ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

ŞAM, KAHİRE’YE FEDA MI EDİLDİ ? [1/3]

A. HASAN TEKELİOĞULLARI

25 Eylül 2013 Çarşamba 21:40
  • A
  • A

Arap Halk Hareketlerinin şuanlık siyasi olarak kazandığı en büyük başarı Mısır’da iktidara Müslüman Kardeşlerin gelmesidir. Ancak Müslüman Kardeşlerin İktidarına karşı Batı’nın aklında Batı’yı rahatsız eden sorular silsilesi ile hep dolu olmuştur, ki aslına bakılırsa bunlar sorudan ziyadE Batı’nın korktuğu şeyin ta kendisiydi yani Devlet-i Aliyye’den zorla kopardığı ve bugüne kadar azınlık diktatörlüğüyle baskı kurarak yönettiği Mısır halkının son olarak Devlet-i Aliyye’den kalan Siyasi ve Fikri akımların tekrar yeşerip yaklaşık yüz yıl önceki davalarının kaldığı yerden devam etmesinden korkmuş ve bu nedenle sadece Batı’yı değil bölgedeki diğer Batı menşeili iktidarların korkmasına neden olmuştur... Batılı ülkeler, Müslüman Kardeşlerin İktidarına mesafeli durarak ilk adımı Müslüman Kardeşlerin atmasını beklemişlerdir...

Batı’nın korktuğu adımı, Müslüman Kardeşler İktidarı atmıştır. Bunları genel olarak söylemek gerekirse, Süveyş’in kontrolünü tamamen kontrol altına almak, Mısır Ordusunu Bağımsızlaştırmak, Ülke Ekonomisini ve Sanayisini geliştirerek halka dayandırıp gelir dengesiNi sağlamak, bölgedeki diğer ülkelerde Müslüman Kardeşler İktidarı oluşumlarına destek çıkmak; Suriye, Libya, Tunus..., Ülkenin tüm kurumları ile iç ve dış siyasetini radikal bir şekilde değiştirerek Hakkı gaspedilmiş, işgal edilmiş Mısır Halkına göre yada Batı’yı daha da rahatsız edici bir şekilde söylemek gerekirse Devlet-i Aliyye’den geriye kalan Siyasi ve Fikri akımlara göre dizayn etmektir... Bu bakımdan Türk Siyasi Tarihinde Darbe ile Gönderilen Erbakan Hükümeti’yle benzerlik arz etmektedir... Adına kader mi dersiniz, tesadüf mü dersiniz ama Mısırda Müslüman Kardeşler ile Türkiye’de Erbakan Hükümeti’nin iktidar olduğu süre (ve icraatlar vede siyaset) açısından hemen hemen aynıdır... Belki de Türkiye’deki tarih Mısır’da tekerrür ediyordur?

Mısır’ın çok önem verdiği ilk dış siyasi girişimi ise Suriye’de Esad’ın devrilmesi ve İhvan’ın uzantısı olan Muhaliflerin İktidara gelmesidir... Lakin Suriye konusuna İhvan kadar İsrail ve Batı’lı Güçlerde ilgi göstermekteydi. Batı ve İsrail, diğer ülkelerde İhvan’ın iktidara gelmesİ dahilinde olabilecek değişime gözle görülür elle tutulur kanıtlar bulduktan sonra bölgedeki her İhvan hareketinin yok edilmesi kanaatına varmış ve karşı eyleme girişilmiştir... İhvan İktidarı, halkın taleplerine göre çizmiş olduğu siyaseti uygulamaya başlaması ve Türkiye ile yakınlaşması (her alanda işbirliğine gidilmesi) nedeniyle darbeyle iktidardan uzaklaştırılmıştır...

Bu darbe eyleminin arkasından gösteriler başlamış ve Darbe İktidarı zor günler yaşamaya başlamıştır... Ancak diğer taraftan Suriyeli Muhaliflerde zor günler yaşamaktadır... Diğer taraftan ise Batı özellikle İsrail, Esad’ın devirilip devirilmemesi konusunda daha çok alternatifsizlik nedeniYle pasif kalmayı yeğlemişlerdir... Ancak herşeye rağmen Esad ile uzlaşma ihtimali veya alternatif bir planın gerçekleştirilinceye kadar Esad’ın da gitmesinden yana değillerdi. Lakin Kahire’nin kurtarılabilmesi için Şam şuanlık Feda edilebilir miydi? Ancak diğer taraftan Mısırda yaptırdıkları darbe düşme tehlikesiyle karşı karşıya gelmesi nedeniyle İslam Milletlerinin dikkatini ve tepkisini dağıtmak için Kahire’nin önüne Şam’ı yalandırma (sahte balık-yem) misali atarak Kahire’yi şuanlık kurtarmışlardır... Ancak diğer taraftan Yalandırma Siyaseti ile gündeme gelen Esad, Kimyasal Silahların Teslimi ile kurtarılma oprasyonuna tabi tutulmuştur, ki böylece gündem bir süre daha Suriye olacak ve Mısır akıllara dahi gelmeyecektir... Böylece tüm dünyanın gözü kimyasal silah nedeniyle Suriye’ye çevrilmiş ve böylece Kahire’nin Düşmesine izin verilmemiştir... Ama Neden?

BATI VE ÖZELLİKLE İSRAİL AÇISINDAN, SURİYE’NİN TERCİHİ

Olaya orta ve uzun vadeli olarak vede rol icabı söylenen sözleri bırakıp perde arkasına Batı ve özellikle İsrail açısından baktığımız zaman Esad (Hizbullah-Maliki-İran Kısaca Şii’ler), İsrail için gerçek bir tehdit oluşturmamaktadır... Yani “hayatiyetine” ve “varlığına” kastedecek şekilde bİr tehdit söz konusu asla değildir... Esad, Suriye halkını / İhvan tabanını baskı altında tutarak diğer taraftan İsrail’e karşı tutum içerisindeymiş gibi görünüp hem kendi rejimini ayakta tutuyor hemde İsrail’i koruyor hemde Uyutulan Müslümanların Uyanıp Birleşmesini engelliyor... MOSSAD ve CIA’in gizli belgelerinde Hafız Esad’ın İsrail ile gizli olarak işbirliği yapıp, Meşhur Arap-İsrail Savaşında Arapların yenilmesine neden olmuştur, ki dönemin Ürdün Kralı’da aynı durum içerisindedir... Hatta şunuda söyleyelim birbiri arkasına darbelerin yapıldığı Suriyede Hafız Esad’ın yaptığı darbede başarılı olmasının nedeni nedir? Hafız Esad, Fransız Gizli Servisi ve İngiliz Gizli Servisi’yle İsrail’in güvenliğini sağlamak şartıyla (ister Batı Bloğunda ister Doğu Bloğunda olabileceği kendisine bırakılarak) iktidarda kalma konusunda anlaşmıştır... Hakikatin biraz daha içine girersek Hafız Esad’ın Babası Süleyman Esad’ın (Vahhiş-Vahşi Hayvan) Fransızlara, yazdığı o malum mektupla Esad (Vahhiş) Ailesinin Fransızlarla nasıl bir ilişkisinin ve bağının olduğu ortaya çıkmaktadır... Ayrıca Arapları ayaklandırıp, bir birlik etrafında toplayıp İsrail’i tehdit edebilecek bir potansiyel ve güce Esad ve Suriye sahip değildir...

Suriye’nin birlikte olduğu Hizbullah ve İran’ın, “hamaset ve aşırı duygu yüklü sözler perdesini” aşıp realiteye çıktığımız vakit Hizbullah ve İran’ın (Şii’lerin), İsrail karşıtlığı gibi bir durum söz konusu asla değildir; hatta realitenin çıtasını biraz daha yükseltirSek İsrail ve Batı ile çok uzun bir süredir (Şii’liğin çıkışından itibaren) her alanda İşbirliği yapmaktadır... Hizbullah’ın ve İran’ın hatta İsrail’in hamaset ve aşırı duygu yüklü konuşmalarının nedeni karşıtlık üzerinden kendi rejimlerini ayakta tutarak birbirlerini korumak ve üçüncü tarafa; asıl ve ortak tehdidi yani uyandırılmak istenmeyen İslam Milletlerini uyandırmamak ve uyuyan İslam Milletlerini sürekli uyutmak ve kontrol altında tutmaktır...

Diğer taraftan Hizbullah-Suriye-Irak-İran bir Şii hattı uygulayarak-oluşturarak gerek Fiziki gerek Dini (Müslüman Halkları baskı altında tutarak) gerekse Siyasi olarak İslam Dünyasını ikiye bölmektir... Böylece Kuzey İslam Milletleri ile Güney İslam Milletlerinin fizikİ bağı kopuyor ve Küresel Güç olma potansiyeli taşıyan Türkiye’yi durdurmak için bulunmaz bir fırsattır; Batı’nın ve Şii’lerin yaklaşık 1300 yıldır ortak düşmanı Sünnilere, geçmişten günümüze uzanan gelecektede değişmeyecek olan ittifakın bugünkü versiyonudur...

Olaya ideoloji olarak baktığımız vakit ise, Hizbullah’ın ve İran’ın (Şii’lerin) ideoloji olarak Siyonizmden bir farkını göremiyoruz, Siyonizmin ve Şiiliğin zihniyet ve siyaseti öz itibari olarak ortak düşmanları ve ittifakları gibi birdir... Tek fark birinin Yahudi diğeriniN Şii olmasıdır... Siyaset icabı olarak fevri çıkışlar yapılmakta lakin her iki tarafta durması gereken yeri gayet iyi bilmektedir... Ama tüm bunlara rağmen yinede aralarında bir güç mücadelesi vardır, ki bu doğaldır, olması gerekendir; olmaması doğal olmazdı... Bunu şu şekilde daha iyi anlayabiliriz, İttifak devletleri safında yer alan tüm Hıristiyanların, müttefiki Osmanlı’nın elindeki Kudüs’ün karşı cephede savaştıkları İtilaf devletleri tarafından işgal edilmesine adeta kendileri işgal etmiş gibi sevinip aynı duyguları hissetmeleri ile aynıdır...

Dolayısıyla Hizbullah-Esad-Irak-İran kısacası Şii’lerin İslam Dünyasının lideri olmak, İslam Dünyasını tek bir çatı altında toplamak gibi bir “Potansiyelleri ve Argümanları” yoktur dolayısıyla niyetlerinin olmadığını söylemeye gerek bİle yoktur... Bundan dolayı İsrail, özelde Esad’ı genel manada Şii’ler ve İran’ı asla gerçek düşman, yok edilmesi gereken bir düşman olarak görmez sadece aynı kulvarda yarışan rakip’tir, muhalif değil. Aynı şekilde Esad’ın Batı’ya zarar verebileceği bir gücü ve potonsiyeli yoktur, lakin Suriye’nin Jeopolitik ve Jeostratejik konumu vardır...

YORUM YAZ
TOPLAM 1 YORUM

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.

  • Mustafa Turan ÇINAR - Mustafa Turan ÇINAR:21 Ekim 2013, Pazartesi 14:49

    Yazılarım Onalanmıyor Sebebi nedir bi yardımcı olabilirmsiniz. ?