Koca Sulatan Kanunî Sultan Süleyman Han'ın aklına bir sual düşer bir gün... Osmanlı bir gün yıkılacak olsa sebebi ne olur, diye... Dönemin evliyalarından Yahya Efendi'ye sualine cevap için bir mektup yazar... Yahya Efendi kendisinin süt kardeşi olduğundan gardaşlık diye hitap eder Sultan Süleyman Han Yahya Efendi'ye... Selam, sabahla başlar; hal, hatırla devam eder ve nihayetinde sualini sorarak tamamlar mektubunu... Ulak mektubu alır götürür Yahya Efendi'ye... Yahya Efendi mektubu alır, okur ve hemen altına, bir dipnot düşercesine "Neme lazım be Sultanım" yazar, ulağa verir... Kanunî bakar ki ne selamı alınmış ne hal, hatır sorulmuş, üstelik sualine cevap da yok! Hiddetlenir ve doğru Beşiktaş'a Yahya Efendi'nin yanına gider... Yahya Efendi sana gardaşlık dedik diye mi bizi Sultan bellemez, muhatap kabul etmez, mektubumuza mukabelede bulunmaz, sualimize bir cevap verme tenezzüllüne girişmezsin! "Neme lazım Sultanım" der ve mektubumuzu geri salarsın! Yahya Efendi haşa Sultanım, cevap verdim, der... Ve yineler: Neme lazım Sultanım!!! Devlet ricali ehliyetsizlere, selahiyetsizlere ve işin ehli olmayanlara teslim edilir de yalan yanlış işler yapılırsa ve teba buna "Neme lazım be Sultanım" derse; işte o vakit Osmanlı diye bir şey kalmaz, der!!! Öz yurdumuzda garibiz, öz vatanımızda parya, kaldı ki ecdaddan miras topraklara elimizi uzatsak... Ben söyleyeyim varın siz anlayın; bilmem ki daha kaç bayram görürüz acaba? Layık mıyız görmeye acaba? Nasibeder mi mevla?