ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

"Sizin taptıklarınız benim ayaklarımın altındadır"

kadir uğur yılmaz

04 Mayıs 2013 Cumartesi 01:29
  • A
  • A

Çok sevdiğim bir Alim ve çok anlamlı bir vaka ile sizlerle tanışmak istedim. İnşallah önce vakaları paylaşıp daha sonra hikmetlerini birlikte irdelemeyi farklı bakış açılarıyla farklı bilgillere ulaşmayı arzu ediyorum.

Büyük bir veli olan Muhiddin-i Arabi Hazretleri o zamanın insanlarına:

- Sizin taptıklarınız benim ayaklarımın altındadır, dediği için zamanın alimleri idamına hükmetmişler ve idam edilmişti. Çünkü onlara göre, "Sizin taptıklarınız benim ayaklarımın altındadır demek haşa Allah benim ayaklarımın altındadır" demekti. İdamına sebep buydu. Muhiddin-i Arabi Hazretleri'nin, vefat etmeden söylediği başka bir söz vardı.

Arapça olarak söylenen sözün manası şuydu:

"Sin Şın'a girdiği zaman Muhiddin'in kabri meydana çıkar"

Bu söz alimlerce şöyle çözülmüştü: Sin ile kastedilen, Sultan Selim yani Yavuz'dur. Şın ile kastedilen ise Şam şehridir. Sultan Selim Şam'a girince Muhiddin-i Arabi Hazretlerinin kabri bulunacaktır."

Aynen denildiği gibi olmuş ve mübarek zatın kabrini Yavuz Sultan Selim bulup yaptırmıştır. Hadisenin seyri şöyledir: Yavuz Sultan Selim, Şam'ı fethettiği zaman Muhiddin Arabi Hazretleri'nin kabrini araştırdı. Araştırma neticesinde kabir bulundu. Mezar kazıldığında görüldü ki mübarek cesetleri aynen duruyor, çürümemiş. Yavuz, oraya Muhiddin Arabi'nin şanına layık bir türbe yaptırdı. Vefatına sebep olan söz üzerinde de durdu. Hz. Muhiddin, "Sizin taptıklarınız benim ayağımın altındadır" demişti. Bu sözü nerede söylediği araştırıldı. Hangi mekanda o sözü söylediği de tesbit ettirilip kazıldığında, oradan bir küp altın çıktı. Muhiddin-i Arabi Hazretleri o Sözle hem "Siz maddeye tapıyorsunuz" demek istemiş ve hem de orada bir küp altın bulunduğunu ve yerini haber vermek istemişti. Muhiddin-i Arabi (k.s.) Hazretleri 1240'da Şam'da vefat etmiş ve Kasyon Dağı'na defnedilmiştir.


Muhyiddin-i Arabi Hz.'leri: İsmi, Ebu Bekir Muhammed Bin Ali olup, İbn-i Arabi ve Şeyh-i Ekber lakaplarıyla meşhur olmuştur. Dini ihya eden manasında Muhyeddin ismini de almıştır. Ünlü mutasavvıf, 1165 yılında Endülüs'teki Mürsiyye kasabasında doğmuştur. Mükemmel bir dini ve fenni ilim tahsili yapan Muhyeddin-i Arabi Hz.'leri, kendisinden yüzlerce sene sonra ortaya çıkacak olan telgrafın çalışma tekniğini bildirmiştir. Yüzyıllar sonra Edison'u dahi "üstadım" demek mecburiyetinde bırakmıştır. Fatih Sultan Mehmed Han'ın İstanbul'u fethedeceğini ve Yavuz Sultan Selim Han'ın Şam'a geleceğini keşif yoluyla haber vermiştir. Şeceret-ün-Numaniyye fi Devlet-il-Osmaniyye isimli eserinde; "Sin Şın'a gelince, Muhyiddin'in kabri ortaya çıkar" buyurdu.

Muhyiddin-i Arabi Hz.'leri Şam'da, kalbi para sevgisiyle dolu bir grup kimseye; "Sizin taptığınız, benim ayağımın altındadır." dedi. Orada bulunanlar bu sözü anlayamadılar ve 1240 yılında 75 yaşında iken Şeyhi şehit ettiler. Halk onu Şam'da bir yere defin etti ve büyüklüğünü anlayamadıkları için de kabrinin üzerine çöp döktüler. 276 yıl sonra Osmanlı Sultanı Yavuz Sultan Selim Şam'a girdiğinde "Sin Şın'a girince benim kabrim ortaya çıkar" sözünün ne demek olduğun anladı ve araştırarak Muhiddin'i Arabi Hz.'lerinin kabrini buldu.

Çöpleri temizleterek, kabrin üzerine güzel bir türbe, yanına cami ve imaret yaptırdı. Ayrıca Şeyh Muhiddin'in vefatından önce ayağını yere vurarak; "Sizin taptığınız benim ayağımın altındadır" buyurduğu yeri tespit ettirip, orayı kazdırdı. Orada küp içinde altın çıktığı görüldü. Bundan "Siz, Allah'ü Teala'ya değil de, paraya ve altına tapıyorsunuz" demeyi kasdettiği anlaşıldı.

YORUM YAZ
Henüz yorum yapılmamış.

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.