İnsanoğlunun dünyaya gelişi , onun fani alemden ebedi aleme başlayan bir yolculuğunun başlangıcıdır. Bu yolculuk içinde insan bebelik, çocukluk ,gençlik ve ergenlik ile yetişkinlik ve derken yaşlılık gibi pek çok dönem yaşar ve görür.
Rabbimiz bu gerçeği şöyle ifade etmektedir: ‘’Sizi güçsüz yaratan, sonra güçsüzlüğünüzün ardından kuvvet veren ve sonra kuvvetin ardından güçsüzlük ve ihtiyarlık veren Allah’tır. O, dilediğini yaratır. O , hakkıyla bilendir, üstün kudret sahibidir’’ (RÛM 30/54)
Bir nesil yaşlılık devresinde iken arkasından gelen bir başka nesil de gençlik devresindedir. Zamanın ilerlemesi , yeni yeni gelişmelerin ,sosyal değişimlerin, kültürel yeniliklerin veya yozlaşmaların ve bunun gibi daha pek çok etken sebebiyle her yaş grubunun hayatı farklı anlamları gayet doğaldır.
Bir yaşlının kendi gençlik dönemlerinde şahit olmadığı pek çok şeye şahit olması ,etrafında bunu tatbik eden yeni nesile karşı olumsuz tavır takınmasına sebep olabileceği gibi , yeni neslin alışık olduğu bir adet veya yeniliğin eski nesil tarafından bilinmemesi veya uygulanmaması da onun cephesinden hoş görülmeyebilir.
Her iki kuşak arasında zaman aşımından kaynaklanan bir takım farklılıkların olması gayet doğaldır.
Ancak doğal olmayan , bu gibi durumların birbirine çok muhtaç olan iki nesil arasında bir çatışmaya ve reddetmeye götürmesidir. Esasında bugünün gençlerinin yaşlıları kabul etmeyişi , özellikle yaşlı anne ve babalara gözetmeyişlerinin temelinde bu anlayışın etkisini görüyoruz. Halbuki İslam kültür ve medeniyetinin hakim olduğu topraklarda ve toplumlarda , kuşaklar arası bir bölünme hiçbir zaman görülmemiş , aksine gençlerin yaşlıların tecrübelerine, yaşlıların da gençlerin güç ve maheretlerine muhtaç olduğu ilkesinden hareketle çok düzenli, yaşlısından gencine kadar birbirlerine saygılı ve samimi toplumlar oluşmuştur.Bugün batı’da gözlemlenen kuşaklar arası çatışmanın temel sebebi , İslam’ın öngördüğü toplum anlayışından uzak yaşamalarıdır.

Oysa Sevgili Peygamberimiz [sallallahu aleyhi vesellem ] bakın bu konuda ne buyurmuştur :
‘’Bir genç bir ihtiyara yaşından dolayı saygı gösterirse; yaşlandığı zaman , yüce Allah ona saygı gösterecek birini mutlaka nasip eder ‘’
Resullah [sallallahu aleyhi vesellem ] bir başka hadislerinde ise şöyle buyuruyor: ‘’Küçüklerine merhamet etmeyen, büyüklerine saygı göstermeyen bizden değildir’’

Bu yazıyı kaleme alırken günlük hayatta en çok kullandığımız münibüslerde yaşlılara yer verilmemesi gençliğin utancıdır. Bu hayatta her şeyin birkez yaşanacağı mantığıyla unutmayın ki hepimize gücü veren Allah gün gelip almasını da bilecektir.

Saygılarımla.