ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

Ziya Gökalp dinsiz miydi?

Köksal Başar

26 Haziran 2013 Çarşamba 22:27
  • A
  • A

Yakın Zamanlara kadar devletimize hakim olan kadroların dünya görüşlerine paralel tarih tezlerini içeren “resmi tarih” anlayışına karşı, “alternatif bir tarih anlayışı” inşa etmeye çalışan çevrelerin dikkati çeken tezlerinden birisi de; Türkçülüğün fikirsel bir akım olarak ortaya çıkmasında ve Cumhuriyetimizin kuruluşu yıllarında “devletin resmi ideolojisi” olarak benimsenmesinde çok önemli katkıları olan büyük Türkçü Ziya Gökalp’e ilişkin olanlarıdır. “Alternatif bir tarih tezi” oluşturmaya çalışan araştırmacıların Ziya Gökalp hakkındaki görüşleri hiç olumlu değildir; ünlü düşünürün “İslamiyeti “Türkleştirmeye!!!” çalıştığını, bir Yahudi olan Moiz Kohen’den (Türkçüler arasında bilinen ismiyle Munis Tekinalp) Türkçülük fikirlerini alarak (Tam tersi Tekinalp, Ziya Gökalp’den önemli oranda etkilendiğini itiraf eden ve onun öğrencisi konumunda olan bir insandı) yayılmasına vesile olduğunu ve yayılan bu milliyetçi fikirler vesilesiyle İslam Dünyasında Müslümanlar arasındaki birliğin parçaladığını, kendisinin bir dinsiz olduğunu, Atatürk’ün Türkçe ibadet hakkındaki görüşlerini ondan aldığını, hatta bir Fransız Hastanesinde vefatını müteakip cenazesinin morgda Hıristiyan adetlerine uygun bir şekilde bekletildiğini bile ileri sürerler.
“Aykırı tarih” ekolüne mensup tarih araştırmacıları Ziya Gökalp’in dinsiz olduğuna ilişkin fikirlerini, Necip Fazıl Kısakürek’in ünlü eserlerinden birisi olan “Sahte Kahramanlar” adlı kitabından yaptıkları şu alıntıya dayandırırlar:
(A. Vehbi Vakkasoğlu, Tarih Aynasında Ziya Gökalp, İstanbul, Yeni Asya Yayınları, 1980, s.74-75)
Biz de bu iddialara, Ziya Gökalp’in ölüm haberi sonrasında hemen hastaneye koşan ve o sıralarda gazetecilik yapan, sonradan ünlü düşünür hakkında “Ziya Gökalp İttihadı Terakki ve Meşrutiyet Tarihi” adıyla önemli bir kitap yazan Enver Behnan Şapolyo’dan birkaç alıntı yaparak cevap verelim(Yeri gelmişken hemen belirtelim:Mustafa Müftüoğlu, A.Vehbi Vakkasoğlu benzeri pek çok yazarın yapıtlarında yeralan ve “Ziya Gökalp’in vefatı sonrasında cenazesinin Hıristiyan adetlerine göre oluşturulmuş bir odada bekletildiği” alıntısını(tabi çarpıtarak) bu yazarın yukarıda adını verdiğimiz kitabından yapmıştır!!!):
O sıralarda gazetecilik yapan Enver Behnan Şapolyo, Üstad’ın ölümünü duyar duymaz Fransız Hastanesine koşar ve son dakikaya kadar onu yalnız bırakmayan İslam Tarihi öğretim üyesi Halim Sabit’le konuşur ve Halim Sabit Bey, Enver Behnan’a şunları anlatır:
>
(…)(Enver Behnan Şapolyo, Ziya Gökalp İttihadi Terakki ve Meşrutiyet Tarihi,İstanbul, İnkılap ve Aka Yayınevi, 1974, s.228-230)
Görüldüğü üzere, ünlü düşünürün son anlarına kadar yanında bulunmuş bir akademisyenin anlatımlarından da açık bir şekilde ortaya çıktığı biçimiyle, son sözü “Tanrı” olan bir insan nasıl dinsiz olabilir?Ayrıca, hastane odasında koma halinde kendisinden habersiz yatan bir insan, nasıl kafasını hastane odası duvarlarına vurarak Allah’a en ağır küfürleri savurabilir ?
Ziya Gökalp’in ölümüne ilişkin bir başka alıntıyı da Mustafa Müftüoğlu’nun “Yalan Söyleyen Tarih Utansın” isimli kitabından yapalım.
(Mustafa Müftüoğlu, Yalan Söyleyen Tarih Utansın, c.I, İstanbul, Çile Yayınları, 1986, s. 234)
Görüldüğü gibi, bir Fransız Hastanesi’nde vefat ettiğinden dolayı, Hıristiyanların dini inanışlarına göre oluşturulmuş bir odada cesedi tutulan Ziya Gökalp’in bu durumu “alternatif bir tarih anlayışı” oluşturmak isteyen çevrelerce, onun Müslüman olmadığına bir delil olarak sunulmuştur.Ne kadar insafsız bir çarpıtma örneği!!! Düşüncelerini şöylece formülize eden bir insan dinsiz olabilir mi?: “Türkleşmek, İslamlaşmak, Çağdaşlaşmak”, “Türk Ulusundanım, İslam Ümmetindenim, Batı Uygarlığındanım”!!!

YORUM YAZ
TOPLAM 2 YORUM

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.

  • - tarihçi:27 Haziran 2013, Perşembe 20:39

    Köksal bey harika bir yazı yazmışsınız,araştırmanız mükemmel.Kolay gelsin.

  • - Ev Sahibi:27 Haziran 2013, Perşembe 10:17

    Türk Müziği'nin, sanatının, kültürünün dibine incir ağacı diktiğini biliyorum. Dinini bilmemm. Kamal'ın akıl hocasıydı