ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

ORMANDAKİ GÖLGE(4. BÖLÜM)

Furkan El Atuf

22 Kasım 2014 Cumartesi 13:43
  • A
  • A

Walker o sözleri söyledikten sonra ok alnından yavaş yavaş geri çekildi ve karanlıkta kaybolmaya başladı. Walker mağaranın içine girmeye çalıştı. İçine biraz girdikten sonra hızlıca bir şeyin koştuğunu görmüştü. Ancak arka tarafını görebilmişti sadece. İlerlemeyi düşündü ancak tehlikeli olabilir diye vazgeçti. Ormanda başka insanların olduğu onu sevindirmişti. Mağaranın giriş tarafına girip oraya uzanmıştı. Hiç rahat yatamıyordu. Taşlar beline batıyordu. Uyumaya çalıştı ancak içindeki korku buna izin vermiyordu. Ama kendisine korkusuz olacağına söz vermişti. Sopasını elinden bırakarak yanına koydu ve derin bir uykuya daldı.

Uyku esnasında bir rüya görmüştü. Rüyada Walker hızlıca ormanın derinliklerine doğru hızlıca koşuyordu. Arkasından değişik bir varlık kovalıyordu. Neden kaçtığını bilmiyordu. Koşarak uçurumun kenarına geldi. Varlık kendisine yetişmişti. Varlıkla karşı karşıya gelmişti. Varlığın yüzü yoktu ve insan bedenine benziyordu. Karşısındayken bir anda kayboldu. Tam arkasına dönerken o varlık boğazından tuttu ve havaya kaldırdı. Walker’a şöyle dedi:

-Hayatta kalmak istiyorsan ölümden korkma. Ölüm elbet bir gün sana gelecek…

Dedikten sonra Walker’ı uçurumdan aşağı attı ve Walker silkinerek uykusundan uyandı. Bir an rüyasının gerçek olduğunu sandı. Kalp atışları çok hızlı atıyordu. Yüzünden soğuk terler akıyordu. Gördüğü rüyada neyin nesiydi. Rüyasını yorumlamaya çalıştı. Ancak bir çıkarım yapamadı.

Daha sonra esneyerek uyandığında her yer aydınlık olmuştu. Karnı acıkmıştı. Çantasında iki tane Hindistan cevizi kalmıştı. Mağaradan eğilerek yavaşça çıktı. Vücudunu esnetti ve belini kıtlattı. Derin nefes aldıktan sonra Hindistan cevizinin birini çıkardı ve yere koydu. Çantasından sivri taşını ve bıçağını çıkardı. Mağaradan da kendine göre büyük bir taş aldı. Hindistan cevizinin üstüne sivri taşı dik tuttu ve çakmaya başladı. Hindistan cevizini kırmaya başardı. Suyunu içti ve bıçağı ile içini oyarak yedi. Karnını birazcık da olsa doyurmuştu. Artık yola koyulmaya hazırdı. Malzemelerini çantasına koyarak ve sopasını da ele alarak yürümeye başladı.

Yürüdüğü esnada suyun şırıltı sesini duymuştu. Hemen o yöne doğru gitmeye başladı. Arkadaşlarının koyduğu nehrin devamı olduğunu anladı. Nehrin kıyısına geldikten sonra kafasını nehre soktu ve elleriyle saçlarını yıkamaya başladı. Saçlarındaki çamurları temizlemişti. Saçlarının kurumasını beklemek için ağacın dibine oturdu. Nehri izlerken birtakım düşüncelere daldı. Yaşadığı olayları zihninde canlandırmaya başladı. Rüyasındaki adam aklına gelmişti. ‘’Bana ne anlatmak istiyordu acaba’’ diye beynini yormaya başlamıştı. O anda gözüne nehirdeki bir parça takıldı. Nehrin kenarına doğru giderek onun ne olduğunu öğrenmek istiyordu. Dikkatlice baktıktan sonra onun gömlek olduğunu anlamıştı. Bu gömlek ona hiç yabancı gelmiyordu.

Sonra şok olmuş biçimde en yakın arkadaşı olan Tommy’nin gömleği olduğunu anlamıştı. Nehrin içine doğru kendini atarak gömleğe doğru yüzmeye başladı. Gömleği aldı ve kıyıya geçti. Gömleği eline aldı ve gözleri bir anda açılmıştı. Gömleğin her yerinde kan lekeleri vardı. Tommy’i bir şey yemiş olmalıydı diye düşünmeye başladı. Ama bunu ona hangi varlık yapmış olabilirdi diye zihnini bu düşünce ile meşgul ediyordu. Arkadaşlarını nehre attığı için çok pişmanlık duyuyordu. Kendini suçlu hissediyordu. Arkadaşlarını balon kazası değil kendisinin öldürdüğünü düşünerek kendini parçalıyordu. Vicdan azabı çekiyordu. Nehrin kıyısında bağırarak arkadaşlarına ağıt yakıyordu. Tam o esnada önceden gördüğü simsiyah jaguar gözüktü. Gözyaşlarını sildi ve sinirli bir şekilde jaguar’a döndü ve şöyle dedi:

-Arkadaşlarımı sen mi yedin alçak hayvan!

Jaguar ise kırmızı gözleriyle Walker’a asil bir şekilde bakıyordu. Walker sözlerine devam etti :

-Cevap versene alçak hayvan! Seni öldüreceğim benden kaçışın yok!

Sopasını eline alarak jaguarın üstüne doğru koşmaya başladı. Jaguar ise asilliğini hiç bozmuyordu. Sopasını tam jaguara saplarken bir ok sopasını vurdu ve yere düştü.
Kafasını yukarı çevirdi. Ağacın dalının üstünde duran ve elinde yayı olan bir adam gördü. Adam ona şöyle seslendi:

Aramıza hoşgeldin Ormandaki GÖLGE…

YORUM YAZ
Henüz yorum yapılmamış.

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.