ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

Ararsan bulursun

Mustafa Hakkı Söyler

09 Temmuz 2013 Salı 03:01
  • A
  • A

Yıl 1992 Bursa ili Keles ilçesinden Nail Aytekin ile birlikte Bursa'ya gittik. Nail seni biriyle tanıştıracağım dedi. Ulu Cami'nin bahçesinde koku satan bir kişiyle tanıştırdı. Koku satan kişi mezhepleri inkar ediyordu. Tanıştık sohbet başladı. Mezheplerin olmadığını sonradan çıktığını söyledi. Kişiyi dinledik. Evet mezhepler sonradan çıkmıştır. Mezhepler önceleri yoktu. Peki sordum nasıl namaz kılıyorsun, nasıl abdest alıyorsun? Anlattı. Peki bunlar mezhep değilmiydi. Mezhepleri inkar edip. Mezhepe uyuyordu. Tartışma hızlandı. Adam kızdı. Peki söyleyin bakayım. Peygamberimizin mezhepi ne idi?

Dedik ki: Kuranın ve Peygamberin davranışlarına yorumuna mezhep denir. Bugün dahi Anayasa herkez tarafından farklı yorumlarınıyor neden? Herkesin akıl seviyesi farklı olduğu için. Mahkemenin verdiği kararı bir üst mahkeme bozuyor neden? İştihat farklılığı. Mezheplerin çıkış sebebide böyledir. Her sahabi Peygamberi görmüş davranışlarına yorum getirmiştir. İşte bu uygulamaya mezhep denir. Her sahabi mezhep imamıdır yani Peygamberden gördüğünü yorumlamış anlatmıştır. Günümüzde Kuranı bir kişi iyi biliyorsa açıklıyorsa oda mezhep imamıdır. Muhiddini Arabi arifin mezhepi yoktur demekle bu konuyu açıklamıştır.

Yani üç çeşit Ulema vardır. Zahir Ulema, Batın Ulema ve birde Ulemayı Rasuun yani velilerde iştehat yaparlar. Kurana baktığımız zaman eller dirseklere kadar, yüz yıkanır baş mes edilir ayaklar yıkanır abdestin alınışı böyledir. Bozuluş ise tuvaletten gelme kadına yaklaşmadır. Abdesti bozar. Diğer şartlar yorumlardır. Biz bunları tartışırken yaşlı bir adam bizi dinliyordu. Bize gençler gelin size çay ısmaralayayım dedi. Daveti kabul ettik. Ulu Caminin yanındaki nargileciler kahvesinde çay içmeye gittik. Yaşlı adam çaylarımızı içerken hiç konuşmadı. Bizleri baştan aşağıya süzdü. Daha sonra başladı konuşmaya. Bizlerin işlerini dışlarını fikirlerimizi başladı anlatmaya. Açık ve net olarak düşüncelerimizi ve gönüllerimizdekini okuyordu. İkimizde Nail ve ben şaşırıp kaldık. Şu cümlesini hiç unutmadık. Allah sana onu layık görmüyor. Sen neden ısrar ediyorsun dedi. Ben Yalova'daki oğlumu ziyarete gelmiştim.

Birde ulu Camiyi ziyaret edeyim dedim. Ben Karlıova Belediye Başkanın dayısı Şeyh Mahmudum yolunuz düşerse beklerim dedi. Ne demişler her gördüğünü hızır san yanında hazır say. Arayan Mevlasınıda bulur belasınıda.

YORUM YAZ
Henüz yorum yapılmamış.

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.