“yazete.com” haber sitesindeki ilk yazıma başlıyorum. Ve ilk yazımı da 21. Yüzyıl yani daha da güzel açıklamak gerekirse “Teknoloji Devri”, (biraz Taş Devrinden alıntı yaptık ama) olarak nitelendirdiğim bu yüzyıl için yazmak istiyorum.

Önceki yıllarda, yani bundan bayağı bayağı yıllar önce elbetteki televizyon yine vardı. Sosyalliği öldürür müydü? Direk o dönemlerde yaşamadığım için bilemem, ama eminim sosyalliği öldürecek bir etkeni fazla yoktur. Sonuçta televizyon çok önceki zamanlarda genelde tek tük evlerde olurmuş, herkes bir araya gelir o televizyondan izleyeceğini izler sonrada malum tek bir kanal olduğundan o da İstiklal Marşı ile kapandıktan sonra herkes kendi evine gidermiş, büyüklerimizden duyduklarımız tabi bunlar. Yani sonuç olarak ne güzel birliktelik hakimmiş evlerde. Herkes şimdiki gibi kendi içinde kapalı kutu gibi bir halde değilmiş.

Önceleri atariler varmış, şimdiki oyunlarla kıyaslanmayacaktır belki ama, eminim alınan keyif şimdiki oyunlardan daha çoktur. Şimdiki oynadığımız oyunlarda öyle bir gerçekçilik hakim ki, bazen iki resim getiriliyor, insan hangisinin gerçek hangisinin oyun olduğunu karıştırabiliyor. Tabi bu daha başlangıç, ileride daha da ileride, yani bu Teknoloji Çağ’ında öyle şeyler olacak ki eminim, bu sefer gerçekten gerçeği ayırt edemeyecek hale geleceğiz. Bunu çok rahat bir şekilde söylüyorum. Daha başındayız bu çağın, ileride kim bilir daha neler olacak.

Şimdi birde genelde çoğu kişinin elinde moda olmuş, Iphone adı verilen bir telefon. Bilmem akıllı telefon falan derken, insanlar sadece telefonla haşır neşir oluyor da, asıl kimlerle konuşacaklarını, muhabbet edeceklerini unutuyorlar. Düşünsenize arkadaşlarınızla bir araya gelmişsiniz, ama konuşmayı telefondan yapıyorsunuz, bu birlikteliğin ne anlamı kaldı? Kapatma arkadaş telefonu tamam açık kalsın, biri aradığında aç konuş. Ama bari şunu yan yana olduğun kişilere karşı yapma.
Dünya öyle bir hale gelmiş ki, sadece zaten kendi ülkemi bunun içinde tutmuyorum, direk Dünya diyorum. İnsanların çoğu teknoloji maalesef ki bağlı hale gelmiş. Şimdi yalan yok, bende teknolojiyi severim. Ama fazla oyunları sevmem, telefonlarla hiç aram yoktur. Yani lazım olduğunca kullanmayı tercih ederim. Ama tabi bazen de böyle çok durduğum olur bilgisayar karşısında. O da tabi oluyor arada, olsun o kadar.

Yeni nesin bilgisayarlar, telefonlar, tabletler vb. gibi ilerleyen teknolojik aletler, maalesef ki çok büyük ölçüde, sosyalliği, arkadaş ortamını bana kalırsa bozan etkenlerden. Eskiden mahalleye çıkar maç yapardık kendi aramızda, şimdi o da kalmadı. Bilgisayardaki maç oyunları var onunla gidiyoruz karşılıklı maç oynuyoruz. Playstation oluyor onda maç yapıyoruz. Ben hele de çok fazla Playstation salonuna gidip arkadaşlarla oynadığımdan biliyorum. Ama dikkat edersek, dediğim gibi arkadaşlarla gidiyorum, sonuçta bir sosyal ortam söz konusu. Eğleniriz, keyifli olur. Hani atari olur ya eskiden olan atariler, işte onlar gibi güzel bir sosyal ortam oluşturur. Daha da gerçekçidir o ayrı tabi. Ama bana kalırsa Playstation çok da güzel bir icat yani.

Ben genelde uzun yazılar yazmayı severim, fakat ilk yazım olduğu için şimdiden fazla uzatıp da insanları yormak istemem. Az olsun, öz olsun. Ondan dolayı yazıma son birkaç cümle daha katmak istiyorum.
Benim teknolojiye çok da fazla sözüm yok, hayatı kolaylaştırır orası çok doğru. Ama ne olur şu teknoloji fazla abartılı kullanılmasa şöyle, yani gereğince kullanılsa da, güzel arkadaş ortamlarını, sosyalliği öldürmese ha, güzel olurdu değil mi? Keşke olsa ama boş tabi, bu sadece yazıda kalır. Teknoloji ilerledikçe de maalesef insanlar daha da sosyallikten kopacak gibime geliyor, şimdiden böyle olduğuna göre. Bundan çok değil, 5-6 sene sonra bence daha da çok sosyallik bozulacak gibi. Zaten teknoloji her geçen gün büyüyor, malum.

Söyleyeceklerim de bu kadar, umarım beğenmişsinizdir yazımı. Okuyan/okumayan herkese teşekkürlerimi sunarım.