ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

Mehdî zuhuru hakkında işaretler...

mesut akbaba

19 Haziran 2013 Çarşamba 13:40
  • A
  • A

Abdullah Dağıstanî’den Mehdî Zuhuru Hakkında İşaretler

Dağıstan’da 1891 yılında başlayan dünyamızdaki hayat çizgisi, Suriye’nin başkenti Şam’da 1973 yılında noktalanan Abdullah Dağıstanî, ömrünün gençlik yıllarını ise ülkemizde geçirmiştir. Kafkasya’nın ünlü imamı Şeyh Şamil silsilesinden yakınları ile ülkemize gelerek henüz çocukluk çağında Yalova yakınlarındaki Güneyköy (önceki isimi Reşadiye) köyüne yerleşir. Abdullah Dağıstanî, 1936 yılında aldığı manevî bir işaret ile Suriye’nin başkenti Şam’a hicret eder ve burada kurduğu mütevazi dergahında Nakşbendiyye tarikatı çerçevesinde sürdürdüğü 37 yıllık irşad hayatı sonrası 30 Eylül 1973 günü ahirete göçeder. (3)

Konumuz açısından neler söylediğini izleyecek olursak, vefatına yakın bazı yakın müridlerini yanına çağıran Abdullah Dağıstanî, gelecekle ilgili bazı öngörülerini dile getirir ve en önemlisi bu öngörülerin kaydedilmesini emreder. Tasavvufî çevrelerde bu tür anlatılar, çok fazla olmasına karşın bu rivayetin ayrıcalığı bu öngörülerin sadece rivayet olarak kalmayıp yazı ile tesbit edilmesi ve bir ileri aşamaya taşınıp kitap halinde yayınlanmış -ve dolayısıyle artık ilgili herkesin ulaşabileceği bir belge halini almış- olmasıdır. (4) İşin daha da ilginç olanı bu kitabın, İngilizce basılmış olması nedeniyle sadece müslümanlar için değil diğer insanlar için de erişilebilir durumda oluşudur. Abdullah Dağıstanî, kayda aldırdığı ve bazıları yakın tarihteki kimi gelişmelerle test edilip çoğunluğu doğrulanan bu öngörülerinde İslam dünyası ve ilişkili olarak dünyanın diğer ülkelerinde olması muhtemel olaylar yanında Mehdi zuhuru hakkında da haberler vermiştir.

Bu haberleri değerli -ve dolayısıyle dikkate alınır- kılan husus, verilen haberlerden Sovyetler Birliği, Lübnan, İsrail ve Irak ile ilgili olanlarının hemen hemen aynı ile kayıt altına alınmalarından kısa sayılabilecek bir süre sonra tahakkuk etmiş olmasıdır.

İlgilisi için kolayca ulaşılabilecek bu ‘gaybî’ haberlerden konumuz ile ilgili olan öngörü şöylece özetlenebilir: Mehdî zuhur etmeden önce ortaya çıkan ve Türkiye’nin coğrafi bütünlüğünü de tehdit eden bazı siyasi-askeri gelişmelerden sonra başlayacak dehşetengiz bir savaş esnasında, -henüz savaş sona ermeden- Mehdî zuhur edecektir.

Bu haberi kayda alan yazılı kaynak, Mehdi zuhuru öncesindeki bu savaşı “horrible war” olarak kaydetmiştir ki bunun anlamı ‘korkunç, canhıraş, dehşetli savaş’ gibi birbirinden vahim anlamları içerir. (5) Bu dehşetengiz savaş başlamadan kendisinin -veya bir başka kişinin- Mehdi olduğunu iddia veya ima edenler ya da Mehdîlik vehmedenler, Abdullah Dağıstanî’nin işaret ettiği ‘gaybî haber’e göre bir yalancıdan -veya bir psikiatrik vakadan- başka bir şey değildirler.(6) Özellikle ehl-i kitap kaynaklarında ‘Armageddon’ İslami literatürde “Melhâme-i Kübrâ” olarak işlenen “büyük kıyamet savaşı”nın ardından Mehdî zuhur edeceği konusundaki hadisler ve evliyaullah istihraçlarının Mehdî taslaklarını aşırı derecede rahatsız ettiği ve her türlü konforlarını bozduğu-bozacağı anlaşılmaktadır. Rahat döşeklerde yan gelip yatarken bütün dünyayı ilgilendiren siyasi ve ekonomik değişikliklere imza atmak nasıl olacaksa ?!...

Bu noktada Abdullah Dağıstanî’nin verdiği ve kayda geçirttiği haberin bir iman rüknü gibi sunmak istemediğimi; öyle algılanmaması gerektiğini belirtmeliyim. Sufi geleneğinde olduğu gibi “Allahu A’lem”, deyip geçebilirsiniz… Birgün bu haberlerin işaret ettiği hadiseler zuhur etmeğe başlarsa hatırlamak üzere unutabilirsiniz de…

YORUM YAZ
Henüz yorum yapılmamış.

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.