ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

Çeçen kardeşlerimiz ölüyor, devlet izliyor..

saltuk sarı

25 Mayıs 2013 Cumartesi 13:12
  • A
  • A

Çeçenistan, o kutlu davanın mazlum yüzü… Çeçenistan, devrin cihadının altın değeri…

1860 yıllarının soğuk, koca Kafkasya’sını ısıtan yiğit Şeyh Şamil’in açtığı bu bayrak, bugün 21.yüzyılda ALLAH’A şükür hala dalgalanmaktadır. Dalgalanan bu bayrak elbette zaman zaman sarsılmış fakat o abdestsiz çatışmaya dahi gitmeyen mücahidlerin, imanlarının gücüyle yıkılmamıştır. Rus hainlerinin Çeçenlere çektirdiği bu zulmün hala günümüzde devam ettiği bu günlerde, ortada öyle bir tablo var ki görmemek elde değil. Olaylara bir bütünlükle bakıp, kafa karıştırmadan anlatmaya çalışacağım.

Şimdi bu tabloyu doğru okumamız için, iyi bir analiz yapmamız gerekecek. Beş senelik bir zaman zarfı içerisine baktığımızda, Türkiye’de toplam, 7 tane olmak üzere, Çeçen kardeşimiz katledildi. Bu katledilen kişilerin, Rus hainlerine karşı 1990’lı yıllarda başlatılmış olan, Çeçen direnişinde önemli ve başarı rol oynamış kişilere yönelik olması dikkat çekiyor.
İlk cinayet 17 Eylül 2008 tarihinde İstanbul Başakşehir ilçesinde Gazhi Edilsultanov’un başından iki kurşunla vurularak işleniyor. Çok geçmeden 9 Aralık 2008 tarihinde bu kez İslam Canibekov, yine İstanbul’da başına üç el ateş edilerek öldürülüyor. Kısa süre sonra 27 Şubat 2009 günü Çeçen direnişinin sembolü Dokka Umarov'un Türkiye'deki temsilcisi Ali Osayev, İstanbul Zeytinburnu’nda bir araçtan açılan ateş sonucu hayatını kaybediyor. Bu zaman zarfı içinde, ne bir aydınlatılma ne de olayların üzerine gidilme gibi bir şey olmuyor. Hem hükümet hem de hükümetin arkasında durduğu teşkilat yani mit kılını dahi kıpırdatmıyor ya da kıpırdatmak istemiyor. Rus Kgb ajanlarının cirit attığı İstanbul sokaklarında Çeçen kardeşlerimiz, göz göre göre katlediliyor. Seyirci kalan hükümet yeri geldiğinde bir gün gibi kısa sürede kendi adamını korumak için kanun çıkartabilmekte, kendilerini istihbaratçı sanan mit mensuplarını korumaktadır. Kendisine muhafazakar ve İslam’ı düzgün yaşayan bir imaj veren başbakan, kendi iktidar döneminde, istihbaratın kendi kontrolünde olduğunda, katledilen Müslüman-Çeçen kardeşlerimizi neden önemsemez acaba sorarım?

Bu olaylardan iki sene sonra ve olayın zanlıları bulunamazken hala, ki ben arandıklarını da düşünmüyorum. Tarih 16 Eylül 2011’i gösterdiği gün yine aynı mekan yani Zeytinburnu'nda Çeçen direniş komutanları Berk-Haz Musaevi, Rustam Altemirol ve Zavrbek Amriev sokak ortasında kurşunlanarak öldürülüyor. Önceki cinayetler ve bu üç Çeçen şehidlerinin zanlılarıyla ilgili yapılan çalışmalarda sonuç elde edilmiyor.
Aklıma hemen ne geliyor biliyor musunuz? Şu günlerce gündemi işgal eden, televizyonların bas bas bağırdığı, kaçırıldı, nerde, ne yapıyor, ne oldu diye günlerce haber yaptığı, Sarai Sierra olayı geliyor. Çok acizlik bir şey değil mi? Hem medya, hem devlet günlerce bir Abd’li, neyi ne olduğu belli olmayan bir kadın için seferber oldu. Polis kuş uçurtmadı, istihbarat sağlam, medya bangır bangır bunu haber yapıyor. Peki ya Reyhanlıya niye yayın yasağı koyuldu? Peki ya neden Çeçenler katledilirken gündemde kalmıyor? (Neden)?

Bir şeye daha dikkat edelim. Hükümet bütün politikalarını hep Filistin’le ilgili yapıyor. Bu arada yanlış anlaşılmasın yalnız, Filistin’de bizim canımız kanımız ama ya Doğu Türkistan, ya Çeçenistan bunlar bizim neyimiz? Sadece sırf Doğu Türkistan’da 35 milyondan fazla insan komünist Çinliler tarafından katledildi. Evet, 35 milyondan fazla yanlış duymadın, onlar senin kardeşin, onlar senin soydaşın, kanın, canın… Ve halada katliama devam ediliyor. Çeçenistan’da hain Moskoflar acımadan Çeçen kardeşlerimizi katlediyor. Türkiye bizim arka cephemizdir diyen Çeçen kardeşlerimiz, bugün Türkiye sınırları içerisinde, bu tabiri sevmem ama kuş gibi avlanıyor. O insanlar bize güveniyor. Bütün güvenlerini bize bağlamışlarken bu yapılan zafiyetler, vurdumduymazlıklar, görmezden gelmeler… Bunlara tahammül edilemez, bir millet böyle kandırılamaz. Sana inanan insanları, yüzüstü bırakmak hangi kitapta yazar. Yeri geldiğinde adamlık dersi verenler, aslında kendilerinin birilerinden adamlık dersi alması gerektiklerini bilmiyorlar. Arka cephesi dedikleri ülkem, şimdi onları sırtından vuruyor resmen, ALLAH bunun hesabını sorar. İşte şimdi Türkiye’de ki hükümet ne yapıyor sorarım size? Çin ile ticari anlaşmalar, Ruslarla anlaşmalar vs.

Komik bir durum ortada değil mi? İsrail’e diken bir adam, Çin’e, Rus’a mı dikemeyecek? Bence çok komik ve alçak bir durum bunu yorumlamakta biraz size düşüyor.

Birde Ruslar Türkiye’de bulunan Çeçenlerin iadesini istiyormuş. Yakında bu olayda gerçekleşirse hiç şaşırmam.

Bunun kanıtı da, Türkiye’de Çeçen komutan İmran Abdülazimov 26 Aralık 2008 tarihinde, İçişleri Bakanlığı'nın 'sınır dışı' kararı üzerine Atatürk Havaalanı'ndan Rusya'ya gönderilmek istenirken pasaportunu yırtarak polislere direnmiş ve iadesi durdurulmuştu. Ve daha sonra Ekim 2009 günü umre ziyaretinin ardından ailesiyle birlikte yaşadığı Türkiye'ye dönen Çeçen vatandaşı Musa Kaimov, İçişleri Bakanlığı'nın talimatıyla girişine izin verilmeyerek Suudi Arabistan'a geri gönderilmiş, çabalar sonucu ancak 4 ay kadar sonra Türkiye’ye giriş yapabilmişti.

Son olarak da geçtiğimiz günlerde Çeçenistan İçkerya Cumhuriyeti Türkiye Fahri Konsolosu Medet Ünlü, Ankara’da yakın mesafeden uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti. Bu olayında faili meçhuller arasına gireceği bence kesindir. Faili meçhul demişken, bizim dönemimizde faili meçhul olmaz diyen başbakana da bu iyi bir cevap olur.


Aslında bu gibi durumlarda hep yiğit insan olmuş, bu tür olayların üstüne gitmiştir Türkiye’de. Ama görüyoruz ki şuan Türkiye yiğit insan yetiştirmede geç kalıyor. Azalıyor git gide bu tür insanlar. Muhsin Yazıcıoğlu, Çeçen bir lideri, polis kaldırımda zorla sürüklerken, terörist muamelesi yaparken, kardeşim diye saydığı, Çeçeni kendisi kurtarıyor. Kimseden korkusu olmayan Muhsin Yazıcıoğlu’nun, Çeçenistan’a ve Bosna’ya da daha önceleri yardımları biliniyor. Muhsin Yazıcıoğlu bunlardan sadece biri. Birçok insan daha vardı böyle kimseden çekinmeden doğru olanı uygulayan ama şimdi gerçekten insan bu tür şerefli şahsiyetleri arıyor.

Bütün bunlar sanırım her şeyi gözler önüne seriyor. Kim ne yapıyor aslında belli, sadece biz hazıra alıştığımızdan birilerinden bekliyoruz. İstesek bütün tablo önümüzde aslında, her şey gayet net ve açık, milletimiz eğer biraz basiretli davranmış olsa her şey çözülmüş olacak.

Doğu Türkistan’da, Çeçenistan’da, Filistin’de ve bütün dünyada zulüm gören Müslüman kardeşlerimize ALLAH yardım etsin. Biran önce bu zulme alkış tutan değil de, karşı çıkan hayırlı bir lider karşımıza çıkarsın. Çeçenistan’da ki mücahid kardeşlerimize ALLAH cihadı sevdirdi. Onlar inşallah şehiddirler. Bütün şehid olan kardeşlerimize ALLAH rahmet etsin. Bize de şehadet şerbetini içmeyi nasip eylesin.

YORUM YAZ
TOPLAM 2 YORUM

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.

  • - salim:27 Mayıs 2013, Pazartesi 19:51

    güzel bir yazı kardeş Allah yolunu açık etsin.

  • - ayyıldız:27 Mayıs 2013, Pazartesi 18:29

    helal olsun kardeşim sana bu yolda devam et Allah yolunu açık etsin .