ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

ALLAH’IN DEDİĞİ OLUR

Hasan Basri Ayabakan

23 Ekim 2014 Perşembe 12:58
  • A
  • A

Ruslar Deli Petro döneminde ana hatları çizilen politikaları doğrultusunda Türkistan’ı işgal ettiler, böylece Uzak Doğu’ya ulaştılar. Türkistan’dan Türklerin yaşadığı bölge manasının anlaşılmaması için, Türkistan’a Rus akademisyenler aracılığıyla Orta Asya adı verildi. Türklerin nüfüzunu zayıflatmak için Türkmençay Anlaşması ile Azerbaycan’ı böldüler ve 1804’ten beri ilgi duydukları Ermenileri kullanarak, Ermenistan adında suni bir devler kurdular. Bu devlet aracılığıyla da bölünmüşlüğü pekiştirip, Anadolu-Türkistan bağlantısını tamponlayarak kontrol altına almaya çalıştılar. Kırım’ı işgal ederek Karadeniz’deki konumlarını kuvvetlendirdiler… Politikalarını uygularken, anlaştıkları binlerce yıllık bir örgüt vasıtasıyla Osmanlı Devleti’nin tarih sahnesinden çekilmeye başlamasıyla beraber milyonlarca insanı öldürerek, yurdundan ederek kolhozlaştırma politikalarıyla egemenlik kurdular… Anlaştıkları örgüt SSCB’yi içten içe zayıflatınca SSCB dağıtıldı ve çeşitli cumhuriyetler kuruldu. Rusya KGB ajanı olan Putin döneminde ülke içerisindeki Batı yanlıları temizlendi. SSCB döneminin yansımalarını da ortadan kaldırmayı hedefleyen Kapitlizm’e alternatif ekonomi modelleri üzerinde çalışıyorlar. Gürcistan’ı da tarihlerinin meyvelerini toplayarak (parçalayarak) mesaj verdiler ve aslında Gürcistan, bahar diyecekleri sonbaharın habercisiydi.
Dünya piyasalarından çektiğiniz trilyonlarca dolar ile sebep olduğunuz krizden elde ettiklerinize ne demeli? Üç beş tane spekülatörü, tutuklayarak mı bu işi çözdüğünüzü iddia ediyorsunuz? Uluslararası çok ama çok muhterem finans kuruluşlarınız neden bu konuyu açıkça anlatmıyor? Trilyonlarca dolar nereye harcandı, hangi kirli işlerin finansmanında kullanıldı? Mevcut örgütün “Arap Baharı” adı altında başlattığı yeni şekillendirme politikalarıyla plânladıkları “Büyük Savaşın” öncesinde ayak bağı olabilecek küçük devletleri ortadan kaldırdılar ve devlet niteliklerini taşımayan istikrarsız her türlü çetenin… nemalandığı bir ortam oluşturdular ve “büyük savaşları” sonrasında kontrol edilebilir devletçiklerin zeminini hazırlıyorlar. Kolhozlaştırma politikalarının meyvelerini toplamaya devam eden Rusya ise Ukrayna’yı bir gecede parçalayarak aslında “daha ileriye gidemezsiniz” mesajı verdi. İşgalden üç, beş sene sonra Rusya Orta Doğu’daki son resmi üssü’nü de kaybederse ne olacak?
İngiltere’nin birkaç asırdır var olan “Kürtlere ilgisinden” faydalanarak kurulmasının plânlandığı iddia edilen –aslında amaç Kürt devleti değil- kontrollü Kürt Devleti aracılığıyla İran’a, Türkiye’ye ve başarılı olurlarsa ilerleyen dönemlerde Rusya’ya karşı kullanılacak bir bölge oluşturarak Rusya ve İran… tehdidine tampon bölge oluşturma gibi hedefleriyle, Halepçe katliamı ile plânları için biçilmiş kaftan olan Kürtleri bir kez daha kullanarak Kürtlerle Arapları ayırmaya çalıştılar; 2003’te ise işgal ettikleri Irak’ta, binlerce akademisyeni öldürdüler ve gazetelerde “MOSSAD Peşmerge’yi Eğitiyor” içerikli haberler çıktı. Sözün özü, Irak parçalanmaya hazır hale getirilmişti ve parçaladılar, her yere de “ABD IRAK BATAKLIĞINA SAPLANDI” yalanını yayıp, kurtarıcı Obama’ları ile güya Irak’tan çekildiler, yalanlarına delil olarak da: “ABD IRAK’TA ŞU KADAR PARA HARCADI…” gibi, savaş sonucunu, maddi yönünü esas alarak kaybedilmiş gibi gösterdiler. Çağımız savaşlarının astronomik rakamlara mâl olduğunu 11 Eylül’ü uygulamaya koyanlar bilmiyor muydu? diye sormak lazım.
Spesifik gelirleri olan bir “ülke” trilyonlarca dolarlık borcunu bir anda öderse, Çin’deki uyuyan muhalefeti de unutmayarak, acaba Çin’in elindeki tahviller ne işe yarar, dünya nereye gider ve bu ülke ne olur?
Almanya diyor ki: “biz üstünüz”, Yahudiler diyor ki: “diğerleri bize hizmet için yaratıldı”, I. Haçlı Seferi’nin ardından Kudüs’te resmi kimliğe bürünmüş yapı diyor ki: “En tepede biz varız…”, İngiltere diyor ki: “Dünya’nın mirasçısıyım, ilk fırsatta eskisi gibi olacağım”, Çin diyor ki: “Ters mühendisliğimizle, ülkemize getirmenize izin verdiğimiz tesisleriniz ile dünya’nın ikinci ekonomisi olduk, maliyet artışını sağlamadan üretimini diğer ülkelere kaydırabiliyorsanız kaydırın?..”, Rusya diyor ki: “Dünya’yı ben yöneteceğim”, Doğu ile Batı kiliseleriniz zaten Haçlı Seferi adı altında İstanbul’un işgal edilmesinden beri düşmanlar… Sizler içinizde bile parça parça olmuş iken insanlara özgürlük getirmeyi mi vaad ediyorsunuz?
Bütün bunlar yaşanırken insanları “İnsan Hakları, adalet, kardeşlik…” gibi evrensel kavramlarla dünyayı oyalamaya devam ediyorsunuz. Akdeniz’e yakın kilise ile “Aydınlanma Çağı”nda yaptığınız anlaşmayı da yazmaya bile gerek duymayarak unutmamanız gereken birkaç önemli hususu belirtmek isterim: Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı olmaktan gurur duyduğumu belirterek, inancımızın sizlerin ideolojilerinden kat be kat üstün olduğunu, birilerinin yazıp çizdiği türden, dünyaya hükmetmiş bir milletin istihbaratının Teşkilat-ı Massusa ile başladığı gibi, milletimizi köksüz gösterme çabalarınızın da bilincinde olarak, unutmayınız ki Allah’ın da bir hesabı var ve Allah’ın dediği olur.

YORUM YAZ
Henüz yorum yapılmamış.

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.