ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

Suriye Kürdistanında hareketlilik!

Ömer F. Yıldız

23 Temmuz 2013 Salı 17:40
  • A
  • A

Son zamanlarda Mısır’daki askeri darbenin ardından Ortadoğu’da yaşanan hengâmelere bir yenisi daha ilave dildi. Suriye’deki Kürtçü hareket, tabir-i diğer ile PKK’nın Suriye kanadı PYD Suriye’nin Türkiye nazarında oldukça kritik bir bölgesi olan Rasulayn ve etrafını işgal etti. Bu hamlenin Suriye’de Kürt otonomisini hedefleyen bir adım olduğu gerek Suriye’li muhalifler gerekse Türk hükümeti tarafından söylenmekte.

Suriye’de 2003’ten itibaren aktif olan bölücü Kürtçü hareket zaten ülkenin kuzey doğu kısmında yer alan Kamışlı’da bir hayli tesire sahipti. Arap isyanlarının başlamasını fırsat bilerek en çok etkili oldukları Kamışlı muhitinde, Şanlıurfa’nın Suriye sınırı olan Ayn-el Arab’da ve Halep’in kuzeyinde birkaç küçük bölgede hâkimiyetlerini ilan ettiler.

Suriye’deki isyan hareketlerinde tarafsız gözüken ama tabiri caiz ise saman altından su yürüterek Suriye’de bölücü Kürt hareketini yaymaya çalışan PYD ilk başta ne Esad’la ne de muhaliflerle çatışmanın derdindeydi. Lakin Suriye isyanlarının üçüncü senesinde bir hayli köşeye sıkışan Esad’ın muhaliflere karşı Kürt hareketini koz olarak kullanmaya başlaması hem PYD’nin elini güçlendirdi, hem de zaten Esad birlikleri ve Hizbullah kuvvetleri arasında sıkışmış muhaliflere yeni bir düşman daha ilave etmiş oldu. İnkâr edilemez bir realitedir ki şuan PYD de Esad rejiminin yanında mesken tutuyor!

Esad ailesinin geçmişten bugüne PKK ve bilumum Kürtçü hareketlere karşı sempatileri bilinen bir hadise. Keza geçen sene Esad Türkiye’yi sıkıştırmak için “PKK’ya milis takviyesi verebiliriz” mealinde gözdağı niteliğinde bir söz söylemişti. Dolayısıyla aynı Esad’ın bugün İran’ın da desteğini aldıktan sonra PYD’ye arka çıkmasına şaşırılmamalı.

Olaylar Suriye muhalefetini nasıl etkiler?

Mevcut duruma binaen iyice kenara sıkışan Özgür Suriye Ordusu’na bağlı El-Kaide askerlerinden oluşan El-Nusra, Rasulayn tarafında PYD’li teröristlerle çatışma halinde. Bazı kaynaklardan öğrendiğimize göre PYD’nin bölgede hâkimiyetini sağlamlaştırması için Kandil bölgesinden militanlar Suriye’ye yardıma gidiyorlar. Bununla beraber Esad’ın, zamanında kapattığı PKK kamplarını tekrardan açtığı da etrafta dönen şayialar arasında. Eğer vaziyet bu haldeyse Suriye muhaliflerinin işi gerçekten çok zor… Çünki PYD’ye hem PKK’dan hem Esad’dan destek gelmesine rağmen muhaliflere silah desteği veren bir tek ülke bile yok!

Dolayısıyla burada bütün gözler yine Türkiye’ye çevriliyor. Türkiye Rasulayn’a sınır olan Ceylanpınar’da askeri her türlü tedbiri almış vaziyette. Sınır ötesinden gelebilecek her hangi bir taarruza karşı mukabele-i bil misl (misliyle mukabele) angajman kuralıyla hareket edecek Türk ordusu. Peki ama kafi midir? Kesinlikle hayır…

Muhaliflere silah yardımı…

Bugüne kadar çok tartışılan, hatta üzerine bir takım spekülasyonlar da üretilen muhaliflere silah yardımı bahsini Türkiye bir kere daha ciddi bir şekilde düşünmelidir. Son zamanlarda İngiltere’nin Suriye muhaliflerine silah yardımı yapacağı meselesi gündeme gelmişti. Ama başından da belli olduğu üzere İngiliz hükümeti bu fikriyatından vazgeçti. Esad’ı yıkacağız derken Esad sonrası Suriye’de İslami bir bünyenin inşa edilmesinden, özellikle El-Kaide’nin Suriye’ye hâkim olmasından son derece korkuyor İngiltere. Dolayısıyla bu vaziyette muhaliflere silah yardımı yapabilmesi muhtemel olan tek ülke Türkiye’dir…

PYD’nin Rasulayn işgali Suriye Kürtlerine iddia edildiği gibi bir özerklik getiremez. Çünkü Kürt hareketinin Suriye’de özerklik ilan edecek derecede büyük bir hâkimiyeti yok. Esad da zannedildiği gibi Kürt hareketine, kendisine verdiği desteklere karşın her istediklerini verecek değil! Zira Suriye Kürtlerinin vatandaşlık başta olmak üzere her türlü insani hak ve hürriyetlerini tahdit eden kendisiydi ve bugün de Suriye’de inşa edilecek bir Kürdistan’dan Esad’ın elde edebileceği herhangi bir menfaat de yok.

-Türkiye Suriye sınırındaki PYD hareketliliğine yönelik neler yapmalıdır?

-PYD’nin bu hareketi uluslararası camiada Kürt meselesinde bir değişikliğe sebebiyet verir mi?

-Abdullah Öcalan ve Barzani ile diyalog kurulmak suretiyle bu kriz aşılabilir mi?

-Yoksa Türkiye daha farklı bir strateji geliştirerek PYD ile anlaşma mı yapmalıdır?

Şuan mütalaa edilmesi gereken meseleler bunlardır…

YORUM YAZ
Henüz yorum yapılmamış.

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.