ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

30 Temmuz 2013 Salı 05:38
  • A
  • A

Gerçeklerin acı olduğuna dair genel kabul gören bir anlayış var. Oysa acı olan tek gerçek biberdir.
Olayın felsefi boyutunu bir yana bırakırsak(yani gerçek ve doğru ayırımına gitmezsek) iki kere ikinin dört ettiği gerçeğinin acı olan tarafı neresidir? Dördü müdür ikisi mi? Yoksa aradaki çarpma işareti mi?
Bu kabulde yanlış olan bir şeyler olduğu açık. Yani gerçeklerin acı olduğu kabulü sanıyorum o kadar da gerçek değil…
Şimdi denebilir ki açlık, yoksulluk, savaş, katliam, ölüm, fuhuş, hırsızlık, yalan dolan gibi olgular birere gerçek değil mi? Ve bunların acı bir taraflarının olduğu söylenemez mi?
Meseleye nereden baktığımıza bağlı olarak değişik cevaplar verilebilir bu sorulara. Bir yalana gerçek diyebilir miyiz? Ya bir yılana? Düşünmek lazım.
Bana kalırsa bir şeyin gerçek olması başka bir konudur acı olması başka. Eğer acıya, bir tat olmaktan çok mecazi ve duygusal bir anlam yüklüyorsak ve bir gerçeğin kabullenilmesinden duyulan güçlük olarak yorumluyorsak bu, gerçeği acı yapmaya yetmekte midir? Yani bir gerçeği acı yapan o gerçeğin pekte istenilen bir şey olmaması mı?
Bir gerçek sadece gerçek olduğu için istenmeli değil mi? her ne kadar gerçek hoşumuza gitmese bile onu bilmek bize güç kazandıracaktır. Gerçeğin bilinmesinden duyulan acı, kendini kandırmaktan duyulan avcıyla kıyaslanmayacak kadar küçüktür. En azından ben öyle olduğunu düşünüyorum.
Kendini kandırmak bir bakıma insanın kendi isteğiyle kendini hapsetmesi anlamını taşır. Deve kuşu ile kum arasındaki kadim benzetme bu ifadeye anlamlı bir destek sağlar.
Oysa gerçek zincirlerin kırılması manasındadır. Ben gerçeğin özgür kılan bir yanının olduğu inancındayım. Kim ne derse desin, gerçek eğer gerçekse, kabullenilmesi ne kadar güç olursa olsun, sırf bu yüzden kutsanmalıdır. işte bu nedenden ötürü de acı olamaz… Olmaması gerekir.
Ben acı olanın gerçekler değil sahteler olduğunu savunuyorum. bütün sahteler, bütün yalanlar, süslenmiş, beyazlatılmış giydirilmiş ve üzerine hoş kokular sürülmüş, ballar katılmış ta olsa acıdır. Sırf sahte oldukları için…
Sahte paralar, sahte peygamberler, sahte şeyhler, sahte senetler… Ve birbirleriyle sarmaş dolaş sahte sevgiler, sahte sevgililer… Kısacası sahte olan ne varsa hepsi acıdır. Çünkü sahte, gerçeğin ters yüz edilmesinden meydana gelir. Çünkü sahte, bir gerçeğin sahtesidir. Ve sahteye aldananlar gerçek sanarak aldanırlar. Yani sahte, gücünü gerçekten alır. İşte bu yüzden acı vericidir.
Şimdi bir soru; size göre gerçek biber mi daha acıdır yoksa sahte bal mı?
Ben sahtekârın gerçek zarar olduğuna inanıyorum. Ya siz. Görüşmek dileğiyle.

YORUM YAZ
Henüz yorum yapılmamış.

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.