Zikir,Allah-u azm şan'ı anmaktır.Onu hatrından hiçbir an çıkarmayıp diğerlerine (diğer müminlere) heves ederek Cenab-ı Hakk'a kullukta aceleci davranmak ve cenneti kazanmak için gayret etmektir.İnzivaya çekildikten sonra gündüzünü zikir'le ve gecesini namaz'la geçirmektir.

Ancak zikir hayatımızın her anında vardır.Namazda rukuda ve secdedeyken subhanerabbiyel azim veyahut rabbiyelala demek,Hac'da tavaf ederken her daim telbiye söylemek ve oruçlu iken acıkıp susadığımızda Cenab-ı Hakk'ın Rezzak ismiyle verdiği sayısız nimetleri göz önüne getirince O'na hamd-ü senalarda bulunmak da zikirin çeşitli hallerde ete kemiğe bürünmesidir.

Kur'an-ı Kerim'de de yer aldığı gibi;
Ey iman edenler!Size verdiğimiz rızıkların temizlerinden yiyin!Allah'a şükredin,eğer yalnızca O'na tapıyorsanız. (Bakara/172.ayet)

Allah-u Teala (c.c) zikir için ise de şöyle buyurmuştur;
O korkulu zamanda namazı kıldınız mı,gerek ayaktayken,gerek otururken,gerekse de yanlarınız üzerinde (yatarken) hep Allah'ı zikredin... (Nisa/103.ayet)

Öyleyse Allah-u Teala (c.c)'yı her daim anmak ve dua ederek bağışlanma dilemek gerekir.Kulun mühim vazifelerindendir,en iyisi ise namazdır.Namazda Cenab-ı Hakk'ı anarız.Çünkü namazda rukuda iken Allah (c.c)'ın huzurunda,secdede iken ise adeta mirac'a yükselmiş veyahut mirac'da O'nunla görüşüyor olmaktayız.Zikrin en kıymetlisi ve kul nezdinde de en yükseği budur.Yine Kur'an-ı Kerim'de;

Kitaptan sana vahyolunanı oku,namazı da dosdoğru kıl.Muhakkak ki namaz (seni) edepsizlikten ve kötülükten alıkoyar.Muhakkak ki Allah'ın zikri,en büyük iştir.Allah her ne yaparsanız bilir. (Ankebut/45.ayet)

Dolayısıyla namaz ibadetiyle mümin kimsenin hemhal olması gerekir.Farz namazlardan ziyade teeccüd ve gece namazlarını da kılmaya gayret etmelidir.Cuma namazında ise namazı cemaatle kılarak yetmiş kat fazla sevaba gidilmelidir.Mümkün olduğunca da her vakit namazın cemaatle kılınması sünnettir.

Peygamberimiz (elfü elfü selatin ve selam),mescitte cemaate namaz kıldırdıktan sonra cemaatle muhabbet ve dostluk iklimi oluşturur,sahabenin tek tek derdini dinleyerek ve mescide gelmeyen sahabenin mescide gelmesi için seferberlik ilan ederdi.

Çünkü namaz dinin direğidir...

Hac'da ise tavaf ederken telbiye'de Allah (c.c)'ın büyüklüğü ve Allah (c.c)'ın kullarını bağışlamak fırsatı vardır.Burada da Allah'ı (c.c) anmak,kullukta aceleci davranmak ve cenneti kazanmaktaki gayrettir.

Orucun kelime manası ise hepimizce sabahtan akşama kadar yiyip içmekten uzaklaşmak demektir.Ancak bu anlayış İslam'ın beş şartından biri olan,hakkıyla eda edeni anadan yeni doğmuş gibi günahsız eden ve O'nun izzetine ve rahmetine yaklaştıran ibadetlerden olması bizi oruç ibadetiyle daha hemhal olmaya ve mülahaza etmeye mecbur kılacaktır.Kur'an'da oruç için;

Ey iman edenler!Oruç sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı.Umulur ki korunursunuz. (Bakara/183.ayet)

Oruçluyken aç ve susuz kalmak oruç tutanı sıkarak tatlı bir sıkıntıya sokması tutanıyla bir sınavıdır.Peygamberimiz (rahmetullahi aleyh) şöyle buyurmuştur;
Şüphesiz oruçlunun ağız kokusu (oruçluyken) Allah (c.c) katından misk kokusundan daha eftaldir.

Hal böyleyken,niyetliye orucunu vaktinde açtıktan sonra Allah'a (c.c) hamd-ü senalarda bulunup şükretmesi için tavsiyede bulunmak ve onun da bunu yerine getirmesi akılbaliğ müminin yapması mümkün olandır.

Dolayısıyla zikir,sadece dille söylemek değildir.Hulusi kalple inanarak kullukta aceleci davranmak ve cenneti kazanmaya gayret etmektir.Zaten imandan (iman'la beraber güzel ahlak da vardır) sonra amel gelir.Bir kafirin Müslüman olduğunda anadan yeni doğmuş gibi günahsız adeta yeniden halkolması da buna delildir.Cenab-ı Hakk,hepimize bunu idrak etmeyi ve yaşamayı nasip eylesin,amin...Abdülhad-i Nuri (k.s) ne hoş söyler;

Zikrullah Kur'an'ın sırrı,
Sanma ol Kur'an'dan ayrı,
Yok hidayet ondan gayrı
Yanalım zikrullah ile...

Soru ve görüşleriniz için;
hasbihal.fetihruhu@hotmail.com.tr
facebook.com/fetihruhuhareketi