ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

Tayyip Erdoğan’ı kim durdurabilir?

Naci Öz

11 Mayıs 2013 Cumartesi 05:56
  • A
  • A

1994’te Tayyip belediye başkanı olamaz dediniz. Ahlaksızca iftiralar attınız, yayınlar yaptınız.. Beceremediniz. Tayyip Erdoğan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan’ı seçildi. İstanbul’un yıllardır çözülemeyen başta çöp dağları, susuzluk, hava kirliliği olmak üzere birçok problemi kısa sürede çözdü. Bir daha İstanbul’da belediye başkanı seçilemediniz.
Siirt’te okuduğu masum bir şiir yüzünden siyasi hayatını bitirmek amacıyla davalar açtınız, iftira kampanyaları yürüttünüz, kirli ittifaklarınız sonucunda mahkûm olmasını sağladınız. 4 ay hapis yatıp çıktı.

Tahliyesi esnasında suikast planladınız, beceremediniz.

1997’de Türkiye’nin 320 milyar dolarını hortumladınız, doymadınız. Sahte şeyhlerle irtica yaygarası çıkartıp hükümeti devirdiniz.

Yerine kurduğunuz kirli ittifak hükümetleri ülkeyi Amerika’nın, İMF’nin vereceği ve faiziyle geri ödenecek 14 Milyar dolar krediye mahkum etti. Onu da yalvar yakar alıp bankalarını hortumlayan banka ve basın patronlarına yedirdiniz. Milyonlarca işsiz ve aç insan ordusu size ateş püskürdü, bırakın gidin dedi, dönüp arkanıza bakmadınız. Gidersek ülke batar dediniz…

Üniversite kapılarında gençlerimizi coplattınız, dövdürdünüz, onların göz yaşları ile mutlu oldunuz.

Terörist başı Öcalan size teslim edildi, idam cezası mahkemece onaylanmasına rağmen idamını erteleyip, İmralı adasında otel odası konforunda ağırladınız. Sonrada idam cezasını kaldırdınız. Gözü yaşlı şehit ailelerinin yüzlerine bakarken utanmadınız…

Tayyip Erdoğan parti kurma hazırlıklarına başladı, parti kuramaz, kursa da genel başkan olamaz dediniz. Beceremediniz. Adalet ve Kalkınma Partisi kuruldu ve Erdoğan genel başkan seçildi.

Hapis cezası almış bir kişi parti başkanı seçilse de seçimlere giremez dediniz. Yine kirli ittifaklar, iftira kampanyaları düzenlediniz, beceremediniz. Mahkeme Tayyip Erdoğan’ı haklı buldu.

Milletin teveccühünü kırmak için Adalet ve Kalkınma olan partinin adını AKP diyerek aşağıladınız. Beceremediniz. 3 Kasım 2002’de Adalet ve Kalkınma Partisi tek başına iktidara geldi. Mevcut hükümetin hortumlamada becerikli partileri ve liderleri seçim barajının altında kaldı. Seçim barajı kaldırılsın diye yalvardınız. Beceremediniz.

AK Parti seçimi kazansa da Tayyip Başbakan olamaz dediniz, hukuku, mahkemeleri ittifaklarınız neticesinde kendi çıkarlarınız için kullandınız, beceremediniz. Tayyip Erdoğan Başbakan oldu.

Ekonomik kriz, IMF ve iç borçlar.. Siyasi krizler, sermaye hortumcuları.. Ülke seçimden daha 1 ay sonra toparlanmaya başladı, çöküşte olan borsa yükselmeye, insanların, esnafın yüzü gülmeye başladı. 4 yıl gibi kısa bir sürede ülke yaşanan bütün siyasi ve ekonomik krizden tamamen kurtuldu.

Yine yılmadınız. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin çalışmasını engellediniz. Beceremediniz. Türkiye ekonomik ve kültürel alanda büyük bir atılıma geçti. Ama yine boş durmadınız. İrtica yaygaralarına başladınız. Akla hayale gelmez iftiralar attınız, kirli ittifaklarınızı yeniden kurdunuz, kudurdunuz. Beceremediniz..

Cumhurbaşkanlığı seçimi geldi. Bir dinci Çankaya’ya çıkamaz dediniz. Kirli ittifaklar kurdunuz, yandaş medyalarınızda iftira yayınları yaptınız… Abdullah Gül’ü Cumhurbaşkanı seçtirmeyiz dediniz, halkın teveccühünün büyüklüğü gördünüz, döndünüz seçilse de Çankaya’ya çıkamaz, çıkartmayız dediniz… Kriz çıkardınız, milletin paralarını devletten ‘hizmet yardımı’ diye hortumlayıp mitingler düzenlediniz. Yaygara yayınları yaptınız.. Türkiye İran’a dönüşüyor dediniz… Erken seçim olsun AKP’ye tokat atın dediniz… Olmadı.. Yalanlarınıza Türkiye’yi inandıramadınız. Beceremediniz. 22 Temmuz 2007 seçimlerinde AK Parti oylarını \%12 artırarak \%47 oranıyla yine tek başına seçimi kazandı.

Sonrada cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı ve Abdullah Gül 11. Cumhurbaşkanı olarak Çankaya’ya çıktı. Köşkü sizin arka bahçeniz olmaktan kurtarıp Türk Milleti’nin hizmetine açtı. Cumhur ile kucaklaştı. Attığınız iftiraların hiçbirisi tutmadı. Beceremediniz.

Yine durmadınız… AKP kapatılsın dediniz. Yalan yayınlar yaptınız. Sahte belgeler ürettiniz. Kapatma davası açtınız. Anayasa Mahkemesi’nin kararını etkilemek için her türlü kirli ittifakı kurdunuz. Terörü, PKK’yı kullandınız. Ergenekon Terör Örgütü deşifre edildi. Örgüt mensubu gazeteciler, subaylar, askerler belgeli, delilli tutuklandı.. Mazlum rolüne bürünüp teröristlere, tutuklananlara sahip çıktınız. Darbe planları yaptınız, suikastlar planladınız… Ülkeyi karıştıracak eylemler düzenlediniz… Beceremediniz.. AK Parti kapatılmadı…

Avrupa ekonomik krizle boğuşurken Türkiye cumhuriyet tarihinden görülmemiş büyüme rekoru kırdı.

Devleti arka bahçesi gibi kullananların vesayetinden kurtarmak için Anayasa Değişikliği referandumuna kirli ittifaklarınızla, var gücünüzle karşı çıktınız. Teröristlerle işbirliği yaptınız… Yalan haberler yaptınız… Beceremediniz. Referandum sonucu statükocu, vesayetçi rejim bekçilerinin iftiralarına kendilerinden başka inananın olmadığını ortaya çıkardı. Türk Milleti kazandı. Millet için her hayırlı işin önünü tıkamak için Anayasa Mahkemesine koşanlar avuçlarını yaladı. Devlet vesayet altından kurtarılıp halkına hizmet eder yapıya getirildi.

Durmadınız. 12 Haziran 2012 seçimlerinde yine kirli ittifaklarınıza, iftiralarınıza devam ettiniz. PKK Terör örgütü ile işbirliği yaptınız, terörü tırmandırdınız. AK Parti seçim bürolarına, Kur’an Kurslarına, öğrenci yurtlarına, okullara, şantiyelere saldırdınız, yaktınız, yıktınız. Ak Parti’li adayları, iş adamlarını kaçırdınız.. Tayyip Erdoğan’a ve AK Parti camiasına suikastlar, sabotajlar düzenlediniz.. Teröristleri alkışladınız, kendinizi alkışlattınız. Seçim meydanlarından küfürler, hakaretler yağdırdınız, yalanlar söylediniz… Beceremediniz. 12 Haziran seçimlerini Tayyip Erdoğan’ın Adalet ve Kalkınma Partisi açık farkla ve oylarını artırarak kazandı. Terör örgütü mensuplarını aday gösterip milletvekili yaptınız.. Meclisi boykot ettiniz… Yemin etmeyiz dediniz… Beceremediniz.. Türkürdüğünüzü yaladınız.

Türkiye gün geçtikçe büyüdü. Güçlendi. Ekonomi büyümede Avrupa 1.si oldu. Uluslararası ittifakçılarınızla işbirliği yaptınız, ekonomik kriz yalanları söylediniz. Türkiye bölgesinde söz sahibi olmaya başladı.. Türkiye’nin dünyayı yöneten ‘büyük güç’ olma yolundaki adımlarına çelmeler takmak istediniz. Terörist ülkelerden destek aldınız. Terörü hortlattınız.. Kirli oyunlarla eylemler yaptınız, yaptırdınız, alkışladınız…

Ağır kayıplar veren terör örgütünü kurtarmak için istihbarat başkanına iftiralar attınız, görevden almaya çalıştınız… Beceremediniz…

İçişleri bakanına iftiralar attınız… Terör örgütüne yönelik operasyonları durdurmak için yalan haberler yaptınız.. İstifa ettirmeye çalıştınız.. Beceremediniz…

Eğitim kalitesinin artmasından, gençlerin eğitimli, bilinçli, dürüst, dindar olmasını hazmedemediniz. İftiralar attınız… Gençlerimizin geleceğini sabote etmeye kalkıştınız, eğitim komisyonunu bastınız, zorbalık yaptınız… Beceremediniz..

PKK Terör örgütüne ağır kayıplar verdiren Türk Silahlı Kuvvetlerimizin Başkanı’na iftiralar attınız, yalan haberler yaparak operasyonları durdurmaya çalıştınız. Köşebazlarınıza hakaret yazıları yazdırdınız… Beceremediniz…

Öcalan’la terör örgütü arasındaki irtibatı kesen hükümete ağır iftiralar attınız, yalan haberler yayınladınız, istifa çağrısı yaptınız.. Öcalan İmralı’da değil haberleri yayınladınız. Beceremediniz…

Dışişleri Bakanı’nın aktif siyaseti sayesinde dış politikada büyük mesafeler alınmasını hazmedemediniz. Dış politikayla birlikte ekonominin orantılı büyümesini, güçlenmesini önlemek için Davutoğlu’na iftiralar attınız… Beceremediniz…

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Cumhurbaşkanıyla, Başbakanıyla, Türk Silahlı Kuvvetleriyle, İstihbarat teşkilatıyla uyumlu bir çalışmayı tarihi boyunca ilk defa gerçekleştiriyor. Bu uyum Türk Devleti’nin güçlenmesi, söz sahibi olması anlamına geldiği için içimizdeki ve dışarıdaki Türkiye düşmanlarını fazlasıyla kudurtmaya yetiyor.

Bir kez daha Türkiye’ye karşı kirli ittifaklar, iftira kampanyaları meclisteki, Silivri’deki, devlet içindeki, dağdaki, bölgedeki bazı vesayetçi güçlerce can havli ile tezgâhlanıyor ve uygulanıyor. Akla hayale gelmeyen kirli oyunlar oynanıyor. Karışıklık çıkartılmak, ülkemizin iç huzuru bozulmak isteniyor… 1960, 1971, 1980, 1997, 2007 sevdalıları yine tam gaz iş başında… Ama yine beceremeyeceksiniz…

Kanları ile sulanmış bu toprakların gerçek sahipleri olan şehitlerimiz ebedi düşmanlarımıza fırsat vermeyecektir! Çünkü gözünü kırpmadan vatanı için ölüme giden tek millet Türklerdir. Yiğit ve cesur Türk Milletinde tarihimiz boyunca beceriksizlik ve korkaklık hiç görülmemiştir… Türkiye’miz bir kez daha bu kirli oyunları bozacaktır. 10 yıl sürmez Türkler Ortadoğu’nun da Avrupa’nın da lideri olacak!

YORUM YAZ
TOPLAM 1 YORUM

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.

  • - Ilhan Demir:11 Mayıs 2013, Cumartesi 14:26