Ülkeleri yeryüzünde başarılı veya başarısız kılan şey, akıllı, bilgili ve vizyoner insanların doğru yerlerde ve doğru pozisyonlarda olup olmamalarıdır. Bir akıllı insan, yeri gelir bir ülkeyi fikirleri ile kurtarabilir. Fakat yüz tane akılsız bir arada bulunsa, bir bakkalı dahi kurtaramazlar. Çünkü akıl ve bilgi, Hakk'ın nurlarındandır ve O, onu dilediği insanlara verir. Yüz tane üniversite bile bitirseniz, şayet akıllı değilseniz; o üniversitelerde görmüş olduğunuz dersler, sizi "akıllı" yapmaz.
Günümüzde şirketlerin ve devletlerin en büyük sorunlarından bir tanesi de, kendi şirket veya kadrolarına yeterli derecede iş bilen ve tecrübe sahibi insanları bulamamaktır. Bu sorun, aslında kendilerinin çıraklıktan insanları yanlarına alıp onlara işi öğretmemelerinden kaynaklanıyor ve işe almış oldukları insanların akıl ve bilgi derecelerinin düşük olduğundan.
Yok canım, önce bir üniversite bitireceksin, sonra yurtdışında master yapacaksın, o yetmedi birde üstüne staj yapacaksın ve en az beş yıl iş tecrüben olacak. Yaş gelecek otuza dayanacak ve sen, daha yeni iş hayatına atılacaksın ve dönüp arkana baktığında koskoca yılları okullarda ve üniversite sıralarında tükettiğini, bir sürü ezberlediğin bilgi ile fakat pratikte bu işlerin nasıl olduğunu gerçekten bilmediğini anlayacaksın ve enerjinin büyük bir kısmını sadece diploma alabilmek için harcadığını görerek ruh olarak yenik ve bitik bir durumda olacaksın. İşte günümüz dünyasının sosy- ekonomik sorunlarını derinleştiren bir sorun da budur.
Daha sonra senden büyük işler bekleyecekler... "Yahu sen, Harvard'ı Oxford'u bitirmiş adamsın. Sen, her şeyden anlarsın." havasını alttan vererek seni iyice şişirerek yüksek pozisyonlara getirecekler; fakat bir türlü senden o istedikleri meyveleri alamayacaklar. Çünkü sen, zaten üniversite yıllarında hayattan bıkmışsın ve o diplomaları alabilmek için bütün enerjini ve vaktini harcamışsın. Senin pratik hayatı anlaman için en azından bir üç yıl kafanı o pratik hayatta neler var neler yok onları anlaman için yorman gerekir.
Kaç kere şahit olmuşumdur işadamlarının yakınmalarına; "Yahu kardeşim, iş bilen eleman bulamıyorum." diye sızlanıp dururlar. Aslında yaptıkları hata, sadece elemanları küçük yaşta alıp kendilerinin pratik olarak yetiştirmemesidir.Sakın kimse yanlış anlamasın. Ben, burada üniversite mezunlarını küçümsemek istemiyorum. Sadece onların "üniversite"ye paralel olarak haftanın iki gününde okumuş oldukları branşlarda gidip birebir pratik öğrenim almalarını öneriyorum. Bakın o zaman dünyada işten anlamayan insan kalıyor mu? Hem böylelikle üniversiteye paralel olarak ileride çalışacakları yerleri görebilmeleri ve pratik zekalarını geliştireceklerini düşünüyorum.Pratik akıl, teorik akıldan daha üstündür. Çünkü pratik akıl, uygulayarak öğrenir; teorik akıl, sadece hayal ederek.... İşte günümüz dünyasını çıkmaza sürükleyen pratik aklın teorik aklın önüne geçememesidir. Ne demiş büyüklerimiz; Akıl ve bilgi, bir işin sonunu görebilmektir. Zaten akıllı ve bilgili insan daima kendisinden daha akıllı ve daha bilgili insanlarla beraber çalışmayı ister. Çünkü akıl akıldan üstün olduğu gibi fikirde diğer bir fikirden üstün olabilir.
Selam ve dua ile
Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.