ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

Her şeye rağmen yaşamak çok güzel - 6

Efkan Vural

11 Nisan 2014 Cuma 10:03
  • A
  • A
Beğeniyle sizlere sunduğum Celal ÇELİK 'in düşünce ve hayata bakış tarzına ait yorumlarına devam ediyorum...

Namaz ve Stres

Çağımızın hastalığı stres… İnsanlar günlük hayatın getirdiği yüklerle çok büyük stresler yaşıyorlar. Namaza başladıktan sonra bendeki stres sıfırlandı.

Günde beş kez Rabbim beni huzuruna alıyor. O’na içimi dökerek duayla rahatlıyorum. Dünyanın fani ve her şeyin geçici olduğunun farkına yeniden varıyorum. Başıma gelen her şeyin Rabbimin izniyle geldiğini ve bir hikmeti olduğunu biliyorum.

Stres yaşayan ve gerçek huzuru yakalamak isteyen herkese namazı tatmalarını öneriyorum. Ah hele o sabah namazları yok mu? Herkes uyurken Rabbimle sohbet etmenin lezzetini hiçbir şeye değişmem.

Aman dikkat engelli kardeşlerim !

İlk hastalandığım zamanlar 1999 dan önce babam iyileşmem için pek çok yolu denedi. Anadolu’da bir çok şehirde cincilere, yatır, türbe ve bioenerji uzmanı gibi pek çok umut tacirine gittik. Epeyce maddi kaybımız oldu ve inanın hiç bir fayda görmedim. İyi ki de görmedim. Belki de şirke düşecektim. İyileşmemi bir cinciye bağlayacaktım. İnsanlarda vicdan kalmamış. Sizi hem iyileşeceğinize inandırıyorlar, hem de paranızı alıyorlar. İnsanların ilgisine ve güler yüzüne kanmayın.

Kur'an-ı Kerim'i okuduktan sonra anladım ki her şeyi yalnızca Rabbimden istemeliyim. Benim hastalığımın tıbben tedavisi henüz yok. Belki de bu yüzden alternatifleri denedik. Hamdolsun şifa için yalnızca Rabbime muhtacım.

Bu ayet bana derman oldu. Allah şifamı verecek ama herhalde daha zamanı gelmedi.

Ya da belki de ahirette şifa verecek inşallah.

“...Allah izin vermeden bir tek yaprak bile düşmez...” (Enam suresi 59. ayet)

Hastalık gafletten uyandırır

Hastalığıma hiç isyan etmedim fakat önceleri “Acaba neden Allah bana hastalık verdi?” diye çok düşünmüştüm. Ailede, hatta sülalede engelli biri yoktu. Hidayetimle bu soru cevabını buldu.

Çünkü Allah beni seviyor inşallah. Burası geçici bir imtihan yeri olduğu içindünyaya dalıp ahireti unutmamı istemiyor inşallah.

Fantastik

Sizlere fantastik bir soru soracağım. Mesela annem bana hamileyken doktor babama deseydi ki: “Oğlunuzun yavaş ilerleyen bir hastalığı var. Önce sarhoş gibi yürüyecek ve sonra tekerlekli sandalyeye mahkum olacak. Ömrünün sonuna kadar bakıma muhtaç olacak... Hatta ileride yatalak olabilir.“
Babama, annemi kürtaj yaptırmasını tavsiye eder miydiniz?
Cevabınız olumlu ise ben olmayacaktım. Ben bebeği engelli olacak diye kürtaj yaptıranlara çok üzülüyorum.

O bebeğin nasıl bir insan olacağını asla bilemeyiz. Allah’ın takdirine rıza göstermeliyiz. Eğer böyle bir günah işlemişsek af talep etmeliyiz.
Allah gaffar-u Rahim'dir.

Engelli olmak

Allah dileseydi her insanı mükemmel bir sağlıkla yaratabilirdi. Öyle değil mi? Gücü her şeye yetene zor mu? Ama bence o zaman dünya hayatının imtihan sırrı anlaşılmayacaktı.

Allah biz engellileri toplumdaki sağlıklı insanlara ibretlik yarattı. Sağlıklı insanlar, bizlere bakıp haline şükretmeli ve de kulluklarını gözden geçirmeliler diye düşünüyorum.

Biz engellilere gelince, bizler özel seçilmişiz gibime geliyor. Yani sülalemizde ve mahallemizde binlerce sağlıklı insan var. Ve ben onlara şükretmeleri için vesileyim. Bir insan engelli de olsa, sağlıklı da olsa dünya hayatı bir gün bitecektir.

Madem ki dünya fanidir ve önemli olan ahiret hayatıdır. Ahirette önemli olan ise sevaplarımızın çokluğudur. Biz engelliler yüksek sevap katsayısı ile çok sevap kazanabiliriz diye düşünüyorum. Böylece engelimiz sonsuz mutluluğa kavuşmamızı kolaylaştırır.

Engelli olduğuma üzülmüyorum

Ben aslında engelli olduğuma bir bakıma seviniyorum. Çünkü çocukluğumdan beri alay edilirdim, çok kırıcı sözler işitirdim. Oysa ben hasta olduğumu bile bilmiyordum. Dengesiz yürümem benim hatam değildi. O kırıcı sözler ok gibi kalbimi yaralıyordu.Allah beni öyle imtihan ediyordu.

Şimdi tekerlekli sandalyedeyim ama mutluyum. Herkes bende hata olmadığını gördü. Artık toplumda engelli de olsam bir yer edindim.

Hiç kimse bana artık sarhoş musun, yamuk, daha ayakta duramıyorsun, dik dur biraz, sen ne biçim yürüyorsun, dengesiz, içtin mi vs. demiyor. Hamdolsun bugünüme...

(Devam edecek)
YORUM YAZ
Henüz yorum yapılmamış.

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.