ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

Müslümanlar AK Partiye Mesafe Koymalı

Ömer Yavuzer

19 Ekim 2013 Cumartesi 23:08
  • A
  • A

AK Parti iktidarının toplumun bütün kesimlerini kucaklamaya çalıştığı ortada olan bir gerçek. İnsanların hayatında büyük bir rahatlık kazandırdığı da malum. Hakkaniyetli ve adil bir gözle bakan kimseler AK Parti’nin zalim devlet yapısını değiştirmeye çalıştığı da görülmektedir. 80 yıllık Cumhuriyet Dönemi’nde Kürtler, müslümanlar ve diğer toplum kesimleri ilk kez rahat nefes almışlardır. Fakat yukarıdaki başlığı neden koyduk.

Müslümanlar, ilkeli insanlardır. Kendi yanlarından ortaya koydukları tezleri dine malletmezler. Nitekim Kur’an-ı Kerim’de aksi davranışlar sert sözlerle kınanmıştır. Şöyle buyrulmuştur:

“Artık o kimselerin vay haline ki, kendi elleriyle kitap yazarlar da sonra biraz para almak için “Bu Allah katındandır” derler. Artık vay o elleriyle yazdıkları yüzünden onlara, vay o kazandıkları vebal yüzünden onlara!..” (Bakara Suresi: 79)

AK Parti Hükümeti’ni doğru yaptığı işlerde desteklemek ayrı bir meseledir ama AK Parti’ye eklemlenmek ayrı bir meseledir. Her işimizde AK Parti’ye eklemlenmek hem bizim inandığımız değerlere zarar vermektedir hem de pek farkına varmasak bile AK Parti’ye zarar vermektedir.

Biz inanç olarak en üstün ve tamamen “Hak” olan inanca sahip olduğumuza inanırız. Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulmaktadır:

“Gevşemeyin, üzülmeyin eğer inanıyorsanız en üstün olan sizsiniz.” (Al-i İmran Suresi: 139)

Eğer inanç ve ilkelerimizin tamamen hak olduğuna inanıyorsak insanlara yol gösterme açısından da en önde gelen insanlar bizler olmalıyız. Bizler bütün insanların hayrına çalışan insanlarız. Bu hususta da Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulmaktadır:

“Siz insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz. İyiliği emreder, kötülükten vazgeçirmeğe çalışır ve Allah’a inanırsınız.” (Al-i İmran Suresi: 110)

Dinimizin iyi gördüğü mutlak iyidir, kötü gördüğü ise mutlak kötü… Ayete dikkat edelim bizler; “insanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmetiz.” İnsanlık için çıkarılmış ümmet. Her sözünde ve hareketinde insanların iyiliğini düşünür ve yine insanlığı kötülüklerden korumaya çalışırız. Bu sebeple otorite sahiplerinin yaptıkları her işi ve her kararı İslam’a göre değerlendirmek zorundayız. Bu noktada son “Demokratikleşme Paketi” meselesi üzerinden ne demek istediğimizi biraz daha açalım.

“Demokratikleşme Paketi” içerisinde “anadilde eğitim”in özel okullarda serbest bırakılması söz konusu edilmişti. Bizler açısından “diller” ve “renkler” Allah’ın ayetlerindendir. İşte hükümetin bu adımlarına bütün okullarda anadilde eğitim isteyerek cevap verebiliriz. Böylece haklar meselesinde hükümeti sıkıştırabileceğimiz gibi Türkiye’nin resmi ideolojiden doğan boşluğunda yeni bir paradigma inşasına sürükleyebiliriz. Aynı durum hiç şüphesiz başörtüsü için de geçerlidir.

Hükümeti yanlış politikalarını savunamayız. Doğrularını takdir ederiz. Bütün bu durumlar adaletimizin bir gereğidir. Bu topraklarda bir gün değerlerimiz egemen olacaksa ilk önce kendi değerlerimizi her şeyden üstün tutarak olacaktır. Bunu derken 7 Şubatçılar gibi hükümette kadrolaşmak için onun tarafını veya kadrolar tasfiye edilince karşıtını savunmamalıyız. Son derece samimi eleştirilerimizden AK Parti’de yarar görecektir. Ama AK Parti’ye eklemlenmek adaletimize zarar vermektedir. Müslümanlar, bütün insanlar için çıkarılmış bir ümmettir. Bunu unutmayalım!..

YORUM YAZ
Henüz yorum yapılmamış.

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.