Bir dost aranıyor, gönlü geniş, eli cömert, sofrası bereketli.
Bir dost aranıyor, Rasulullaha evlad olmuş, yüreği sevgi dolu, kalbi merhametli.
Bir dost aranıyor, sohbeti sen kokan, derdi sen olan, bir tek sana sevdalanan.

Ya Resulallah , sevdalıların vardı. anam babam sana feda olsun diyenlerin, kendini sana feda eden delilerin
İsterler ki dostunun da böyle sevenleri olsun, fedaileri, her şeyini ona feda edecek delileri.

Ey gönüllerin hayran olduğu nebi, Senin Hamzan, Ömerin vardı, müşriklerin korktuğu, münafıkların çekindiği, fasıkların hizaya geldiği
İsterlerki o dostunda aslanları olsun, Bedirin aslanları gibi, Hamzası olsun, Ömeri olsun ve onlarda gözünü budaktan esirgemesin, korksun münafıklar, fitneciler çekinsin.

Ya Resulallah seninle çıktığı yolda şehadet şerbetini içen arkadaşların vardı. Sen onları severdin onlar seni severdi. Bu uğurda şehadetti sana olan sevginin bedeli. Ve sen Onları Ölümlerinden sonra bile unutmaz, hep hayırla yâd ederdin, bazen gözyaşı dökerdin.
İsterler ki, çıkılan bu kutsi seferde dostunda şehadet şerbetini içen civanmertleri olsun, onların adı da sefer aslanları olsun.

Ey sultanların sultanı sen üzerine çıktığında titreyen sebir dağına “ey dağ dur, senin üzerinde bir peygamber bir sıdık ve iki şehit var deyip sakinleştirmiştin, uhut dağı sana aşıktı, onu ve onun şehitlerini sıkça anar, “biz uhutu severiz uhut bizi sever diye teselli ederdin, bağrında şehitler barındıran kan rengi dağı.
Gam yüküydü yüreğin belki de dertlerini ancak dağlar anlayabiliyordu efendim,
İsterler ki dağların bile titreyip, kaldıramayacağı yükleri taşıyan bir dost çıksın karşılarına, uzakları yakın eden, dağları aşıp gelen böyle birini bulsalar derler ki gönlümüze hoş geldin ey dağların babası.

Sen ashabının yanına çıktığında, yürekleri kıpır kıpır olanlar vardı, acaba Rasulullah bana tebessümle bakar mı diyen, meclisinde seni görebilecekleri bir yerde oturan ama derya gözlerine de bakmaya haya eden sevdiklerin.
İsterler ki, bir dost olsun, O yanlarına geldiğinde yürekleri kıpır kıpır olsun, ismen selam verip hatırlarını sorsun. İşte bu anı dünyanın en tatlı anı sayan sevdalıları olsun.

Birde Müezzinin vardı, senin “Kalk Bilal ezanı oku” demeni beklerdi. Bu sözünü işitebilmek sevdası ile hiç kendiliğinden ezan okumadı,
bir dost isterler, sohbetinden sonra ilahilere başlanmayan , ismen zikredilmeyi ganimet bilen kalbi huzurla dolan, ilahilerine öyle başlayan muhipleri olsun.

Sen, “ashabım gökteki yıldızlar gibidir” der birine toz kondurmazdın, “hangisine tutunsanız kurtuluşa erersiniz” deyip yüceltirdin. Onlardan en sıradanını bile kayserlere, krallara, meliklere ve şahlara değişmezdin.
Bir dost isterler Ya Resulallah, davasına gönül verenleri, dünya ve içindekilere değişmeyen, onları hiçbir dünya menfaatine ezdirmeyen, onların derdiyle dertlenen, sevinci ile sevinen.

Mekke den Medine ye hicret etmiştin, yorucu ve uzundu yolculuk, günler sonra hasret yüklü Medineliler şehrin girişinde güllerle, şarkılarla karşıladılar seni,
bir dost isterler, isterlerki memleketine döndüğünde şehrin girişinde aşkla, heyecanla, hasretle, özlemle, güllerle karşılanan,

Senin ashabından, mescidini temizleyen, konuklarını ağırlayan, hizmet aşıkların vardı Enes gibi, onların her hizmetine teşekkür ve dua ile mukabele ederdin, onlardan hizmet edenleri ayrı tutar, vefat edenlerinin kabrine önce sen girer cübbeni onlara kefen ederdin.
bir dost isterler, hizmetlilere, yani o topluluğa hizmet eden o topluluğun efendilerne hep iltifat eden, gönlünü alan, diğerlerinden ayrı tutan.

Ey efendim sen ensarın ve muhacirin bereketi idin, seni davet edebilmek için kıyasıya yarışırdı sevdiklerin,
bir dost isterler ki, gittiği yere bereket, adım attığı beldeye hidayet, Resulullahın duasıyla nuru velayet olsun
Öyle bir dost İsterler ki talebelerini sana taşısın,
Öyle bir dost İsterler ki, müritlerine en ala seni sevdirsin.
Öyle bir dost İsterlerki Anayı, babayı, evladu iyali senin yolunda feda ettirsin.

Ey üstadımın gözünün nuru, sen buyurmuştun ya, “Allah dostları o kimselerdir ki görüldüğünde Allah hatıra gelir.”
Büyüklerden biride yüreklere deva olan bir söz söylemişki. “Allah bir kulunun hayrını diledi mi, onu dostu ile buluşturur.”

Buluşturan Rabbime hamdolsun,
Biz o dostu bulduk Allah’ım, sana şükürler olsun.
Ey hayrımızı dileyen, sen ne yücesin,
Dostu arayan tüm kardeşlerimize, Rabbim nasip eylesin.