ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

Sünnete uymanın adabı

Fetih Ruhu Hareketi

10 Mayıs 2013 Cuma 21:21
  • A
  • A

Değerli Gönüldostlarımız,
Bugün icma ve iti'kad adına taviz veren ve çağa ayak uydurmak adına dini reformlaştırıcı fikirler getiren cemaat ve şahsi menfaatlerini münhasır gruplar ortaya çıkmıştır.Dinde reformlaştırıcı ve yenilikçi birçok hareket Kuran-ı Kerim'le ve Peygamberimiz Hz.Muhammed (s.a.s)'ın sünneti adabıyla bağdaşmayacak tavizler vermektedir.Halbuki çoğu kendi menfaatlerine kolay ve karlı gelen ayetlerini ve hadisleri kendilerine m'al etmektedirler.

Dinde reform ve yenilenme hareketleri görmek caiz değildir.Ancak müslümanda reform ve yenilenme hareketleri mutlaka olmalıdır.Fakat reform ve yenilenme hareketi diyerek Kuran-ı Kerim'in getirdiği hükümlere ve Peygamberimiz'in sünnetine aykırı düşmek kesinlikle küfürdür.Tesbiti şöyledir,namaz hem Kuran-ı Kerim'in başlıca mühim ayetlerinde hemde Peygamberimiz'in hadislerinin en mühimleri bunlardandır.Peygamberimiz (s.a.s) namaz dinin direğidir buyururken namazın tesir'ini minimum'a indirecek ve namazın tesir'ini hatta yok edecek reformlarda ve yenilenme hareketlerinde bulunmak küfre delalet olacağı bilinmelidir.

Sünnete uymanın adabı ise şöyledir,Osmanlı'da devletin bel kemiği olan kadılar herhangi davayı kazaya bağlamak neticesinde önce Kuran-ı Kerim'e,daha sonra sünnete ve ulemanın sahifelerine bakılması zorunlu idi.Yani sünnet,Kuran-ı Kerim'den sonra ikinci mühim kaynaktı.Kuran-ı Kerim'de yer almayan çoğu hususlarda kazaya bağlamak işi sünnete dayanarak yapılması kadının gereğiydi.Kadıların vazifeye getirilmeden önce İmam Gıyaseddin'in sünnete dayanan kitapları okuması ve ezberleyerek üzerinde yükseköğrenim görmesi şarttı.Mühim vaziyetleri ortaya koyarken Osmanlı'dan bahis etmek gereklidir.Sünnete uymanın adabı şöyle de açıklanabilir,pekçok muhasabede sadece Kuran-ı Kerim yeterlidir diyenlere karşı ısrarla sünnet de beraberinde yürütülmesi gereklidir diyoruz...

Peygamberimiz'in vefatından sonra da Hz.Ali (r.a)'nin halifelik dönemine bakarsak Muaviye'ciler ve Ali'ciler diye İslamiyet Tarihi'nde ilk anlaşmazlıklar ve kavgalar başladığında da sahte peygamberlerin ber'taraf edilmesiyle sünnete uymayanlar olmuştu.Fakat kargaşaya ve İslamiyet'in lidersiz kalması göz önüne alındığına itilafların olması normaldir.Fakat bugün sünnete uymamak veyahut sünnetle bağdaşmamak veyahut Kuran-ı Kerim'e hüküm getirmek veyahut hükmü geçersiz kılmak gibi küfre giden icraatlar hiçbir bahaneyle anlatılamamaktadır.Günümüzde bunları yaparak Kuran-ı Kerim'e ve sünnete darbe vurmadıklarını düşünmektedirler,ancak şunu bilmiyorlarki reform ve yenilenme hareketleri diyerek darbe vurmadıklarını gösterselerde esasında siyonizm'in ve komünizm'in uşaklığını yapmaktadırlar.Neticesinde de zamanla İslamiyet'in çürüdüğünü ve sünnetin te'sirinin ortadan kalktığını görmekteyiz.

Küfre delaletin münasebetini üzerinde düşünerek ve yorumlarınızı esirgemeyerek okuyunuz.Selam ve dua ile...

YORUM YAZ
Henüz yorum yapılmamış.

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.