ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

Sosyal medyanın asosyalleri

Ömer F. Yıldız

13 Mayıs 2013 Pazartesi 17:50
  • A
  • A

Son zamanlarda gelişen internet teknolojisi ve imkânlarıyla beraber sanal âlemin ve internetin kullanıldığı elektronik ürünlerin adeta vazgeçilmezi haline gelen sosyal medya; birçok tarafıyla tartışma ve araştırma konusu olmuş vaziyette. Bu hususta en çok araştırılan ve üzerinde durulan mevzuu sosyal medyanın insanları ironik bir şekilde asosyalliğe sevk etmesi şüphesiz. Gerek muhtelif makalelerde, gerekse televizyon programlarında bu tip tartışma bahislerine çok sık rastlar olduk artık.

Bu kadar önemli ve toplumu yakinen alakadar eden bir realitenin tartışılması ve uzmanlar tarafından üzerinde durulması normal ve elzem bir şey tabii ki. Yalnız bununla alakalı yapılan değerlendirmelerde çok büyük realizm ve rasyonalizm sıkıntısı var, ki uzmanlar bunun farkına varmadıkları müddetçe sosyal medya hususunda isabetli tesbitlere asla ulaşamazlar…

Çoğu sosyal medya araştırmalarında bulunan uzmanlar; bilhassa sosyal medyanın insanlar üzerindeki tesiri üzerine meyilli olanlar meselenin özünü kavrayamıyorlar maalesef…

Facebook’un, Twitter’ın insanları, özellikle gençleri asosyalleştirdiğini ve sanal dünyaya boğduğunu tesbit ederek bütün yükü bu sosyal paylaşım sitelerinin üzerine yüklüyorlar. Tamam, sosyal medyanın menfi etkilerinin eleştirilmesi güzel ama; sanki bu siteler çıkmadan evvel gençler dağda, ormanda kamp, piknik yapıyormuş da Facebook, Twitter gelip bir anda bu aktivitelerini bloke etmiş gibi komik ve işin kolayına kaçan tesbitler maalesef hakikati yansıtamıyor. İşin esasını kavramamıza mani oluyor…

Diğer yandan sosyal medya unsurlarının da insanların asosyalliklerinde payı yok mu? Var illaki. Ama bazılarının abarttığı kadar \%100’lük bir pay vermek de ne oluyor! Bu sosyal medya sitelerinden evvel internette insanları meşgul edecek başka unsurlar yok muydu? Keza PC oyunları dün olduğu gibi bugün de halen gençler arasında tesirini sürdürmekte.
Şuan aradaki tek fark, dün kısıtlı imkânlarla yapılan bu icraatlar bugün cebimize bile sığabilecek aletler vasıtasıyla yapılıyor. Tabi bizim milletin de yeni keşfettiği şeyleri hevesini alana kadar abartarak kullanma huyu olduğundan sosyal medyayı en çok kullanan milletler arasında yer alıyoruz maalesef.

Ama yine de insanların asosyalleşmesini ne internete, ne bilgisayara, ne de sosyal medya sitelerine dayandırmayı doğru bulmuyorum şahsen. Çünki insanlar bu tür ürünleri şuursuz kullandıkları için ürünleri suçlamayı her zaman işin kolayına kaçma olarak yorumlamışımdır.

Bu tür suçlayıcı ve isnat edici basit değerlendirmeler bana zamanında Kurtlar Vadisi dizisinin çocuklara “sözde” olumsuz etkide bulunduğuna yönelik tartışmaları hatırlattı. O yıllara nasıl herkes insanın içindeki şiddet temayülünü tartışmaktan çekindiyse bugün de insanların içindeki asosyalleşme eğiliminin köküne inmekten çekiniliyor. Kabahat en nihayetinde gündemde var olan unsurların üzerine yükleniyor…

İnsanı asosyalleştiren, herkesin kabul etmekten çekindiği en büyük sebep bence insanın kendi fıtratını, tabiatını layıkıyla tanıyamamasıdır…

Eğer insan kendi fıtratını bilir ve kendi iç fonksiyonlarının ne şekilde, hangi şartlarda ve kime, neye borçlu olarak işlediğinin farkında olursa bu asosyallik problemi tamamen ortadan kalkar…

Tabiatı layıkıyla tanır ve ona hak ettiği muameleyi edersek, asli hayatın sanal âleme değil, tabiata bağlı olduğunu tecrübeyle sabit kılarız. Tabii olan unsurların mükemmelliğinin sırrına erebilirsek sanal unsurların bunların yanında ne kadar kusurlu ve eksik olduğunu anlarız.

İnsanı asıl memnun edecek şeyin, kamp yaptığı ortamın resmini çekip sosyal paylaşım sitelerinde yayınlamaktan ziyade o ortamdaki huzurun ve rahatlığın tadına varmak olduğunu ancak kendi fıtratımızı ve tabiatımızı bilerek fark ederiz.

Bunun farkına varmamızı sağlayacak çok hoş ve keyifli bir televizyon programı var aslında. Serdar Kılıç’ın icra ettiği ve TRT’de yayınlanan Doğadaki İnsan programı… Programı izleyince ve tabii şartlarda bir insanın nasıl kendini idare ettiğini görünce eminim bunu izleyen herkes nasıl kirli ve monoton bir hayatın içinde yaşadığını fark edecektir.

YORUM YAZ
TOPLAM 2 YORUM

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.

  • - Mehdi Çetinbaş:14 Mayıs 2013, Salı 00:02

    Güncel bir konuyu çok başarılı bir gözlemle ele almışsınız.Tebrikler! Yazmaya devam...

  • - misafir:13 Mayıs 2013, Pazartesi 20:00

    çok güzel tespitler...