ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

İran Gerçekten “Büyük Şeytan”

Cüneyt Başeğmez

31 Ağustos 2013 Cumartesi 00:17
  • A
  • A

Şeytan kelimesi Arapça, “şatene” kökünden rahmetten uzaklaştı, haktan uzak oldu; “Şata” kökünden ise, öfkeden tutuştu, helak olacak hale geldi gibi manalara gelmekte olup insanlardan ve cinlerden isyan eden ve zarar veren şeyin adıdır. İnsanlardan şeytan olacağına dair aşağıdaki ayet-i kerime’dir:
“Gerek cinlerden gerekse de insanlardan (olan bütün şeytanlardan) Allah’a sığınırım.” (Nas Suresi: 6) Tefsir kitaplarında insan şeytanlarının cin şeytanlarından daha tehlikeli ve zararlı olduğu bildirilmiştir. İnsan şeytanlarında tehlike ve zararına göre çeşitli sınıflara ayrılması mümkündür. Sınıflarına göre küçük, orta ve büyük şeytan bulunabilir.
21 Ağustos Tarih’inde Esed Rejimi, kimyasal silahlar kullanarak binlerce müslümanı öldürdü. Çoğu kadın ve çocuk!.. 3 yılda Hizbullah Terör Örgütü ve Devrim Muhafızları eliyle 120.000 müslüman öldürüldü ve milyonlarca insan memleketini terk etmek zorunda kaldı. Yeryüzünde bir tek İran bu katliamları ısrarla ve inatla savundu. İslam’ın Suriye’de egemen olmaması için yolun üzerine oturdu. Tıpkı arkadaşı İblis gibi;
“Öyleyse, dedi, beni azdırmana karşılık, and içerim ki, ben de onlar (ı saptırmak) için senin doğru yolunun üstüne oturacağım.” (A’raf Suresi: 16)
Sadece “ayı gibi oturmadı” elbet. Her yönden sokuldu insanlığa. Müslümanlara güya ABD düşmanım dedi ama ABD ile bir fahişe gibi Afganistan ve Irak’ta aynı yatağa girdi. (http://www.youtube.com/watch?v=yIfpFLVf2S0) Suriye’de kadınlara tecavüz etmesinin gerekçesi olarak tekfirci dediği insanları mazeret gösterdi. Batı’ya da gülücükler yolladı. İran Dışişleri Bakanı Türkiye’de Cumhuriyet Gazetesi’ne “cihadcılar dibinizde” diyerek, İslam ile korkuttu. (http://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=357904) Tıpkı arkadaşı İblis gibi:
“Sonra (onların) önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından onlara sokulacağım ve sen, çoklarını şükredenlerden, bulmayacaksın.” (A’raf Suresi: 17)
Çok insanı kandırdı, İran… Yeni mi ne münasebet!.. Ruzbeh Mirevrahimi şöyle diyor: “Paris yakınındaki Neauphlele-Chateau’de sürgünde iken Humeyni devrimi yönetiyordu. Bugünün dünya güçlerince görüşme ve bir diyalog kurma yönünde talep geldi. Şah’ın İran’da kovulması da dâhil İran ordusunun bir darbe yapmasının engellenmesinde kendisine yardım edilmesi gibi bazı taleplerde bulundu. Masanın diğer tarafında bulunan Batılı güçler de tabii ki bazı taleplerde bulundu. Onlar da Sovyetler Birliği’nin güçlenmesinden, nüfuzundan ve İran petrolünün Batı’ya temin edilmesini kesintiye uğratması gibi noktalarda endişe taşıyorlardı. Humeyni gerekli garantileri verdi. Bu toplantılar ve görüşmeler Şubat 1979 tarihinde İslami (Şii) Devrim olmadan birkaç gün öncesinde Ocak 1979 tarihinde yaşandı.”
İran’a tabii olanlara ve sevenlere müjde var!.. Kardeşi İblis’le birlikte aynı yerde buluşacaklar:
“(Allah) buyurdu: “Haydi, sen, yerilmiş ve kovulmuş olarak oradan çık. And olsun ki, onlardan sana kim uyarsa, (bilin ki) sizin hepinizden (derleyip) cehennemi dolduracağım.” (A’raf Suresi: 18)

YORUM YAZ
Henüz yorum yapılmamış.

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.