ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

27 Mayıs 1961 Anayasası ve Beyaz Türkler

fatih şahintürk

08 Nisan 2014 Salı 00:57
  • A
  • A

Hakikaten, resmi tarih söylemlerine karşılık gerçek tarih söylemlerine ihtiyacımız var.

Dahası, farklı bakış açısıyla olayları yeniden yorumlamak zorundayız. Başka türlü bu kumpastan kurtulamayız.
Bu resmi tarih yalanları arasında en çok dikkatimi çeken iki olay var… İlki 1924 TCF’nin, yani Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasının kurulması, diğer 1946 DP’nin, yani Demokrat Partinin kurulması…

TCF’nin kurucularını ve kuruluşunu tamamen Kemalist hareketin karşısında ve Halk Fırkasının karşısında görmek son derece yanlış bir tutumdur. Bütün Halk Fırkası ve Kemalizm düşmanları TCF hareketini ve kurucularını kutsayarak onları bayraklaştırır.

Peki TCF’nin üç büyük kurucusu Rauf Orbay, Kazım Karabekir ve Ali Fuat Cebesoy, 1939’da neden yeniden siyasete dönüp CHP’den milletvekili oldular?

Adı geçen paşalar, CHP’ye karşı değildi. CHP hareketine karşı değildi. CHP zihniyetine ve devrimlere karşı değildi. Adı geçen paşalar, Gazi Paşa’nın tutum ve davranışına, tek adam sultasına, egemenliğin dar bir elit zümrenin oluş biçimine karşıydılar. Devrimlere değil, oluş biçimine karşıydılar. Kısacası mantalite ve zihniyet olarak TCF’nin CHP’den bir farkı yoktu. İhtimal, Gazi Paşa olmasa, 1923 sürecinde yapılan devrimlerin benzerlerini kendileri de farklı metotlarla yapacaklardı.

Bu resmi tarih paradigması üzerine kurulu diğer benzer bir algı operasyonu da DP’nin kuruluşu ve kurucuları konusunda... Kemalizm ve CHP düşmanları 1950’den sonra DP hareketini ve kurucularını benzer şeklide kutsadılar. Başta Menderes olmak üzere diğer asılan DP kurmaylarını Demokrasi şehidi yapmaktan da çekinmediler.

Sanki Adnan Menderes, 1930 yılında Gazi Paşa’nın emriyle kurulan SCF’nin Aydın il başkanı değildi. Sanki Adnan Menderes, 1931-1945 yılları arasında CHP Aydın Milletvekili değilmiş gibi. Üstelik DP’nin kuruluş sürecinde Tek Parti dönemi efsane dışişleri bakanı Sosyalist-Kemalist Tevfik Rüştü Aras, Zekeriya Sertel, Sabiha Sertel, Mehmet Ali Aybar gibi sol dünyasının tanıdık sosyalist isimleri de vardı. Menderes ile asılan dışişleri bakanı Fatin Rüştü Zorlu’da Tevfik Rüştü Aras’ın damadıydı.

Peki, bu ayrım, yani CHP-TCF ve CHP-DP ayrımı neden vardı?

Tamamen kendi aralarında yaşadıkları bir iç savaşın sonucuydu.

Bütün bunları TCF’nin ve DP’nin özünde CHP’den ve Kemalizm’den farklı birer hareket olmadığını düşündüğüm için yazıyorum. Örnekleri çoğaltabiliriz. Ama ben başka bir konuya geçmek istiyorum.

Mesela 27 Mayıs 1960 darbesi de buna benzer bir iç çatışmanın sonucuydu.

27 Mayıs’ta düşenler ve düşürenler, aynı klanın mensuplarıydı. DP içinde çok Beyaz Türk vardı da, 27 Mayıs’çılar arasında Beyaz Türk yok muydu?

27 Mayıs’çılar, yani MBK üyeleri, ihtilali yaptıktan sonra, kendi içlerinde de klandan olmayan 14’leri tasfiye ettikten sonra, yaptıkları darbeye meşruiyet ve yasal dayanak sağlamak için Anayasa Komisyonu kurmuşlardı. Anayasa Komisyonu Başkanı Sıddık Sami Onar, deklare İbrani asıllı bir beyaz Türk’tü ve uzun yıllar Fevziye Mektepleri Yönetim Kurulu üyeliği ve başkanlığı yapmıştı.

27 Mayıs 1961 tarihinde, İstanbul Üniversitesi Rektörü Ord. Prof. Sıddık Sami Onar’ın başkanlığını yaptığı Anayasa Komisyonu’nun hazırladığı 1961 Anayasası kabul edildi.

Anayasa Komisyonunda kimler vardı: İstanbul Üniversitesi Hukuk Dekanı Naci Şensoy, Prof. Dr. Hüseyin Nail Kubalı, Profesör Ragıp Sarıca, Ordinaryus Profesör Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, Profesör Tarık Zafer Tunaya ve Doçent İsmet Giritli…

Anayasa Komisyonunda görevli Hukukçulardan Hüseyin Nail Kubalı’nın teyzesinin oğlu Sırrı Hitay, Güzin Berker ile evliydi. Güzin Berker’in dayısı Mehmet Abid Sarıca’nın oğlu kimdi?

Komisyonda görevli diğer üye Ragıp Sarıca… Yani Nail Kubalı ile Ragıp Sarıca arasında akrabalık vardı…
Peki, Ragıp Sarıca’nın dedesi Sarıcazade Ragıp Paşa’nın kardeşi Sarıcazade doktor Arif Paşa’nın torunu Süheyla Bereket kimle evliydi?

DP’nin 1950-1960 yılları arasında 10 yıl TBMM Başkanlığı yapmış DP’nin ağır toplarından ve kurucularından Refik Koraltan’ın oğlu Oğuzhan Koraltan…

DP milletvekili (1950-1960) ve Meclis Başkanı Refik Koraltan’ın oğlu Oğuzhan Koraltan, DP İzmir milletvekili (1950-1960) Adalet ve İçişleri Bakanı Halil İbrahim Özyörük’ün oğlu Mukbil Özyörük ve Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Üzeyir Avunduk’un oğlu Nail Avunduk, 11 Şubat 1955 tarihinde el ele vererek Türkiye’de Rotary Kulüplerini kuran 3 isimdi.

Silsile: Sevi’nin Gizli Kurmayları adlı çalışmadan bir alıntı:

Rauf (Orbay) Bey, 7 Ekim 1918 tarihinde Sadrazam Talat Paşa önderliğindeki İttihatçı Kabinenin istifa etmesinin ardından kurulan Ahmet İzzet (Furgaç) Paşa kabinesinde Bahriye Nazırı oldu. Aynı Kabinede Fethi Okyar ve Cavit Bey de vardı.

Yıllar sonra Ahmet İzzet Paşa’nın torunu Suphi Bereket’in iki kızından Zehra Bereket, ANAP’lı Dışişleri Bakanı Vahit Halefoğlu ile diğer kızı Süheyla Bereket ise DP’nin kurucularından Refik Koraltan’ın oğlu Oğuzhan Koraltan ile evlenecekti. Ahmet İzzet Paşa’nın gelini Melike Nur Sümer ise Nurullah Esad Sümer’in kızıydı. Nurullah Esad Sümer’in eşi Fazilet Vergin, Nurettin Vergin’in kız kardeşiydi. Nurettin Vergin’in eşi Müşerref Hanım, Nuri Conker’in oğlu diplomat Mahmut Conker intihar edince Nurettin Vergin ile evlenmişti. Prof. Nur Vergin, Nurettin Vergin’in kızıdır.
Bu ilişkiler ve akrabalık bağları arasında dikkat çeken bir isim daha var. Yukarıda adı geçen Güzin Berker’in kardeşi Şermin Berker’in kızı Ayşe Füsun Berker de 12 Eylül’den sonra kurulan I.Ulusu Darbe hükümetinin Dışişleri Bakanı İlter Türkmen ile evliydi.

İlter Türkmen’in babası Korgeneral Behçet Türkmen, DP Dönemi MİT (1953-1957) Müsteşarlarındandı. Ancak, MİT bilgilerini başta CIA olmak üzere Avrupalı yabancı istihbarat servislerine satmasının öğrenilmesi üzerine MİT’ten uzaklaştırılmıştı. 6/7 Eylül 1955 Provakasyonu sırasında MİT Müsteşarı Behçet Türkmen idi.

MİT’ten uzaklaştırılan Behçet Türkmen, 27 Mayıs’tan sonra özel sektöre atılacak, 1962 yılında Mahmut Has ve Kadir Has ile birlikte ortak olup Coca Cola’yı Türkiye’de üretmeye başlatacaktı. Şirketteki payı yüzde 10’du.

Unutmadan son not, Behçet Türkmen, 1989 yılında iş adamı Jak Kamhi önderliğinde 113 Musevi kökenli Türk vatandaşının kurduğu 500. Yüz Yıl Vakfı’nın kurucularından biriydi.

Selam ve Dua ile…

YORUM YAZ
Henüz yorum yapılmamış.

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.