Bugün Osmanlı Tarihi'nde sırrı çözülemeyen ve gizli kalan hususlardan biri de istihbarat tarihi'mizdir.Birçoğumuz tarafından tarihte ilk istihbarat teşkilatı ve savaş stratejileri üreten Teşkilat-ı Mahsusa'yı bilmekteyiz.Teşkilat-ı Mahsusa'ya kadar kurulan ve mensubları lav edilerek son verilen teşkilat Yıldız İstihbarat Teşkilatı'nı mümkün kıldırmamış olacağız.Çerkez Ethem İsyanı'na ve İnönü Savaşları'na kadar bildiğimiz Teşkilat-ı Mahsusa'dan pek az bilgilere vakıf iken,Yıldız İstihbarat Teşkilatı hususunda daha az bilgiler bilmekteyiz.

Padişah Abdülhamid Han ve harem etrafına sızdırılmış hafiyelerden arınmak maksadıyla kurulduğu tahmin edilen teşkilat,direkt padişah'a bağlı olarak çalışırdı.Paris,Roma ve Londra merkezde Jöntürkler'i ve aleyhine çalışanları takip ile sorumlu idi.Dönemde jurnalcilik ve ispiyonculuk diye itham edilen teşkilat şahsa değil,devlete hizmetini Sultan Abdülhamid Han şöyle tanımlamıştı;
Ecnebi devletler kendi emellerine hizmet edecek kimseleri vezir ve sadrazam mertebesine kadar çıkarabilmişlerse,devlet emniyet içerisinde olamazdı.Bizzat şahsıma bağlı bu teşkilatı bu düşünce ile karar verdim.İşte düşmanlarımın jurnalcilik dediği teşkilat Yıldız İstihbarat Teşkilatı'dır...

Daha sonra Sultan Abdülhamid Han tahttan indirildiğinde Sultan Vahideddün döneminde Enver Paşa'nın emriyle mensubları lav edilerek teşkilata son verilmiştir.Tutulan kayıtlar ise (içerisinde Sultan Abdülhamid Han'ın hatıra defteri de vardır) yakılarak yok edilmiştir,daha sonra İttihat ve Terakki Fırkasın'ca istihbarat teşkilatı eksikliği gerekçesiyle Teşkilat-ı Mahsusa kuruldu.

Günümüzde bahis edilen ve bulunan petrol haritası ve mektubatlar bunlardandır.Ayrıca siyonist lider Dr.Theodore ile arasında geçen görüşmelerden de kayıtları görüşmeye gelen heyetin yakabileceği unutulmamalıdır.Selam ve dua ile...