ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

YENİ DÜNYA DÜZENİ’NİN DOĞUM SANCILARI [2/7]

A. HASAN TEKELİOĞULLARI

17 Eylül 2013 Salı 17:12
  • A
  • A

1.B) HIRİSTİYAN MEDENİYETİ VE KAPSAMINDA KURULAN DÜNYA NİZAMI

17. yüzyıldan sonra İslam Medeniyeti ve Türk Kültürünün hakim olduğu Cihan Hakimiyeti, Hıristiyan Medeniyeti tarafından taciz edilmeye ve dünyanın değişik yerlerinde hakimiyeti daraltılmaya çalışılmaya girişilmiştir... Özellikle Cebelitarık, Hint Okyanusu vede bugünkü Malezya-Endonezya taraflarında tacizler ve egemenliği daraltıcı girişimlerde bulunulmaya başlanmıştır... İslam Medeniyetinde olduğu gibi Hıristiyan Medeniyetinde de Dünya Hakimiyeti ve Sisteminin kuruculuğu-egemen güçleri sadece bir güç-bir merkez olmamıştır... İslam Medeniyeti içerisinde ilk olarak Portekiz Kültürü girişime başlamış lakin Portekizliler, İspanyollarla Savaşlarında bu vasfı ve misyonu İspanyollara kaptırmışlardır... İlerleyen süreçlerde bu misyon ve görevi Hollandalılar, Belçikalılar, Fransızlar, İngilizler-Amerikalılar, Almanlar, Ruslar üstlenmeye çalışmış ve her milliyet-kültür potansiyeli kapasitesince güçlendirebildikleri kadar güçlendirerek yani medeniyetin içerisindeki diğer kültüre-milliyete devretmiştir... Ancak unutulmaması gereken birşey var; Dünya hakimiyeti ve sisteminin kuruculuğunda esaslar Hıristiyan Medeniyeti için ve Hıristiyan Medeniyeti kapsamında-çerçevesinde kurulurken sadece egemen devlette ve kültürde değişimler meydana geliyordu... Geçmişten gümüze kurulan Dünya Sistemi’nin genel kapsam ve sınırlarının belirlendiği esaslar Hıristiyan Medeniyeti ve Hıristiyan Medeniyetinin içerdiği farklı kültürlerin katkıları ile bügünlere gelinmiştir...

Biraz daha açarsak Hıristiyan Medeniyeti içerisinde de, İslam Medeniyetinde olduğu gibi farklı kültürler var ve bu farklı kültürler Hıristiyan Medeniyetinin Dünya Hakimiyeti ve Sistemi için potansiyeleri kapsamında çalışmışlardır... Hıristiyan Medeniyeti içerisinde Portekiz Kültürü, İspanyol Kültürü, Fransız Kültürü, Hollanda Kültürü, Rus Kültürü, İngiliz Kültürü, temelinde İngiliz Kültürü olan Amerikan kültürü ve Alman Kültürü... belli başlı ve egemen kültürlerdir... Ancak Hıristiyan Medeniyeti içerisinde bu dünya hakimiyeti ve sistemi için egemenlik devri, İslam Medeniyetinde olduğu gibi “Barışcıl Bir Bayrak Devri” şeklinde değil “Kanlı ve Vahşi Savaşlar” şeklinde Mecburi bir şekilde devralma şeklinde olmuştur... Napolyon Savaşları, 1. ve 2. Dünya Savaşı... bu savaşlara başlıca örneklerdir...

Hıristiyan Medeniyetinin içerisindeki bu kültürlerden Portekizliler ilk öncülüğü yapmış ve ardından Hollandalılarla ve İspanyollarla Mücadeleleri sonucunda bu hızlı yükselen üstünlüğü kaybetmiş ve yine İspanyollarda Portekizliler gibi hızla yükselen üstünlüğü İngilizlere karşı kaybetmiştir ki, burada Devlet-i Aliyye’nin yardımı savaşın mukeddaratını değiştirmiştir... Ardından Fransızlar üstünlüğü ele alarak Avrupa’da meşhur Napolyon Savaşlarını vermiş ve yenilgi sonucunda Viyana Kongresi ile son bulmuştur... Bu süreçten sonra tarih sahnesine İngiltere çıkarak Hıristiyan Medeniyeti içerisinde Cihan Hakimiyetini ve Sistemini kuran en azından diğer büyük güçler olmasına rağmen “Dengeleyici Güç” ve Büyükler arasında Birinci Büyük olan ve bügünkü Dünya Sisteminde vede Amerikada En Büyük Payı olan İngiltere yaklaşık yüz yıl Cihan Hakimiyeti ve “Üzerinde Güneş Batmayan Tek İmparatorluk” olmuştur... İngilizlerin dünya hakimiyetinin yıkılmasına en büyük neden olan, bir zamanlar Hıristiyan Medeniyetinin Koruyucusu, Büyük Güç olma konusunda en geç kalan bir zamanların Kutsal-Roma Germen İmparatorluğunun Halefi ve Dünya Hakimiyeti için Tüm Dünyayı İki Dünya Savaşına Sürükleyen ve Üçüncüsünden çekinmeyecek olan hatta Dünya Hakimiyetinin Avrupa’dan gelmeyecek bir şekilde gitmesine neden olan Prusya yada bugünkü adıyla Almanya’dır... Almanya’nın Avrupa’nın büyük güçlerini ve özellikle İngiltere’yi iki kez yerle bir etmesiyle ortaya çıkan güç boşluğundan yararlanan ve yüzyıllardır Avrupa’ya doğru ilerleyen Rus Çarlığı yada devrim sonrası adı değişen SSCB, Dünya Hakimiyeti için en büyük güç olarak Avrasya kıtasında ortaya çıkmıştır... Ancak SSCB’nin bu gayesine ramak kala Rusların yaklaşık 300-400 yıllık gayesini ABD, engellemiştir...

Sonuç olarak yeni dönemde Dünya Hakimiyeti için Hıristiyan Medeniyetinin iki farklı kültürü olan Amerikan Devleti-Kültürü ile Rus Devleti-Kültürü, İngilterenin tahtı iç‘İ’n görülmemiş bir hakimiyet ve üstünlük mücadelesine başlamış ve sonunda Rusların kaybetmesi ile Dünya Sisteminin ve Hakimiyetinin tek hakimi ve Yeni Dünya Düzenini istediği şekilde kurmaya muktedir yegane tek güç Amerika Birleşik Devletleri’ydi hatta bir önceki yüzyılın Üzerinde Güneş Batmayan İmparatorluk olan dönemin İngilteresinden bile daha üstün ve güçlüydü...

1.C) BUDİST MEDENİYETİ VE DÜNYA NİZAMI

Budist Medeniyeti’de Hıristiyan Medeniyetinde olduğu gibi kendi içerisinde üç büyük kültüre sahiptir. Birincisi Çin Kültürü; İkincisi Hint Kültürü; Üçüncüsü Japon Kültürü... Kadim çağlardan 1850’lere kadar Budist Medeniyetinde hiçbir etnik Kültür bırakınız Dünya Hakimiyetini Bölgesel Hakimiyet Dahi Düşleyememiş ve talep etmemiştir... Çin ise Hindistan gibi kendi korunaklı bölgesinde bir-kaç defa giriştiği Orta Asya macerasından sonra kendi bölgesinde yaşamayı tercih etmiştir... Özellikle Çinli Hanedanların bulunduğu zamanlarda Çin, 750 yılında ve öncesinde birkaç defa Orta Asyada güç boşluğundan yararlanarak bugunkü Doğu Türkistan’a girmeyi amaçlamış ancak en son Talas Savaşında almış olduğu yenilgi nedeniyle birdaha 1800’lere kadar denememiştir... Onun dışında Çin çoğu zaman Türk Kökenli Hanedanlar tarafından yönetilmiş hatta bugünkü Tibet, Moğolistan, Mançurya ve güneyde bazı yerler, ilk defa Japonya’ya ve ilk deniz aşırı sefer bu hanedan dönemlerinde yapılmıştır... Zaten Çinli Hanedanlar döneminde bulundukları sınırları korumak esas siyasetleriydi. Hatta asıl Çin, Gansu, Schuan ve İç Moğolistanın güney sınırlarından geridedir...

Hindistan, dünya hakimiyeti mücadelesinde ne rol almış nede kendisine rol biçmiştir; kendi korunaklı bölgesinde yaşamayı ve yönetilmeyi tercih etmiştir... Hintliler kendi bölgelerinde uzun bir süre Türklerin Hakimiyetinde yaşamıştır... Bunun dışında İngilizler, bugünkü Hindistan’ı oluşturan yegane güçtür... Hindistan’ın Dünya Nizamı kurmak gibi bir hedefi ve amacı olmamıştır...

Japonlar yada Çinlilerin deyimiyle cüce haydutlar dünya siyasi tarihine ancak 1800’lerden sonra zorlama ile çıkmıştır... Japonlar, tarihinde ilk defa 1850’lerden sonra zorla dışa açılma ve İmparator Meiji’nin sanayileşme ve modernleşme girişimi ile bölgesel birgüç olmaya doğru hızla yükselerek Uzakdoğunun başat gücü olmaya kadar yükselmiştir... Birinci ve İkinci Dünya Savaşında Uzakdoğu’nun en büyük gücü ve bölgeyi işgalleri ile adeta kasırıp kavuran bir ülke olmuştur; Tayland, Laos, Vietnam, Kamboçya, Malezya, Endonezya, Singapur, Tayvan, Kore, Filipinler, Mançurya, Çin’in kuzey ve güney bölgeleri... dahil birçok yeri işgal ederek Uzakdoğunun yegane gücü olmayı amaçlamıştır...

YORUM YAZ
Henüz yorum yapılmamış.

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.