Cumhuriyet tarihinin analizini yapmaya kalkışırsak hata yapmış oluruz.Şayet analiz'e Osmanlı'nın Abdülhamid Han ve sonrası tarihini de dahil etmek zorundayız.Sultan Abdülhamid'in istihbarat teşkilatını kurması ve daha sonra teşkilatın feshedilmesi mes'eleleri ogün ki tarihe damga vurmuştur.Ayrıca Abdülhamid'in yine hemen siyonistlerle masaya oturması ve Filistin'i vermemesi bug'ünün tes'irinde ortaya çıkmaktadır.

Daha sonra Abdülhamid'in devletin sosyalleşmesini ve milletin kendi kendini yönetme gücü olan Meclis-i Mebusan'ı kurmasıyla devletin tes'irini azaltan reformlar yapmasıyla güya demokratik yönetim yavaş yavaş oluşurken aslında hükümeti Ermeniler'in ele almasından başka bir vaziyet değildir.İşte İnönü Savaşları'nda Yunan ordusuyla ittifakla bulunan Ermeni çeteleri Meclis-i Mebusan'ın oluşup hükümeti ele almalarında mevcuttur.

Doğru olan şudur ki,Türkiye'de reform hareketleri Abdülhamid'in sağlığında başlamış ve vefatıyla da alevlenerek bugün'e kadar gelmiştir.Aslında Abdülhamid'i batılaşmaya ve batıyı kendilerine örneklendirmeye birn'evi zorlayan hükümet üyeleri Meclis-i Mebusan'ı kurmaya,Kanun-i Esasi'yi oluşturmaya ve mühimi de meclis üyelerinin sadece Ermeniler'den ve gayrimüslim sempazitanlarından oluşmasını sağlayarak devletin tes'irini azaltıp Balkan Savaşları başlayınca padişahın çaresiz veyahut şehrin emniyetsiz kalması söz konusu olmuştur.

Daha sonraki tarihimizi tes'ir altında bırakan mes'elelerimiz bunlar olmuştur...

Yorum ve görüşlerinizi adresimize gönderebilirsiniz;

hasbihal.fetihruhu@hotmail.com.tr