Nedir derdiniz, nedir alıp veremediğiniz Atatürk ile, Cumhuriyet ile..

Her fırsatta Osmanlı nidaları atanlar, Fatih'ten Kanuni'den başka ata tanımayız diyenler, inanç değerlerini hiçe sayıp değişik din veya mezheplere ait insanları ötekileştirme çabası içinde olanlar, yine inanç özgürlüğünü yok sayıp kişilerin dini değerlerini sorgulayanlar, alkol aldı diye insanları alkolik-ayyaş diye nitelendirenler, hakkını savunmak veya aşırı bulduğu bir olayı protesto etmek için sokaklara çıkan halkı çapulcu diye adlandıranlar, terörist ile masaya oturup kendi halkına polis şiddeti ile zulüm edenler, din gibi kutsal bir olguyu siyaset ortamına taşımak ve devlet yönetimini dini kurallar üzerinden yürütmeyi amaçlayanlar, ülkede gerçekleşen her güzel olayı hükümete - her kötü olayı muhalafete mal edenler, ülkenin kurucu Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e her platformda hakaret edenler, ülkenin ilk dönemlerinde devrimleri oturtabilmek için gerekli olan tek parti yönetimini (çok partili sisteme geçişi sağlamış olmasına rağmen) diktatörlük ile suçlayanlar..

Biliniz ki, tüm aklımıza gelen bu durumlara cevaplar verebiliriz. Fakat en kısa yoldan şunu demek isteriz ki; parçalanmış bir milleti ayağa kaldırarak yok olan Osmanlı'nın yerine Türkiye Cumhuriyet'ini kazandıran 'o hakaret ettiğiniz' Atatürk olmasaydı, ne seçimle-demokrasi ile başa gelen hükümetiniz olurdu ne de fikrinizi söyleyebileceğiniz özgürlüğünüz !

Alıntıdır.