ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

FERYAT EDİNCE, HAYAT SİZE GÜZELLİKLERİNİ SUNMAZ

mesut bilal buğday

21 Haziran 2014 Cumartesi 17:21
  • A
  • A

Kişilerin öfkeleri, önyargıları ve şartlanmışlıkları, aralarının açılmasına yada aralarına duvarlar örülmesine sebep oluyor.
Kişilerden gelen zahmeti hayıra yormak yerine, hemen anlık öfkelere dönüştürüyoruz. Böyle yaparak hayatı dahada zorlaştırmaya başlıyoruz. Oysa kötü bir vakanın bazen kader çizgimizden kaynaklandığını düşünüp, hayatın bir sınav olduğunu düşünmemiz gerekir.
Her yaşadığımız zorluğun şer tarafını görüyoruz. Oysa bir çok şer gibi görünen vakanın bir çok hayır tarafıda olabilir.
Yüce Allah ayet-i kerimesinde buyururki: "Muhakkak her zorlukla beraber bir kolaylık vardır" (İnşirah 5-6)
Bazen yaşadığınız kötü olaylar neticesinde, çevremizdeki iyilikleri ve iyi insanları farkedebiliriz. Ve bu insanlarıda rahmet ve minnet ile anmamıza vesile olur.
Konunun daha anlaşılır olması için başımdan geçen bir hadiseyi sizlerle paylaşmak isterim.
Ortaokul yıllarında, okula kimi zaman arkadaşlarımızla yürüyerek giderdik.
Evden erken çıkar yol üstündeki arkadaşlarımızı çağırıp hep beraber düşerdik okul yoluna...
Birgün okula giderken araba yolunda taş cam parçaları görmüştüm.
Bir gün önce ise hocamız; "yol üstünde taş gördüğünüz zaman onu yoldan alın ve sevap kazanın" demişti. Bende öyle yapmak istemiştim. Elim kirlenmesin diye yerdeki taşa tekme vurmuştum. Ancak ayağımla kenara doğru atarken taşa oldukça sert vurmuşum. Ve ayağımla vurduğum taş, kaldırım kenarındaki bir dükkan vitrinine değerek, vitrin camını kırmıştı.
Çocukluk işte. Çok korkmuş ve adeta yere çakılmıştım. Arkadaşlar "haydi kaçalım!" diye bağırırken ben hiç bir tepki vermiyor ve renkten renge giriyordum. Bu arada camını kırdığım dükkan sahibi hızlı adımlarla üstüme doğru gelirken korkum dahada artmıştı. Uzaktan gördüğüm kadarı ile elinde koca bir taş vardı. Ve bana vurmaya geliyordu. Ancak yanıma yaklaştığında göz göze geldiğimizde ilk sözü:
"Evladım korkmana gerek yok, ben senin yapmak istediğini gördüm. Sen iyi niyetle vurdun taşa, vardı çarptı o taraf başa"
Ve bu sözleri söylerkende elinde getirdiği bardaktaki suyu bana uzattı. Meğerse elindeki suyu, korku ve telaşım yüzünden taş olarak görmüşüm. Yüzüme bakarak yumşak bir ses tonu ile konuşmaya başladı:
"Al evladım şu suyu iç ve rahatla, vitrinin camını merak etme, sen kırmasan belkide bir arabanın tekerinden sıçrayan bir taş kıracaktı camı. Zaten bende değiştirmeyi düşünüyordum vitrinin camını, buda vesile oldu."
Amcanın "vitrin camını sen kırmasanda değiştirecektim" cümlesi beni rahatlatmıştı. Ve o rahatlama ile okulun yolunu tutmuştum.
Ancak her okula gidişimde, o amcanın vitrin camına bakıyordum. "Acaba değiştirdi mi" diye. Ancak amcanın dükkanının vitrin camını uzun süre değiştirmediğini gördüm. Sonra anladımki aslında vitrin camını değiştirecek parası yokmuş. Ve işleride iyi gitmiyormuş. Ancak iyi niyetinden dolayı, benim üzülmemem için bana öyle söylemiş.
Evet ne zaman bu yaşadıklarım aklıma gelse rahmet okurum amcaya...
Evet etrafımızda böyle amcaların sayısı az. İnşallah yüreği temiz ve gönlü geniş amcaların sayısının artması temennisi ile...
MESUT BİLAL BUĞDAY

YORUM YAZ
Henüz yorum yapılmamış.

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.