ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

Evliya Kime Denir? Alim Kime Denir? Evliya ile Alim Farkı…

Mustafa Hakkı Söyler

12 Mayıs 2014 Pazartesi 20:24
  • A
  • A

Evliya Kime Denir? Alim Kime Denir? Evliya ile Alim Farkı…

Veli devamlı Allah’ın huzurundadır. Veliler, zikir ile Allah’a yaklaşırlar. Allah’a yaklaştıran en kısa yol zikirdir. “Kalpler ancak Allah’ı zikirle huzur bulur.” Arif ilahi sırları kimseye söylemez. Ebu Hureyre (r.a), “Hz.Peygamber (s.a.v)’den iki ilim öğrendim. Birini halka söyledim, ikincisini söyleseydim boğazım kesilirdi” buyurmuştur.

Cüneyd-i Bağdadi bir müridine, “Biz tevhid ilmini içimizde sakladık, sen halka söyledin ve onların fitne çıkarmasına sebep oldun, şer niyetlerini ortaya çıkardın” buyurmuştur.

Velileri inkar edenlere Ledün ilmi açıklanmaz. Evliya burada şunu söylemiştir, “Sırrı ifşa eden helak oldu”. Ledün ilmi ehli olmayana söylemek fitneye sebep olur. “Ehli derdin sohbetini mahrem et”. (Süleyman Çelebi) Ledün ilmi, ilmi hal ilmidir. Zevkle, cezbe ile bulunmuştur. Zira kalp ilmi hal ilmidir. Allah’ı zikir etmekle kalbe gelmiştir. Yeni doğan arıya bal yapmayı kim öğretti? “Biz arıya vahiy ettik” (Nahl Suresi) yani ilim verdik.

İlim çalışmakla, araştırma yapmakla elde edilir. Allah’ın zikri dile, dilden kalbe, kalpten ruha ulaşırsa, ona veli denir. (Marifetname)

Farzlar yapılmalı, sünnetler yapılmalı sonra zikre dalınmalıdır. “O kadar zikir et ki seni görenler divane sansınlar”. Zikir kalbin cilasıdır. Masivalar zikir ile yok olur. Allah adı kalpleri yakar, aşk doğurur. Kalbin pislikleri zikir ile temizlenir.

Kamil insan Allah’a teslim olmuştur. Allah’tan bir şey istemeye utanırlar. Allah her şeyi bilir diye düşünürler, tam teslim olmuşlardır. Rıza halindedirler. İnsanlar arasına katılıp çok konuşmak doğru değildir. Çok konuşmada yalan olur. Çoğunluğa uymak bazen insanları felakete götürür.

Alim, okur araştırır. İlmini ölüden alır. Evliya Hayy ve diriden alır. Alimin sözleri neden tesir etmez? Ölünün ölüye rivayetleri çoktur. Evliyada zahir ilim yok olabilir. Zahir ilimler, Batın ilimler farklıdır. Alim, kitaplardan konuşur. Alim, cansız kitaptan örnek verir. Evliya canlıdan alır ve tesir eder. Alim söylediklerinin altındadır. Evliya söylediklerinin üstündedir. Evliya, kainat kitabını okur. Evliya, gönülleri okur. Evliya, araştırmadan okumadan tecelli yoluyla bilgiye ulaşır. “Onlara kendi tarafımızdan ilim öğrettik”. (Kehf 65) Ledün ilmi alışılmışın haricinde kalbin içine akan ilimdir. Bazen zahiri ilimler her hastaya ilaç olmayabilir.

Kelam ilmi ile uğraşanlar iflah olmazlar.

Kelam ilmine dalan herkesin kalbinde mutlak şüphe vardır. (Ahmed B. Hanbel)

Kelamcılara sormak gerekir, acaba kendisinden daha üstün bir tartışmacı çıkarsa, her gün din mi değiştireceğiz? (İmam Malik)

Allah’ın varlığını tartışmak doğru görülmemiştir. Bazıları Allah’ın varlığı ispatlıyorum diyerek bunalıma girmişlerdir.

İmam-ı Şafii, İmam-ı Malik, Ahmed B. Hanbel, Süfyan-ı Sevri… Tümü kelam ilmine bakmamışlardır. Haram demişlerdir.

Dinsizler bize kelam ilmi ile saldırdıkları için bizde kelam ilmi ile cevap veriyoruz. 23 senede telifi tamamlanan ve 130 kitaptan oluşan Risale i Nur adlı eserleriyle oluşan İlm-i Kelam sahasında yenilik yapıldığı görülmüştür.

Van valisinin evinde kalırken 90 kitabı ezberledim. Ezberi 3 ayda bir tekrar ettim. Van valisi, beni geceleri zikir çekiyor zannediyordu. Halbuki zikir ilme manidir. Zikri bırakıp ilme sarıldım. (Kaynak: Tarihçeyi Hayat, Abdulkadir Badıllı)

Bir kimse, nefsini Firavun’un nefsinden daha hayırlı olduğunu zannederse kibirlidir.

“Bir sarhoş gördüğün zaman kendine dön ki, aleyhinde bulunup onun gibi günaha dalmayasın. Yarabbi, celalinden cemaline sığınırım de.” (Hamdun Kassar)

Beyazıd Bistami (r.a) ait şöyle bir menkıbe anlatılır; Beyazıd Hicaz’a varınca “Beyazıd geldi” diye ilan edilmiş. Bunun üzerine halk onu karşılamaya çıkmışlar. Beyazıd halkın güzel muamelesi karşısında şımardı. İhlas duyguları yok oldu. Şöhretin afet olduğunu anladı. Beyazıd çarşıya gelince heybesinden ekmek çıkardı ve yemeğe başladı. O gün Ramazan idi. Bunu gören halk onu yalnız başına bıraktı. Beyazıd sohbetinde bulunan müridine dedi ki, “Görüyor musun, şer-i bir meseleyi terk edince halk beni red etti halbuki seferde oruç tutulmayabilinir. Biz şeriata aykırı davranmadık” der.

Hucviri, İmam-ı Azam’dan bahsederken, onun melameti meşreb olduğunu anlatır.
Bazıları ben melamet yolunu tutuyorum diyerek açık olarak şeriata aykırı bir iş yapıyorlarsa bunlar sapıktır. Bazıları, halkın gözünde kınanmak için yaptık diyorlar. Halk onları red edince kızıyorlar. Sen kınanmak istiyorsun, kızdığın kişi seni kınadı öyleyse neye öfkeleniyorsun? Senin bu halin melamet değil, daha çok sahtekarlığa yakındır.

İnsanları Hakk’a davet ediyorsun, farzları açıkça terk ediyorsun, hiç şüphe yok ki bu iş İslam dairesi dışına çıkmaktır.

Molla Cami, Nefahatü’l Üns’te diyor ki; Günümüzde melameti olduklarını iddia ettikleri halde melamet ehlinden olmayan bir taife vardır. Bunlar ihlas iddiasında bulunurlar. Fısk ve fücun işlemekte çok aşırı gider, sonra da bundan maksadımız halkın bizi kınamasıdır derler.

Allah’ın, insanların ibadetine ihtiyacı yoktur. İnsanların işledikleri günahtan Hakk zarar görmez. Günah, halkı incitmekten, taat ise onlara iyilik etmekten ibarettir derler. Bunlar zındıktır. (Kuşeyri Risalesi, S.385)

Alim okur, araştırır. Evliya zikir eder. Alim gururludur, kibirlidir. İlmi ile övünür. Evliya fakirdir, Allah bildirir ise bilirim der. Alim zahir ilimler ile övünür. Evliya bazen Ümmi Sinan’dır. Oku bakalım İhlas suresini desen, alim yanlış okudun der. Gerçek bilen kim mi? Ledün ilmi nasıl mı olur? O zaman iyi dinleyin.

Yer Manisa, Melami Dergahı. Nisan 2014 Cuma gecesi.
Yüzlerce insan var. Uzun bir zikir oldu. Zikirin sonunda, bir genç mürşidin yanına gitti, müsaade istedi. Dedi ki; “Ahmed Amiş Efendi’yi okudum. Yattım lakin uyumadım, Ahmed Amiş Efendi geldi. Bak evladım, bizim yazdıklarımızı iyi anlamadın bu yüzden bizim hakkımızda kötü düşünüyorsun. Efendine selam söyle, sayfa 34’ü sana anlatsın dedi.” Mürşit Efendi, ver bakalım o kitabı dedi. Genç o kitabı yanında getirmiş, Efendi’ye verdi. Efendi okudu. Amiş Efendi doğru söylüyor dedi. Konuyu uzun uzun açıkladı. Gence sordu “İkna oldun mu” diye. Genç, “Evet, oldum” dedi.

Bizim uğrumuzda mücadele edenlere bize ulaşacak yolları gösteririz. (Ankebut 69)

Ona kendi tarafımızdan ilim öğrettik. (Kehf 65)
İşte, Ledün ilmi buna derler. Okuyarak, araştırarak, kitapları ezberleyerek Evliya olunmaz.

Mevlana gibi, kitapları suya atıp zikre dalmak gerek.

Gazali, bir gün yolda yürürken, bir adam Gazali’yi göstererek, “bu adam Allah’ın varlığını bin bir delille ispatlayan adamdır” demiş. Bunu duyan yaşlı bir kadın şunu demiş; “demek ki şüphesi varmışta ispatlamış”. Bunu duyan Gazali şöyle demiş; “bu kadın gibi iman edin, benim gibi araştırın”.

Viraneye hor bakma zakir
Viraneye ait defineler var…

YORUM YAZ
TOPLAM 2 YORUM

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.

  • - metin akdemir:24 Mayıs 2014, Cumartesi 00:48

    Teşekkür ederiz çok güzel bir sohbet efendim aydınlattınız bizi

  • - nuri sakin.:16 Mayıs 2014, Cuma 17:44

    aydınlattığınız için teşekkür ederim