ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

Günümüz insanı ve çağrıştırdıkları

Fatih Mertoğlu

11 Temmuz 2013 Perşembe 17:43
  • A
  • A

Günümüzde insanlar bencillik girdabına takılmış ve hep nefsi hesaplar peşindedir. Karşıdakini dinlemek yerine her fırsatta susturmaya çalışan bir profile bürünmüştür. Hep ötekileştirme, hep kamplaşma üzerine kurmuş dünyasını... Ön yargılarla örmüş bütün ağlarını... "Herkes benim gibi düşünmek zorundadır. Benim gibi düşünmeyenin yaşamaya hakkı yoktur." diyerek hayata hep tek pencereden bakıyor. Oysa insan olarak eksik yanlarının olabileceğini düşünmüyor... Hak hukuk ayaklar altında... Bunun birçok nedeni var tabi. Ama bana göre en önemli nedeni manevi eksiklikten kaynaklanan vicdan boşluğudur. Vicdanı olmayan insan hep kötülük peşinde döner durur. Kötü düşünür, kötü söyler vs...

Evet, yıllar yılı bizi vicdansızlaştırmak için; bizi manevi dinamiklerimizden uzaklaştırmaya çalıştılar. Bir ölçüde başarılı da oldular…
Nasıl mı?
Bir köpek yavrusunu emzirirken rahatsız olmasın diye ordunun yönünü değiştiren Peygamberimizi ve ondan sonra gelen Ecdadımızı unutturarak, o şefkat hissini yok ederek insanı insana kırdırarak. Hatta insanı insana öldürterek...
Nasıl mı?
Bugün gençlerimizin tek derdi eğlence, rahat ve rehavet. Gençlerimizden 21 yaşında Konstantin’i Fethederek İstanbul'a dönüştüren Ufukların Sultanı Fatih Sultan Mehmet Han’ın azim ve gayretini söndürdüler... Kalem tutması gereken ellere ya uyuşturucu veya silah tutturarak gençlerimizin eğitim aşk ve heyecanını södürdüler... Çünkü onlara göre bu milletin cahil kalması gerekiyordu. Ama asıl cahillerin kendilerinin olduklarını fark edememişler. Hakikatin cahilleri...
Daha bunun gibi binlerce örnek verilebilir... Peki, yapılması gereken nedir?
Yapılması gereken:
Tekrar manevi dinamiklerimizle barışıp, gençlerimizi kültürel yapımıza göre yetiştirmek.
Yapılması gereken:
İnsanları ayırmadan sevmek, Hak için sevmektir. Ön yargıyla değil; ön saygıyla hareket etmektir.
Yapılması gereken:
Gençlerimizi ve neslimizi silahların gölgesinden kurtarıp; kalemle tanıştırmaktır. Gençlerimizi eğitmektir.
Yapılması gereken:
Huzur ve güveni tesis etmektir. Bunun için de herkesin elinden geleni yapması gerekiyor.

Peki, yapılması gerekenler yapıldıktan sonra ne olur? Manevi ve kültürel dinamikleri ile donatılmış, eğitimli, anlı açık, dürüst ve vicdan sahibi gençlerin yetişmesi ile her taraf gül bahçesine döner. Her türlü toplumsal ayrışma son bulur ve kardeşlik/uhuvvet tesis edilir. Evet, uhuvvetin bulunduğu yerde ise ancak muhabbetten bahsedilir…

Sevgi ve saygılarımla...

YORUM YAZ
Henüz yorum yapılmamış.

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.