ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

Başbakan 28 Şubat Davası’nı Neden Bitirmez?

İzzet Kaba

09 Aralık 2013 Pazartesi 14:32
  • A
  • A

28 Şubat Davası derken kastım şu an Ankara’da süren 28 Şubat Davası’nı kastetmemekteyim. Zaten mahkemelerin sorun çözebileceğine de inanan birisi değilim. Çok kişide inanmıyor olmalı ki ne müşteki olarak ne de müdahil olarak mahkemeye başvurmuyor bile… Hem zaten yargıya müdahale de bulunmak suçtur.

28 Şubat Dönemi’nde Salih Mirzabeyoğlu kitap yazdığı için ömür boyu hapse mahkûm oldu. On binlerce kişi mahkemeler tarafından terör suçlusu olarak mahkûm oldu. Şu anda bile yüzlerce insan bu mahkemelerin verdiği kararlarla hapistedir. Brifing alan yargı, o zaman görevini yaptı. İşin ilginç yanı bu süreç şimdi yargılanıyor ama sürecin mağdurları hala hapiste. Hem de HUKUKEN.

Aslında olağanüstü mahkemeler Türkiye geleneğinde her iktidara lazım kurumlar. 7 Şubat MİT Yargı Darbesi ile karşılaşan AK Parti, buna rağmen Özel Yetkili Mahkemeleri kapatmadı. Sadece kendi formasyonuna uygun olarak değiştirdi. Tabii ki devam eden mahkemeler için hariç olmak üzere. İstiklal Mahkemeleri’nden bu yana devam eden bu gelenek iktidar sahipleri için adeta zaruri.

İşte bu yüzden ülkede “derin devlet” geleneği hiçbir zaman değişmemiştir. Kimi zaman kızıl, bazı zaman milliyetçi ara sıra yeşil renkte gördüğümüz derin devletin en büyük silahı her zaman mahkemeler olmuştur. Hukuk devletiyiz ya cinayetlerimiz de hukuka uygun olmalı. 28 Şubatçılar mahkemede yargılanıyor ama 28 Şubatçıların yargıladıkları hapiste. Hukukun zirvesi ancak bize yakışır.

Başlıkta sorduğumuz soruyu bir daha soralım.”Başbakan 28 Şubat Davasını Neden Kaldırmaz?” İki sebebi vardır. Başbakan, 28 Şubat yargı kararlarını etkisiz hale getirdiği zaman Özel Yetkili Mahkemelerin (o zamanlar DGM idi) kutsallığına dokunmuş olur. Kutsala dokunması kendi Terör Mahkemeleri’nin de tartışılmasına neden olabilir. İkincisi bu ülkede siyasi davalar, genellikle devlet içerisinde örgütlenen “Çelik Çekirdek” tarafından yürütülür. İktidarın arzusuna göre “Çelik Çekirdek” davaları yürütür. Adalet Bakanları’nın iki görevi vardır. Birincisi yargının makyajını her daim taze tutmak ikincisi de “Çelik Çekirdeğin” işlerini rahat görmeleri için yardımcı olmak. Asla yapısal değişikliklere imza atmazlar. Adalet Bakanı Sadullah Ergin, “çağdaş Takrir-i Sükûn olan Terörle Mücadele Kanunu’nun sık sık haksız yere mahkûmiyetlere neden olduğunu” dile getirir ama PKK Silah bırakmadan kanunun kalkmaması gerektiğini vurgular. Hâlbuki kanun adalete aykırı ise kalkması lazım değil miydi?

Başbakan, neden 28 Şubat Davası’nı bitirmez? Yaşasın demokrasi… Nankör değiliz sayın Başbakan, hapishanelerde yemek var, sıcak su da var. Oh ne ala… Allah başımızdan eksik etmesin sizi.

YORUM YAZ
Henüz yorum yapılmamış.

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.