ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

AMAN DİKKAT

mehmet sümer

11 Kasım 2014 Salı 10:41
  • A
  • A

Merhaba sevgili dostlar:..
Çocuklarımız biz anne ve babalar için çok önemli ve değerlidir. Yani onlar bizim canlarımız, kanlarımız, herşeyimiz onlar içindir. Biz onlar için yaşar,çalışır, kazanır yeterki onlar okusunlar, en güzel bir mevkide bir meslerk sahibi olsun devlet kapısında iyi bir yerlere gelmesini isteriz.
Peki her şey iyi güzelde sevgili dostlar.... Çocuklarımız okurken biz anne ve babalardan uzaklarda ya arkadaşlarıyla, yada bir özel yurda yerleştirip okuması için onları uzak okullara gönderiyoruz.
Okusunlar, yeterki okusunlar diye canla başla çalışıp çocuklarımızın her ihtiyaçlarını gidermeye çalışırız.
Peki şimdi asıl meseleye konumuza gelelim.Çocuklarımızı ne kadar kontrol ediyoruz, mesela arkadaş ortamını, okuldaki durumunu, dışarıdayken takıldığı yerler, daha bir çok konuda ne kadarını biliyoruz. Ülkemizde gençlerimizi yoldan çıkaran pırıl pırıl çocuklarımızı hep arkadaş ortamlarında yada yanlış arkadaş seçimleri yüzünden her türlü pisliğin, batağın içinde buluyoruz.
Tabiikide kahroluyoruz, yıkılıyoruz, perişan oluyoruz. Ne hayaller kurarken neyle karşılaşıp tüm umutlarımız bir anda yok olup gidiyor.
İşte dostlar çocuklarımızı fazla serbest bırakırsak, onları uazktanda olsa ne yapıyor, ne ediyor, kimlerle takılıyor ders notları nasıl, okulda davranışları nasıldır deyipte hiç bir araştırma yaptınızmı.*
Bunlar çok önemli konulardır.Birde yanlış arkadaş ortamına takıldıysa vede en kötüsü uyuşturucuya alıştıyasa bir defadan bir şey olmaz deyip demeye kalktıysa işte ozaman her şey çok kötü Nedir bu uyuşturucu ?. Uyuşturucu bağımlılığı; bireyin tabii veya sentetik yolla elde edilen bir maddeyi sürekli almak zorunda kalışı olarak tarif edilir. Başka bir tanımda, maddenin kişi tarafından devamlı veya periyodik olarak kullanılmasıyla ortaya çıkan durum olarak belirtilir.
Gençliğimizi, dolayısıyla geleceğimizi tehdit eden en büyük problem uyuşturucu bağımlılığıdır. Dünyada ortalama uyuşturucu kullanımı yaşının gençlik çağının da altına indiğini öğreniyoruz. Bu; düşünülmesi, acil çözüm üretilmesi gereken bir konudur. Bir milletin geleceğini oluşturacak genç beyinlerin uyuşturucu bataklığına saplanması, üzerinde ciddi durulması gereken bir konudur.
Ulusal bir gazetemizde insanı ürperten itirafların sıralandığı bir haber dikkatimi çekti. Bazı itirafları misal olması bakımından aynen aktarıyorum.Ben bu haberi okuyunca inanın sevgili dostlar çok kötü oldum. Şimdi bir genç kızın itirafını aynen aktarıyorum.
Ben, 14 yaşlarındayken ilk uçucu madde ile tanıştım ve on yedi buçuk yaşlarına kadar hastanelerde geçti ömrüm. Şu an halen tedavi görmekteyim. Ailemin maddi durumunun iyi olması gerekçesi ile sanırım, bir şey yapmıyorum. Yedi aydır esrar içiyorum. Aslında niye içtiğimi bilmiyorum. Ailemin öğrenmesi söz konusu olursa intihar etmem ya da beni öldürmeleri şart. Hayatımı yaşayamadım. Küçükken girdim bu işlere, gençliğimi genç kızlığımı aşkı, sevgiyi yaşayamadım ve birçok sorunla karşılaştım. Madde kullanmak bu sorunların katlanmasına sebep oldu. Bir yıldır esrar içiyorum. Açıkçası bağımlılık olayı yaşamadım diye düşünüyorum. Bulursam içiyordum fakat bulmak için öyle ekstra çaba sarf etmiyordum.Çünkü her yerde kolayca bulabiliyordum. Özelliklede okul çevrelerinde sıkça bulmak kolayca bu uyuşturuculara ulaşabilmek kolay. Fakat bir şeyi fark ettim ki, esrar kullanmadan önce nasıl mutlu olduğumu unutmuşum. Kullanmadığım zamanlarda hayat çok bunaltıcı ve ağır geliyor, insanlar ve olaylar anlamsız gelmeye . başladı. Bunun için bir çözüm yolu arıyorum. ‘Esrarı bırak!’ diyorum kendime; ama bunu yapmam hiç de kolay değil.ALIŞMIŞTIM ARTIK YANİ BAĞIMLIYDIM KOLAY DEĞİLKİ ÖYLE BIKAKMAK.
Evet sevgili dostlar sizlerde bu kızımızın anlattıklarından etkilendiniz değilmi ? Uyuşturucuya başlayanların anlattıkları gösteriyor ki bunlardan büyük bir çoğunluğu psikolojik olarak kendilerini boşlukta hissettikleri bir anda arkadaşlarının; ‘ben içiyorum, sen de dene’ ' bir defadan bir şey olmaz' arkadaş ısrarı ile bir defa başladınmı artık gerisi çorap söküğü gibi gelmekte.Yada meraktan acaba nasıldır, ile ‘bir kereden bir şey olmaz’ diye yola çıkılıyor. Fakat sonuç hiç de öyle olmuyor. ‘Bizim çocuğumuz asla uyuşturucu kullanmaz’ deyip hareket etmeyiniz. Evet kesinlikle çocuğumuz yapmaz dememeli sonradan çok pişman olmakta var unutmayınki keşke demeden önce tedbirinizi sakın olaki elden bırakmayınız.
Uyuşturucu madde bağımlısı olan ergen -uyuşturucunun etkisiyle- belirli bir zaman sonra kendi iradesinin tamamen ortadan kalkmasına ve yeni bir kişiliğin ortaya çıkmasına sebep oluyor. Uyuşturucu, kişide daha önce olmayan yeni bir tutum ve davranışın oluşmasına sebebiyet veriyor. Bu durum bireyin gerek içten gelen duygu ve düşüncelerine gerekse çevresiyle uyumsuz davranışlar sergilemesine yol açabiliyor.
Uyuşturucuya Başlama Nedenleri
1. inanç değerlerinden yoksun olmaları,
2. Gencin; merak, dayanıksız ve güçsüz bir kişilik yapısına sahip olması ve kaygılardan kaçması, öz güven eksikliği, yaşamanın getireceği yüklerden korkma,
3. Gencin alkol ya da uyuşturucuyu rahatlama ve streslerden kurtulma aracı olarak görmesi,
4. Kendisini değersiz hissetmesi,
5. Kötü arkadaş çevresi ve arkadaşlarının etkisinde kalarak kendisini denetleyememesi,
6. Ailede otoriter, ilgisiz veya tutarsız tutumlar sebebiyle ergenlerin ev dışında olumsuz çevreler edinmesi
7. Ebeveynleri tarafından ilgi ve sevgiyi bulamayan gençlerin, gereksinimlerini bağımlılık yapan maddelerin vereceği geçici zevklerle gidermeye çalışması,
8. Duygusal bakımdan olgunlaşamama,
9. Haz alma duygusuna mağlup olması.
Uyuşturucu Bağımlısında Tespit Edilen Özellikler
1- irade ve mantık ile önlenemeyen uyuşturucu kullanma isteği.
2- Uyuşturucu maddeye, giderek daha fazla ihtiyaç duymasına engel olamaması,
3- Bireyin uyuşturucuya fizikî ve ruhî olarak tam bağımlılığı,
4- Şahsiyetini tamamen kaybedişi.
5- Bedeninde ve ruhunda meydana gelen tahribat, hayata mal olabilen bağımlılık, görülen bazı davranış bozukluklarıdır.
Uyuşturucu alan gençlerde; bilinç alanının daralması sonucu; mantıklı kararlar verememesi, dikkatinin dağılması ve şaşkınlık gibi durumlar tespit edilmiştir.
Bilincinin kaybolması durumunda birey; çevresine şaşkın, donuk ve duygusal olmayan kaba ve uyumsuz davranışlar sergileyebilir.
Bilincinin tamamen devre dışı kalması durumunda; bağımlının sadece bedensel uyarılara cevap verdiği, sistem dışı hareketler yaptığı görülür. Daha sonraki aşamalarda bağımlının komaya girmesi kaçınılmaz olduğu gibi, ölüm beklenen doğal bir netice olur.
Rabbim hepmize akıl versin, sağlık ve sıhhat versin. Kötü arkadaşlardan, kötü olan her şeyden hepimizi korusun.

YORUM YAZ
Henüz yorum yapılmamış.

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.