seni sevmek, balığı urfa' da avlamaktır, balıklı gölden,
yasak olduğu için güzeldir.

seni sevmek, yedisinde bir sabinin günlük gelirine konmaktır.
ala şafakta çıkmıştır işe,
simidinin yarısını satmıştır daha,
yüreği küçülmüştür elleri büyüdükçe.

seni sevmek,
kaşarlanmış bir celladın kendini asmasıdır.
hani asılı cesedine bakıp hem güler hem ağlar ya.
oysa bir avuç gözyaşıdır bedeni, astıklarından arta kalan...

seni sevmek,
bir trencinin tren altında kalmasıdır.
çiğliği düdük sesine, hasreti raylara takılı kalır.
seni sevmek zordur, çelişkidir, ölümle yaşamın kardeşçe birliğidir,
cesedin mezar görüp de ölümden vazgeçmesidir.