ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

İronik haller!...

ibrahim POLAT

03 Haziran 2013 Pazartesi 01:52
  • A
  • A

Bu yazının konusu malumunuz son dönemki her köşe yazısının konusuyla aynı. taksim parkı eylemleri. gelin birlikte bir soru soralım verilen cevapları yorumlayalım.

Soru: Taksim parkı eylemleri nedir?

*Teori 1; bu çevreci bir eylemdir!
O zaman çevreci bir eylem adı altında çevreyi hiçe sayarak yapılanlar garip ve ironik. göstericilerin etrafa verdiği zararlar, polisin kullandığı kimyasallar, "karşılığında ağaç dikicez" sözlerinin bir anlamı olmaması... çevreci bir grup çıkıp yürümez. bu gerçekten çevreci bir eylem olsa binlerce insan gösteri yapmak yerine daha küçük gruplar halinde ağaç dikerdi. köşkün karşısına- TBMM'nin karşısına-taksimin karşısına... yani yürümek gibi en basit eylem yerine daha zekice bir şeyler yaparlardı. adamlar çevreci bir kere beyne oksijen gidiyor.

*Teori 2; bu genel özgürlük kısıtlamalarına karşı bir tepki eylemidir!
O zaman yapılması gereken bir eylem bu. hatta geç kalmış bir eylem. herkesin özgürlüğünün kıstılandığını düşündüğü anda sesini yükseltme hakkı vardır zira. ama işte kaos ile hak aramayı doğru yol zannetmek yanlış. bence haklı başlayan hatta haklı devam eden bir eylem yapılış şekli yüzünden haksız bir eyleme dönüştü. özgürlük aramak için yol kesip insanların ulaşım özgürlüğünü kısıtlamak. insanların dükkanlarını açmalarını engellemek, polisle kavga edip işini yapmasını engellemek... yasaklara karşı bir grup için fazla yasak koyucu bir tutum. bu da biraz ironik mi ne?

*Teori 3; bu siyasi bir eylemdir ve hükümet devirme gibi bir amaca hizmet ediyor;
Ben oy vermem. oyumu hak edecek bir siyasetçi tanımadım henüz. ama halkın yarıya yakınının oy verdiği bir partiyi eylem yaparak devirmek diğer yüzde elliye "oy vermeyin siz, çünkü sizin oyunuzu tanımıyoruz" demektir. bu insanlar yarın "seçme ve seçilme hakkım yoksa yasalara uyma mecburiyetim de yok" derlerse ne yapacaksınız. yalnızca bizim düşüncemizdekiler oy verebilir deyip "ortaçağ Avrupa'sına" mı döneceksiniz. halkın yüzde seksenine salak diyorsanız yanlış anlamayın ama demokrasi ve hatta sürekli savunulan "cumhuriyet" denen şeyler halkın yüzde sekseni salaksa o halkı salaklar yönetmelidir diyor. aksi için rejimi değiştirmek gerek.. cumhuriyeti yıkmak gerek. amaç buysa tabi.

* Teori 4; bu eylem mahkeme kararına rağmen taksimi yıkacak başbakana karşı hukuk devletini korumanın mücadelesidir!
Kusura bakmayın ama eylemler için de belli yasalar vardır. izin alınır, gösteriye açık bölgelerde yapılır, polis müdahale ederse polis mahkemelere şikayet edilir taş atılmaz. "başbakana yasalara uymuyorsun" deyip yasa çiğnemek...aa nur topu gibi bir ironimiz daha oldu...

*Yani neresinden bakarsanız bir tutarsızlık...
Eylemler yalnızca koyun halkımızın suçlu olduğu eylemler değil tabi ki erdoğan ve kılıçdaroğlu gibi büyüklerimizin çıkıp ortamı yumuşatacakları yerde ortamı gerecek keskin açıklamalarda bulunmaları, polisin kontrolsüz müdahaleleri olayı buralara getiren en büyük etkenler.

Benim bu eylemlerde en çok dikkatimi çeken provokasyon yoğunluğu oldu. dün bir x şehrinde polis müdahalesi olmayan bir gösteri sürüyordu. iki üç sokak ilerde yerde oturmuş polislere taş atarak-"yiyorsa bize de biber gazı sıksanıza" diyerek polisi provoke eden büyük bir kalabalık peyda oldu. sanırım bu polisleri İstanbul'da gaz sıkıp x şehrine yollanmış polisler sanıyorlardı. taşlanma sonrası bir iki polis göstericilerden birine daldı. halk galeyana geldi ama Allah'tan olay büyümedi. polisin daldığı gösterici fotoğrafı "polisin orantısızlığı" olarak bu gün sosyal medya sayfamdaydı. özetle sosyal medyada her gördüğünüze inanmayın, "polis gerçek mermi kullandı-24 saat daha direnirsek AB kararıyla hükümet düşecek-panzer çocuğu ezdi-hükümet interneti kesecek" yalanları boşuna üretilmiyor. birileri bu olayları bu kadar provoke ediyorsa o birilerinin bir hesabı olması gerekmez mi? provokasyonların büyüttüğü olaylara tepedekilerin mantıksız açıklamaları eklenince iş çığırından çıktı.

Son olarak basın konusu. yabancı basının manşetleri tamamen provoke edici "çılgın Türkler v.s.". iyi şeyler gibi görülse de "bir hesabı olmadıkça" basın tarafsız kalmalı ve olayları olduğu gibi aktarmalıdır. bu manşetler olayları destekleyici Arap baharının Türkiye'ye taşındığını iddia eden haberlerdir. düne kadar arap baharına bakıp "şuna bak aynı milletin insanlarını bir birine düşürmüşler" diyoduk ya. içinde olup görmek zor tabi.
Yerli basının yandaş olduğu iddia ediliyor-ki normal zamanlarda bunda haklılık payı var derim..tartışılması gereken bazı konuların sümenaltı edildiğini gördük- ama bence bu sefer yerli basın müthiş bir iş yapıyor. olayları olabilecek en doğru ve sakin şekilde veriyor. çok az görüntü kullanmaya çalışıyor. polisten dayak yiyen adam görüntüsü koyup 3-5 kişiyi sokağa döküp 3-5 polisten dayak yiyen adam görüntüsü elde etmiyor.

Sözün özü böyle hak aranmaz, haklı olduğunu düşünmeniz hakkınızı yasa çiğneyerek arayabileceğiniz manasına gelmez. öyle olsa dağdaki teröristte kendini haklı görüyor ve hakkını yasa çiğneyerek arıyor. ona da "özgürlük savaşçısı" dememiz gerekir. özgürlük aranmalıdır ama yanlış yoldan arıyorsanız yaptığınız şeyin adı terörizmdir. terörist demişken provokatörlerin büyük kısmının bu tayfadan çıktığını fark etmişsinizdir. böyle hükümet devrilmez, devrilse ne olacak seçim yapılmayacak mı artık. siz mi seçeceksiniz yönetenleri. yine seçim olacak değil mi? o zaman bence bu kutuplaşma en çok akp'ye yaradı. akp'ye oy veren yüzde elli görüşlerine inat derecesine saplandı bu sayede. diğer grubun hala "tek" partisi yok.

Evet benim görüşlerim bunlar, kimseyi kırmak, görüşlerini küçümsemek niyetinde değilim ama bence tüm bu eylem süreci neye hizmet ettiği belli olamayan bir kaos ortamından başka bir şey değil. çoğunluğu üniversiteli kalabalıkları görünce bu adamlara "hak aramayı" bile öğretememiş eğitim sistemine küfrediyorum. haksız da görmüyorum onları "hoca her zaman haklıdır ve onu şikayet edersen sen kaybedersin" mantığıyla eğitim alıyor garipler. bu insanlara bir gün "çık hakkını ara" dersen ne yapacağını bilemez böyle eline yüzüne bulaştırır haliyle.

YORUM YAZ
Henüz yorum yapılmamış.

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.