ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

MRA, İsmail Ağar ve Zeyno Baran

fatih şahintürk

21 Temmuz 2014 Pazartesi 23:11
  • A
  • A

MRA'ya kaldığımız yerden devam edebiliriz...

MRA'nın Türkiye şubesi olan Manevi Cihazlanma Cemiyeti 1966 yılında resmi olarak kuruldu:

Şimdi gelelim MRA'nın İstanbul'daki şubesine; Türkiye'de MRA, "Manevi Cihazlanma Derneği" adıyla, Beyoğlu Asmalımescit Sokağı'ndaki bir apartmanın üst katında faaliyetlerini sürdürmüştür. Derneğin üyesi ve kurucularından biri, ünlü İstanbul Valisi Prof. Dr. Fahreddin Kerim Gökay'dır.

Gökay, 33. dereceden masondu. Sayısız derneğin kurucusu ve üyesiydi. Mason cemaati içinde adı çok geçen bir valiydi. Manevi Cihazlanma Derneği'nin bazı özel toplantıları bu "minik" valinin Kadıköy-Göztepe'deki köşkünde yapılırdı. Derneğin başka bir toplantı yeri de Kadıköy-Selami çeşme'deki İsmail Ağar'ın köşküydü. İsmail Ağar, 1961'de idam edilen Dışişleri Bakanı Fatih Rüştü Zorlu'nun yakın akrabasıydı. Derneğin tüm üyeleri Circle d'Orient'ın (Büyük Kulüp) üyeleriydiler. Derneğin açık propagandası "Anti Komünizm"di ve buna karşı "Maneviyatı" yeniden "Cihazlandırmak" gerekiyordu! Dernek, aynı zamanda İstanbul'da sayısız "Güzelleştirme Derneği" açmış ve buralardan "Adam Derlemişti."

1960 yıllarındaki 27 Mayıs darbesinden önce dernek Menderes hükümetine ilginç bir "Reconciliation" projesi götürmüştü. Buna göre İstanbul şehri "Dünya Dinlerinin Başkenti" yapılacaktı. Fener Patrikhanesi, Vatikan gibi bir devlet haline getirilecek, Kariye Camisi bir tür Hilafet Merkezi yapılacak ve Yahudilik de en üst düzeyde yeniden yapılandırılacaktı. (Dönme ve Karaim Yahudileri de böylelikle temsil hakkına kavuşacaklardı) Bu projeyi hayata geçirmek için Manevi Cihazlanma Örgütü'nün Türkiye Şubesi, 1957'den sonra Menderes'e ünlü "İstimlak ve Onarım" projesini götürmüş ve Ayasofya'da "Ortodoks İbadetine" başlanmasını salık vermişti. Derneğin o dönemdeki başkanı DP Milletvekili Ekrem Tok'tu.

Bu derneğin üyelerinin tamamı masondu. İlginçtir ki bu kişiler İstanbul'u "Dünya Dinlerinin Başkenti" yapmak ideallerini 1963'ten sonra "Dinler arası Diyalog ve Hoşgörü" toplantıları ile yaygınlaştırmışlardı. Son yıllarda moda olan üç din birliği projesi (İbrahim’i Dinler Projesi) de bu örgüt tarafından ilk kez 1957'de mason derneklerinde teklif haline getirilmişti. Manevi Cihazlanma Derneği"nden yetişen ve/veya ona üye yapılmış birçok siyasetçi, bilim adamı, iş adamı ve bürokrat vardı. Bunlardan biri daha sonra Türkiye tarihinde önemli rol oynadı. Cumhurbaşkanı Celal Bayar'a yakınlığıyla tanınan bu kişi Hazım Atıf Kuyucak idi. İktisat Profesörü olan Kuyucak, 27 Mayıs sonrasında adını unutturdu ve Masonik "Uykuya Yattı". Kuyucak, masonların en üst kurulu olan "Supreme Council"de ki en etkili iki profesörden biriydi (diğeri Sahir Erman). Türkiye"nin tüm petrol tasarıları ve anlaşmaları onun elindeydi. Fakültedeki görevini başka bir mason biraderine (Prof. Şükrü Baban'a) bırakarak tüm çabalarını Türkiye'nin Avrupa ile "Bütünleştirilmesi" meselesine adamıştı. Hazım Atıf Kuyucak, masonların en etkili "Spekülatif" locası, "Nur Locası’nın" 33 dereceli Maşrık-ı-Azamı idi. Ünlü Bilderberg'in 1959'da İstanbul Yeşilköy’de toplanan gizli oturumunda Türkiye’yi Kuyucak temsil etmişti. Günümüzde AB-Türkiye ilişkilerinin perde arkasında kalan görüşmelerini masonlar yönetmektedirler. Özellikle Fransız Büyük Doğu Mason Locası’nın Üstadı Alain Bauer ile Türkiye’deki masonlar bağlantılıdır.

İlginçtir ki Kuyucak, aynı zamanda “Gül ve Haç Kardeşliği” gizli örgütünün de 1964’e kadar başında olan kişiydi. Gül ve Haçın gizli toplantıları İstanbul ve İzmir’de yapılıyordu (İstanbul’da Teşvikiye’de). 1964'te Gül ve Haç Şövalyeliği’ne yeni bir isim getirildi. Bu kişi İzmirli bir Avdeti Sabetaycı olan Cemal Birik’ti. 17. derecede Mason olan Birik’i 1964'te İskoç Riti’nin izniyle önce Tapınak Şövalyeliği mertebesine, sonra da 33 dereceye çıkartarak Gül ve Haç Baş Şövalyesi tayin edenler Hazım Atıf Kuyucak, Necmettin Erol ve çok ilginç bir siyasetçi olmuştu: TC Dışişleri Bakanı ve Cumhurbaşkanı vekili ve adayı İhsan Sabri Çağlayangil. Eski bir vali ve istihbaratçı olan Çağlayangil, 33 derecedeki siyasetçilerden biriydi. Ünlü Humeyni, Bursa’da zorunlu oturuma tabiyken Çağlayangil, Ayetullah ile ilgili tüm gizli bilgilerin elinde toplandığı kişiydi. Çağlayangil, Manevi Cihazlanma Derneği’nin Türkiye’deki güçlü ellerinden biriydi. Başta Koç ve Sabancı aileleri olmak üzere kalburüstü kişileri bu İsviçreli örgütle tanıştıran oydu. (Gül ve Haç Kardeşliği, Aytunç Altındal, s.127, 128, 129)

a)Yukarıdaki alıntıda ismi geçen İsmail Ağar, Osmanlı Devleti Son dönem sadrazamlarından (1877-1878) “Deli Corci” lakaplı İbrahim Ethem Paşa’nın yeğeniydi. İbrahim Ethem Paşa’nın torunları arasında Kaplumbağa Terbiyecisi Osman Hamdi Bey, Efsane MİT’çi Hiram Abas, Cemal Reşit Rey ve Ekrem Reşit Rey kardeşler gibi isimler var. Aile soyadı kanunu çıkınca “Eldem” soyadını aldı. Ailenin en meşhur damadı ise Ali Fethi Okyar’dı.

b) İsmail Ağar, Zeyno Baran’ın annesi Füsun Ağar’ın da amcasıydı. Füsun Hanım, ikinci evliğini bir dönem Dinç Bilgin’e ait Sabah gazetesinin genel yayın yönetmeni iş adamı Zafer Mutlu ile yapmıştı. Zafer Mutlu’nun üvey kızı Zeyno Baran, ABD’nin ünlü düşünce kuruluşu CSIS bünyesinde faaliyet gösteren Hudson Vakfı’na bağlı olarak çalışıyor. CSIS, Türkiye’de TESEV’le eşgüdümlü çalışıyor. CSIS bünyesinde çalışan diğer Türk, Coca Cola’nın Ceo’su Muhtar Kent’tir.
Zeyno Baran’ın eşi de ABD Dışişleri Bakanlığı müsteşarlarından Musevi asıllı Matthew Bryza’dır. Matthew Bryza için, Graham Edmund Fuller’den sonra Paralel yapının liderine en yakın ikinci Amerikalı yorumları yapılıyor…

c) İsmail Ağar’ın kız kardeşi Nezahat Hanım, Sait Uralman ile evliydi. Sait Uralman’ın kız kardeşi kamran Uralman ise, 27 Mayıs 1960 darbesinden kurulan I.Gürsel Hükümetinin Dışişleri Bakanı Selim Sarper ile evliydi.

Selim Sarper’in halası Ayşe Hamide Sarper’in torunu da İletişim Holding’in ve İletişim yayınlarının sahibi Osman Kavala‘dır. Osman Kavala’nın da TESEV yönetim kurulunda olduğunu hatırlatalım.

Sarper ailesiyle Öke, Türkkan, Buğra ailelerinin akraba olduğunu da hatırlatıyorum…

Ailenin en meşhur damadı ise Hüsrev Gerede idi.

Selam ve Dua ile…

YORUM YAZ
Henüz yorum yapılmamış.

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.