaç vardı biz kendimiz bulamaz mıydık Allah ı der.Üstad okuduğu kitaptan başını bile kaldırmaz "Vapura ne gerek vardı be adam yüzerek geçseydin ya karşıya" der.Teoride yüzerek karşıya geçmek mümkündür ama hem daha çok efor harcarsın,hem daha çok zamanını alır hem de varmak istediğinden başka bir yere varabilirsin.Bu tip birlikler amacına ulaşmana yardım eder.Ama asıl yapman gereken bunlarla beraber bir ivme kazanıp körü körüne bu insanların her dediğine tapmadan mantığını kullanmaktır kendi doğrunu bulmaya çalışmaktır.

Hava alanlarında düz zemine serili yürüyen merdiven vardır.Ona binersen binmeyen kadar efor harcamadan belki aynı anda belki biraz önce hedefe varırsın.Ama onun üzerinde giderken binmeyen kadar yürürsen seni taşıyan merdivenin gücüyle beraber çok daha çabuk varırsın hedefine.Cemaatler,ocaklar,dernekler,vakıflar bu yürüyen merdivenlerdir.O merdivenler seni daha çabuk inandığın gayeye ulaştırır ama sende onun üzerindeyken birşeyin farkında olmasılısın merdivene binmeyen önünde bir sorun gördüğünde durabilir.Ama sen gördüğünde durman yetmez çünkü merdiven hala çalışmaktadır ve karşına çıkabilecek bir sorunda geriye dönünce sorundan kaçmak için normalden çok daha fazla efor harcaman gerekir.Çünkü arkanda sana inanıp yola çıkmış olanlarda olacaktır.Onların arasından sıyrılmak ve bir nevi akıntıya karşı kürek çekmek zordur.Bunları göze alıp bineceksin o merdivene..

Ülkede ki olaylara gelince bu milleti bu halkı hep aynı oyunlarla sokağa döktüler birbirine kırdırdılar.Ben sana haksızsın demiyorum inandığına karşı çıkmıyorum ama 1960 da 1968 de 1980 de üç nesil kaybettik biz böyle oyunlar yüzünden sağcı solcu diye kardeşi kardeşe kıydırdılar.Bir toplumun en önemli dinamosu olan gençlerimizi harcadılar.Hepsinin sonunda o gençler hiçbir şey kazanmadı.Ama bunlar bahane edilerek ya hükümeti yıktılar ya darbe yaptılar ya da manipülasyonlarla devleti ve halkı fakirleştirip kendileri zenginleştiler.Bugün ülkenin önde gelen birçok zengin ailesi bu dönemin meyveleri.Onlara hiçbir şey olmadı.Olan Deniz Gezmiş lere Mustafa Pehlivanoğul ların,Berkin lere,Ethem lere,Ali İsmail Korkmaz lara oldu.O zamanlar da polisin içindeki çeteler halkı galeyana getirecek cinayetler işliyordu bugün de işliyor.Birkaç polis görevini kötüye kullandı diye tüm teşkilatı ve diğer iyi polisleri suçlamanın bir doğruluğu yok.

Sihirbazların en büyük numarası izleyenleri kendi baktığı tarafa bakmalarını sağlamaktır.Bugün sana bunları anlatıp yine seni isyan etme noktasına getirip yine aynı yolda ilerliyorlar.Bunlara aldanma bakış açını değiştirip fotoğrafın geneline bak.Bu ülkede büyüme yüzdelerini geliştirenlerin başına hep aynı oyunlar oynandı.Özal,Menderes,Erbakan hepsi önce yolsuzluk,sonra tek adam olmakla suçlandı eylemlerle cinayetlerle sindirilmeye çalışıldı. Bugün de bunların olabilme ihtimalini aklından çıkarma.Bu ülkede din elden gidiyor diyip kıydılar gencecik canlara Menemen de Kubilay teğmeni bile böyle öldürdüler.Bugün birileri çıkmış yine toplumun ortak miraslarını ortak kültürlerini kullanıp prim yapmaya çalışıyor.Atatürk diyor.Türklük gidiyor diyor.Pkk devlet kuruyor diyor.Yine sana bildiğini unutturmaya çalışıyor..Gelme bu oyunlara sevgili kardeşim.Atatürk ü bir partiye,Türklüğü bir partiye mal etme sahiplenmesine müsade etme.Bu millete hep bu oyunların oynandığını unutma.Hep diğer ihtimali de düşün..Ya öyle değilse de..
YORUM YAZ
TOPLAM 5 YORUM

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.

  • - yasin demirhan:12 Mart 2014, Çarşamba 20:53

    allah yardımcınız olson

  • - İsmail Can:12 Mart 2014, Çarşamba 20:32

    birader çok iyi ve güzel yazmışsın iyi okuyup anlamak lazım

  • - Piri Reis:12 Mart 2014, Çarşamba 13:48

    Allah bu vatanı bölmeye çalışanlara fırsat vermesin

  • - Mustafa Koca:12 Mart 2014, Çarşamba 13:45

    yazını beğendim dostum diğer yazın da içerik olarak zengindi ama imla hataları var gözüme çarpan onlarda düzeltilebilir sorunlar.Başarılarının devamını dilerim

  • - Yunus Emre:11 Mart 2014, Salı 18:02

    aynen öyle kardeşim eline emeğine sağlık..