ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

BATI’NIN İŞGAL [İRTİCA] EMARESİ: TERÖRİZM

A. HASAN TEKELİOĞULLARI

01 Ağustos 2013 Perşembe 18:40
  • A
  • A

Türkiye’nin Somali’ye başta insani yardım gibi bir takım insani esaslı yardımlarından rahatsız olan !!! El Şebab Örgütü, Somali Büyükelçiliğine saldıracak kadar gözü dönmüş, vahşileşmiş ve alçak bir seviyeye düşmüştür. Örgüt, saldırı sonrası yaptığı açıklamada Türk Diplomatının hedef alındığını açıkça söylüyor. Daha önce Ekim 2011’de Türkiye’nin “eğitim bursu” sonuçlarını bekleyen 70 öğrenciyi öldürmüş, 25.05.2012’de Mogadişu’da bir Türk İşadamı otelde uğradığı suikast sonucu öldürülmüş ve yine 15.04.2013’te “Kızılay’ın yardım konvoyuna” saldırı yapılmıştı.

Burada saldırı yapılan müesseselere bir bakalım. Ekim 2011’de Türkiye’nin verdiği “eğitim” bursunun sonuçlarını bekleyen çoçuklar öldürülüyor, ki bu çocuklar ya Türkiye’de eğitim alacak yada oradaki Türk okullarında eğitim alacak ve bu aldıkları eğitim ile ileride “İrticaya” mahkum edilmek istenen Somali halkına ve devletine hizmet edecek, Somali Halkının ve devletinin istikrarı, refahı, mutluluğu ve gelişimi için çalışacaktı hatta komşu ülkelere de yardımcı olacaktı. Öğrencilere yapılan saldırı ile El Şebab “İlime”, “Bilime”, “Eğitim”e, “Oku’maya” saldırarak neyi amaçladığını ve ne için kurulduğunu, kimlere hizmet ettiğini ortaya koymaktadır ki Somali halkının ve devletinin yararına olmadığı kat’idir. Şunu da söyleyeyim kendisini “İslami” bir örgüt olarak tanıtan El Şebab’ın “mensubu olduğunu “iddia ettiği” İslam Dini’nin İlime, Bilime, Eğitime ne kadar önem verdiği açıktır, ki İlimi, Bilimi, Eğitimi, Okumayı yasaklayan, savaş açan ve adeta Şeytan telakki eden Ortaçağ Hristiyan Papa’ları ve Papazları’dır.

Türk İşadamına yapılan saldırı ise “ticarete” yapılan bir saldırıdır. Somali devleti ve halkının yükselmesi, refaha ve istikrara kavuşması, gelişmesi için ticaretin önemi ne kadar büyük, ki birinci koşuldur, olduğu gayet açıktır. Şunu da ekleyeyim kendisini “İslami” bir örgüt olarak tanıtan El Şebab’ın “mensubu olduğunu “iddia ettiği” İslam Dini’nin Tacire, Ticarete, Kervansaraylara, Rızka ne kadar önem verdiği açıktır, ki Mülümanlar geçmişte ihtişamlı ve büyük medeniyetlerin kurulmasında, halkının refahının ve istikarının sağlanmasında Tacirin ve Ticaretin ne kadar önemli olduğu ve o derecede Tacire ve Ticarete önem verdiği gayet açıktır. Bunları göz önünde alırsak El Şebab’ın Tacire ve Ticarete saldırırarak neyi amaçladığını ve ne için kurulduğunu, kimlere hizmet ettiğini ortaya koymaktadır ki Somali halkının ve devletinin yararına olmadığı yine kat’idir. Ki Batı’da Papa’ların ve Papaz’ların mülkü ellerine geçirip ticarete ve sermayeye sahip olmak istemesi ve ticaret, tacir karşıtlığı Avrupa halklarını sefalete ve irticaya sevk etmiştir.

İnsani yardım konvoyu olan Kızılaya yapılan saldırıda “insanlığa” (insan hakları farklıdır), mazluma, muhtaç olana yapılan bir saldırıdır ki bu yardımları alacak olan Somali halkıdır. Yine kendisini “İslami” bir örgüt olarak tanıtan El Şebab’ın “mensubu olduğunu “iddia ettiği” İslam Dini’nin ve Peygamberimizin “Komşusu açken kendisi tok yatan Biz’den değildir” anlayışıyla Kardeşine; Ensarların, Muhacirlere yardım ettiği gibi Somali halkına gerek dini gerek insanlık icabı yardım yapan müesseseye yapılan saldırı, yukarıda zikretdiğimiz bu yardımları yapmaya sevk eden din(e)i ve insanlık zihniyetine yapılmış bir saldırıdır... Bunları göz önünde alırsak El Şebab’ın insani yardım konvoyuna saldırırarak neyi amaçladığını ve ne için kurulduğunu, kimlere hizmet ettiğini ortaya koymaktadır ki Somali halkınına hizmet etmediği bir kez daha kat’iyetlik kazanmıştır.

Büyükelçiliğe daha doğrusu Diplomata yapılan saldırı aslında Birinci olarak bizzat Devlete ve Devleti yöneten Başbakan’a yapılmıştır, ki gerek devletten, gerek başbakandan kasıt insani yardımı yapan Türk Milletinin şahsına yapılan bir saldırıdır. İkincisi, bu saldırıya hedef olan diplomat (ki Devlet ve Başbakan, Türk Milleti) acaba ne (iyilik, yardım) yapmışta El Şebab saldırmış. Diplomat, Somali Halkının ve Devletinin lehine birtakım faakliyetlere giriştiği için mi El Şebab rahatsız oldu ve bu saldırıyı yaptı. Lakin El Şebab gibi rahatsız olan birileri daha var: O’da başta İngiltere ve Avrupa Birliği. Şimdi kendisini “İslami” bir örgüt olarak tanıtan El Şebab’ın “mensubu olduğunu “iddia ettiği” İslam Dini’nin emirleri gereğince “Cihad” yaptığını söyleyen El Şebab, nasıl oluyor da İngiltere ve Avrupa Birliği ile çıkar ve menfaatleri uyuşuyor ve bir araya gelebiliyor vede aynı anda rahatsızlıklar başlıyor. Ki İngiltere ve Avrupa Birliği’nin rahatsız olmaya başladığı andan itibaren El Şebab’ın Türkiye’ye yönelik saldırıları başlıyor...

İngiltere, saldırı sonrasında Türk makamlarına “Yardımları siz getirin ve bize verin; biz sizin yerinize dağıtırız diyor” Acaba İngiltere’nin, El Şebab ile bizim bilmediğimiz bir akrabalığı varda, bu akrabalık nedeniyle, güvencesiyle kendisine saldırı yapıl(a)mayacağını mı söylüyor? Yada İngiltere, Türk Diplomatını ve Askerini çok seviyorda Türk Diplomatı ve Askeri için kendi diplomatının ve askerinin canını siper etmek, feda etmek mi istiyor? Eğer o kadar Türk Askerini seviyor idiyse pkk ile savaşılırken neredeymiş? Yada tekrar bir çatışma başlarsa İngiltere, Türk Askeri için canını siper ederek feda edecek mi? Bir diğer konu ise El Şebab bu kadar istihbarata nasıl ulaşabiliyor, Bir İddia var ki bu istihbaratın kaynağını açıklıyor: İngiltere’nin Mogadişu havaalanına inen her Türk görevlisinin, işadamının, vatandaşının resimleriyle birlikte adlarının El Şebab’a aktarıldığıdır... Kim bilir belki de El Şebab, İngiliz İstihbaratını Hack’liyordur... Bu aralar herkes birbirini Hack’liyor...

Bu açıklama sonrası AB diplomatlarınca hazırlanan "Somali'de Güvenlik ve Hukukun Üstünlüğüne Bütüncül AB Yaklaşımı" belgesinde, “Türkiye'nin Somali'ye artan ilgisinden bahsedilerek yeni aktörlerin bağımsız hareket etmesinin önlenmesi gerektiği, ...Türkiye, Mısır ve Körfez ülkeleri gibi ortakların artan ilgisi nedeniyle uyumlu uluslararası destek için yeni ortaklarla ilişkilerin yönetilmesinin elzem olduğu, ....Türkiye ve potansiyel yeni donörleri, uzlaşılan koordinasyon çerçevesine getirme çabaları devam etmelidir..." ibarelerine yer veriliyor...

Müslümanlığın mı yoksa yeraltı ve yerüstü kaynaklarının bir cilvesi mi desem Müslüman halk ile yerüstü ve yeraltı kaynakların olduğu her yerde, ki genelde bu ikisi her zaman alt alta üst üste oluyor biraz daha açarsak; her müslüman ülkenin bulunduğu topraklarda mutlaka (bilinen veya bilinmeyen) yeraltı ve yerüstü kaynakları var ve bu kaynaklar açısından çok zengindir... yoksa bile (Küçük bir ihtimal) jeostratejik ve jeopolitik bir konumu, önemi muhakkak ama muhakkak vardır, bir tane “İslam” adına savaşan bir Örgüt” peydah oluyor. Ne hikmet ki bu örgütlerin olduğu heryerde irtica baş gösteriyor ve birçok ülke ABD’nin, Fransa’nın, İngiltere’nin kısaca Batı’nın işgallerine vede demokrasi topuna uğruyor... Devlette Hikmet-ül Hükümet oluğunu biliyordum da (Sözde İslami) Terör Örgütlerinin de Hikmet-ül Hükümet olduğunu öğrenmiş olduk...

İşte, Hikmet-ül Hükümete haiz olan El Şebab Örgütü, bilinen veya bilinmeyen Yeraltı ve Yerüstü kaynakları ile Jeopolitik ve jeostratejik önemi olan, Kızıldenizi kontrol ededilen, Umman Körfezine yakın, Hint Okyanusuna açık, Uluslararası Deniz Ticareti yolarına hakim yada yakın, Afrika’da (bilinen ve bilinmeyen) yeraltı ve yerüstü kaynaklara sahip olan ülkelerle sınırdaş olan, Donanma Gemilerine İkmal ve Üs görevine en elverişli... olan Somali’de adeta bir ur gibi tüm ülkeye yayılmış ve Bilime, İlime, Eğitime, Tacire, Ticarete, İnsani yardıma, İnsanlığa ve yardım eline vede gerek Kendi halkına yardım eden T.C.’ye gerek kendi halkına saldırarak eylemleriyle amacının ne olduğunu ve kime hizmet ettiğini gayet açıkca ortaya koyuyor...

Acaba El Şebab bu kadar askeri teçhizata ve mühimmata nasıl ulaşıyor? Acaba El Şebab, İngiltere’nin (Batı) askeri cephaneliğine bir tünel mi kazdı? Yoksa İngiliz Askeri Şirketlerini Hack’leyerek mühimmat yapmasını öğrenip askeri mühimmat fabrikası mı kurdu... Kim bilir Ya gökten zembille iniyordur yada denizde balık tutarken ağlara, oltalara takılıyordur... Belkide define ararken tesadüfen mühimmat buluyorlardır...

YORUM YAZ
Henüz yorum yapılmamış.

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.