ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

HÂKİMİYET’TEN İTAAT’E: ORTADOĞU - [3/3]

A. HASAN TEKELİOĞULLARI

18 Ağustos 2014 Pazartesi 12:30
  • A
  • A

5.a) Peki Diktatörler Neden Devrilmek İstendi?

1) Diktatörlerin kök salması; yerini sağlamlaştırması ve artık ipini kendi ellerine almak istemeleri…

2) Efendisine “Hayır” diyebilmeye başlamaları…

3) Bölgesel olarak Türkiye’nin güçlenmesine paralel olarak Türkiye ile yakınlaşmaları ve işbirliğine gitmeleri… Ki Türkiye ile vizelerin kaldırılması, ekonomik ve siyasi işbirlikleri… Dikkat edersek Türkiye ile hangi ülke yakınlaşma içerisine girmek istediyse veya girdiyse o ülkede halk hareketleri başlamış ve ya diktatörler gitmiş yada kanlı bir iç savaş verilmektedir… Bir diğer ifadeyle bölgedeki Yaşamlarının ve Tahtlarının Garantörü olarak Batı’yı değil (bölgesel bazda) Türkiye’yi görmüş olmaları…

4) Küresel çapta Çin’in ortaya çıkması ve küresel bazda Çin ile yakınlaşması ve işbirliğine gitmeleri… Ki Çin ile ticaret hacmi yıldan yıla katlanarak çok hızlı bir şekilde büyümesi, Çin ile askeri, siyasi ve ekonomik ilişkiler kurmaları… Bir diğer ifadeyle bölgedeki Yaşamlarının ve Tahtlarının Garantörü olarak Batı’yı değil (küresel bazda) Çin’i görmüş olmaları…


5) Artık Diktatörler ile devam edilebilecek bir dönem değil daha farklı bir çağ başlıyordu… Bunun yanında Diktatörler Gücünü halktan değil Batı’dan alıyordu yani Batı ne kadar güçlü ise Diktatörler o kadar güçlüydü… Ancak Batı güç kaybetmekte ve dolayısıyla kendisinden güç alan değil kendisine güç verebilecek, güç katabilecek ve ona karşı gelebilecek olan zararları engelleyebilecek bir yapıya-kişiye ihtiyacı vardı… İşte Diktatörler ile Mursi, Gladyo-Darbeciler ile Seçilmişler arasındaki fark buradadır… Birinciler güç alırken İkinciler güç veren konumdadır…

6) Ortadoğu ülkelerinin şuanki büyüklükleriyle olası bir durumda Batılı Güçler, denetimlerindeki ülkelerin egemenliğini kaybettikleri zaman tekrar o ülkeyi hakimiyet altına almaları zordu… Batılı güçleri bu yüzden ara ara sıkıntıya sokmaktaydılar…


5.b) Peki Neden Kullarını (Diktatörleri) devirmek için Hürlere “Yol Açtılar”da Kullarının Kullarına Darbe Yaptırmadılar?

Çünkü ABD direk, açıktan kendi getirdiği diktatörleri alaşağı etmek istese gerek diktatörü, gerek diktatörün taraftarlarını gerekse ABD karşıtı olan diğer kesimi karşısında bulacak ve diktatörü deviremediği gibi yerinin daha da güçlenmesine neden olacaktı… Böyle bir siyaset ABD’nin hem ileride aleyhine hem de dünyanın diğer ülkelerinde desteklediği Diktatörlerin ABD’ye sırt dönmelerine neden olacaktır… ve yanılan halkın gerçeği görmesinin önü açılacaktı… Bu yüzden diktatörü, hem ABD hem diktatör karşıtı kesime devirttirdi… Böylece hiçbir zarar görmeden ve gerek ABD karşıtı tarafın gazını alarak gerek ABD yanlısı yani diktatör yanlısı kesimin tepkisini çekmeden Hain Kul’undan kurtuldu…

Diktatör’ün yerine gelecek olan her ne kadar diktatörü deviren yani Batı karşıtı kesimse de bu kesimin devlet tecrübesi olmadığı ve devletin tüm kademesinin ABD yanlısı-diktatör yanlılarının elinde olması nedeniyle diktatörü deviren kesim yani ABD karşıtı kesim idareye gelse bile hakim olamayacak ve kısa zamanda düşürülebilecektir… Tıpkı tahttan genç kurdu indirmenin yaşlı kurdu indirmekten kolay olduğu gibi… Bunlar yaşlı kurdu düşmanlarına indirtti yeni yetme kurdu ise önceki kurdun taraftarına indirtti… Böylece hem kendi yandaşlarının tepkisini çekmedi hem de onları kaybetmediği gibi yine onların desteğini alıp içinden başka bir Köle bulması kolay oldu…

Kullarını Hürlere devirtti çünkü Hürler, Kul olmayı kabul etselerdi Batı için daha büyük kazanımlar sağlayacaktı… Yani Tüm “Arap Ortadoğu” Hakimiyet altına alınacaktı, İslam Afrika’sına açılım yapılacak ve İslam Afrika’sı Hakimiyet altına alınacak; burada Çin ile Mücadele edilecekti… İslam Dünyasının Merkezi burası yapılacaktı… [Hatırlarsınız Obama, Mısır’a gittiği vakit Kahire’den İslam Dünyasına seslenmiş ve İslam Dünyasına beyanatlarda bulunmuştur… Lakin Türkiye’ye hiç bu gözle bakmamışlar daha doğrusu o hatıraları anımsatmak istememişlerdir… Sormak gerekir Kahire kaç yıl İslam’a Sancaktarlık etmiş?]

Bugün darbeciler Batıya nasıl mı hizmet edecek: Filistin’de İsrail’in yanında yer alacak, ülke içinde Türkiye’nin karşısında yer alacak, ülke içinde Çin’in karşısında yer alacak, ülkelerinin parçalanmasına yardımcı olacak, Bölgede Türkiye ve Çin’in girişimlerinin karşısında duracaktır… [Hatta Rusya, Mısır’daki darbeye sessiz kalmıştır… Çünkü aksi takdirde bölgesel ve küresel bazda Türkiye’nin ve Çin’in güçleneceğini bildiği içindir…] Diğer taraftan Batı istemeyerek mecbur kaldığı için tekrar darbe yapmıştır… Aslında Batı’nın çıkarlarını en fazla koruyabilecek ve en fazla hizmet edebilecek olan kesim Hür Kesim’di eğer “İtaat” etselerdi, eğer “Ehlileş(tirilebil)seydi”…

7) Sonuç

Kısaca özetlersek ABD’nin kendisi ile gerek bölgesel gerek küresel alanda işbirliği içinde olacak bir İslami Birliği hayata geçirmeyi isterken maalesef bu İslami kesimlerde daha da ABD karşıtlığını arttırmış ve Türkiye ve Çin’e yaklaşmalarına neden olmuştur… ABD ve Batı kendisiyle uyumlu bir İslami Birliğe, hatta Halifeliğe hiçbir itirazı yoktur hatta bu sistemin kurulması için her türlü desteği vermekten kaçınmazlar… Onlar için mesele kendileri ile değil rakipleriyle birlikte olmaları yada rakip olmalarıdır… Zaten Osmanlı ile Avrupa (Beynelmilel Yahudi) arasındaki tüm mesele bu değil miydi? Osmanlıyı karada, denizde ve ekonomik olarak tekrar dünya gücü yapmanın karşılığında kendileriyle uyumlu olması ve korunma taleplerinin reddedilmesi değil miydi?… Bunun talebin reddedilmesiyle Osmanlıya artan büyük bir kin ve nefretle yüklenmediler mi? Bu sadece İslam Dünyası ile ilgili değildir gerek Hindistan’da gerek Güney Amerika’da ve Afrika’da… Bugünün ifadesiyle daha öz bir şekilde ifade etmek gerekirse önemli olan Vaşintın’ın neresinde durduğunuzdur yani yanında mı yoksa karşısında mı? Nerede olduğunuz önemlidir… Vaşintın’a uzaklığınıza bağlıdır…

Şunu belirtmek gerekir; İngiltere’nin Ortadoğu’da barışı sağlayamadığı yönünde bir algı vardır: Bu yanlıştır: İngiltere bölgeye “barışı tesis etmek amacıyla gelmedi” aksine “petrol için, Hindistan’ın ve yolunun güvenliği” için geldi: Bunun içinde bölgede “sürekli bir anarşi, savaş, çatışma yani kan ve göz yaşı” olması gerekiyordu… ve bu amacını gayet iyi başardı dolayısıyla İngiltere’nin barışı sağlayamadığı yönünde bir yargı yanlıştır… Eğer Ortadoğu’ya barış getirmek isteseydi Ortadoğu’ya burnunu sokmaması yeterliydi ki zaten burnunu sokmadan önce bölgede barış hakimdi…

Şimdi Ortadoğu’da sınırlar yeniden çizilecektir… Bu sınırlar önceki gibi cetvelle çizilsin ister kanla çizilsin; her ne kadar Din’e, Mezhebe, Irk’a, Kabile’ye, Aşirete göre çizilse de yine de yapay olacaktır… Çünkü bu sınırlar yine halkların isteği üzerine çizilmiyor yine “Dışarıdan” yapılan bir “Ameliyat” ile sınırlar çizilmekte… Bunun yanında Ortadoğu halklarının çıkarı ve bağımsızlığı ayrı ayrı devletlerden değil bir bütün yani tek bir devlet olmaktan geçer… Tıpkı Avrupa Birliği ve Amerika gibi… Geçmişte Amerika neden Kuzey ve Güney İç Savaşı verip kuzeyi ve güneyi birleştirip tek bir devlet oldu… Bugün neden Avrupa tek bir devlet olma yönünde var gücüyle çalışmakta… Bir Düşünmek gerekiyor… Ancak Batı’nın bir planı ve projesi varsa unutmasın ki karşı tarafında bir planı ve projesi vardır…

YORUM YAZ
Henüz yorum yapılmamış.

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.