ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

Sendikacıların Taksim inadı niye?

Osman EVBAŞ

03 Mayıs 2013 Cuma 13:20
  • A
  • A

1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı, içi ve emekçilerce dünya genelinde kutlanan, birlik, beraberlik ve haksızlıklarla mücadele günü. Bir çok ülkede resmi tatil olarak kabul edilir. Bizim ülkemizde de ilk kez 1923 te resmi olarak kutlanmış 2009 yılında ise yasa çıkarılarak resmi tatil ilan edilmiştir.

Her şey 1856 da Avustralya da taş ve inşaat işçilerinin, günde sekiz saatlik iş günü için Parlamento evine kadar yürüyüş düzenlemeleriyle başladı. 1 Mayıs 1886 da Amerika İşçi Sendikaları Konfederasyonu öncülüğünde işçiler günde 12 saat olan çalışma takvimine karşı, günlük 8 saat çalışma talebiyle iş bıraktılar. Chicago da 500 bin işçi katıldı. Luizvilde siyah ve beyaz işçiler birlikte Ulusal Parka girdiler. (O dönemde parklar siyahlara kapalıydı). Bu gösteriler diğer günlerde devam etti 4 Mayıs’ta kanlı Haymarket Olayı oldu. 14-21 Temmuz 1889 da toplanan İkinci Enternasyonal da Fransız işçi temsilcisinin önerisiyle 1 Mayıs günü dünyada Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü olarak kutlanmasına karar verildi.

Bizde ise 1 Mayıs denince hep akla 1977 de tarihe kanlı 1 Mayıs olarak geçen 34 kişinin yaşamını yitirdiği 136 kişinin yaralandığı, kanlı provokasyon gelir. Taksim de yaşanan bu olayı gerçekleştirenler halen açığa çıkarılamamış, olay tam olarak aydınlatılamamıştır.

Dünyada Birlik Mücadele ve Dayanışma Günü olarak kutlanan 1 Mayıs; bizde kavga, şiddet, devletin ve milletin malına zarar vermenin günü olarak icra edilmektedir. Maalesef sendikalar işçinin ve emekçinin uğradığı haksızlıkları duyurmak için propaganda yapmak yerine sanki işçinin derdi taksime çıkmakmış gibi taksim diye diretip güvenlik güçleri ile çatışmaya giriyor. Gene başka bir emekçiye ait olan dükkanları yakmaktan camını çerçevesini kırmaktan çekinmiyorlar.

Türkiye de müteahhitler tarafından emeği sömürülen taşeron işçilerin hakkı hukuku konusunda ses yok. Kendi üyelerinin istek ve şikâyetlerini duymazlar nede olsa biz onlar için çantada kekliğiz her ay aidatları düzenli olarak ödeniyor trilyonlara hükmediyorlar fakat işçinin sesini duyurma konusunda bu paradan zerre harcamazlar. Kimse de sormaz soramaz bu paralar ne yapılıyor diye hadi sendika baronları samimiyseniz bir TV kanalı kurun hem işçiyi bilgilendirin hem de isteklerimizi halka ve hükümete duyurma konusunda faydanız olsun yada bir gazete. Düzenli bir gazete çıkarmak zor mu? Olmadı haftada bir dergi çıkarın paranız mı yok. O saçma sapan kuşe kağıda basılmış sendika propagandası yapan dergilere para harcıyorsunuz içinde kendi propagandanızı yapıyorsunuz. İşverenle iyi geçinmek varken ne gerek var dimi böyle işlere. Paraları tatillerde gezilerde harcarsınız nasıl olsa hesap soramayız. Hakkımızı aramaya kalksak biraz eleştiride bulunan bir işçi odumu hemen sesi kesilir işverenle, kamu kuruluşuysa ilgili amirle görüşülüp görev yeri değiştirilerek susturulur ve böylece diğer işçilere de göz dağı verilmiş olur.

Evet sendika ağaları Taksim inadınız bu beceriksizliğinizi perdelemek için mi? 1 Mayıs geçti işçinin emekçinin taleplerini sıkıntılarını çok iyi perdelediniz, kamuoyuna duyurmasını engellediniz. Engellemekle kalmadınız milletin tepkisini de çektiniz Taksim inadınız yüzünden. Basında ne taşeron işçilerin sıkıntıları konuşuldu, ne özelleştirme mağduru 4/c’li çalışanlar. Polise taş atanlar dükkan yakanlar vardı. Biz gerçek işçiler yoktuk bizim sorunlarımızda yoktu.

Sarı sendika ağaları bizim için de siz yoksunuz.Size güvenmiyoruz bizi temsil etmiyorsunuz.

YORUM YAZ
Henüz yorum yapılmamış.

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.