ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

Ne olacak bu ülkenin hali - 4

CELAL İYİMSER

03 Temmuz 2013 Çarşamba 05:45
  • A
  • A

Alperen- Selamlar, hoş geldiniz arkadaşlar. Ne Olacak Bu Ülkenin Hali-1,2,3 yazılarında, konuştuğumuz bazı şeyleri paylaştınız. 5 sayfadan fazla yazı yazılacak kadar konuşmuşuz, bana göre çok konuşmuşuz, aradan epey geçti, biz ne konuştuk kim özetleyecek?

Melis- Müsaade ederseniz anladığım kadarı ile özetlemeye çalışayım.

Bir fikri, uygulamayı, alternatifi görüşürken, değerlendirirken, fikri, alternatifi, düşünceyi ortaya koyan şahsı etiketlemeden, “BİZDEN”, “ÖTEKİLERDEN”, demeden, en azından fikri uygulamayı, alternatifi anlayıncaya kadar etiketlemeden değerlendirelim.
Sağlıklı değerlendirme yapabilmek için, konuyu tam olarak anlayabilmek, haksızlık yapmamak için, “Her fikir, her uygulama, her alternatif;
-gerekçeleri,
-faydaları, mahzurları, artıları, eksileri,
-önemleri, öncelikleri,
-eldeki imkanlarla uygulanıp, uygulanamayacağı veya hangi şartlar gerçekleştikten sonra uygulanabileceği ile değerlendirilmeli.” diye konuştuk.

Herkesin, huzurlu, sağlıklı, mutlu yaşaması hedefine herhalde kimse karşı çıkmak istemez.
Ama ana hedefe ulaşma konusunda, yollar, alternatifler, tercihler, başarı beklentileri konusunda farklılıklar var. Niyetler bir ama, yollar, umutlar ve korkular da farklılıklar var denildi.
Arkadaşın birisi “Her kurumun uygulamaları ile ilgili, farklı alternatifleri gündeme getirenler olabilir. Teklifleri olan veya şikayeti olan insanlar için, kafasında soru işaretleri olan insanlar için onları tatmin edecek bir şeyler yapılabilir” dedi, birisi BİMER'den, belediyelerin şikayet müracaat sayfalarından bahsetti, bir diğeri, o sayfaların yetersizliğinden, önceki başvuruların ve yapılan işlemlerin görülemediğinden bahsetti.
Bir diğer arkadaşımız, “Seçilmiş veya atanmış yöneticilerden, kafama takılanlara, şikayetlerime, tekliflerime, ortada dolaşan ithamlara karşı diğer taraflar ne diyor, delilleri nedir, gerekçeleri nelerdir, öğrenebileceğim, ulaşabileceğim bir ortam hazırlanmasını istiyorum”, dedi.
Burada sorulması gereken soru , yollar, umutlar ve korkulardaki farklılıklarımızın,
- bize ve çevremize zarar vermeyecek veya zararlarını azaltacak ne yapabiliriz,
-farklılıklarımızı zenginliğimiz haline nasıl getirebiliriz, kayıp değil, kazanca nasıl döndürebiliriz olmalı denildi.

Berfin- Beraday beraday mı konuşacağız, yoksa, konuşmalarımız sonunda , uygulamaya koyduğumuzda topluma faydalı olacağı, biraz daha ileriye gidebiliriz umudunu taşıyacağımız hareket tarzları mı bulacağız. Topu taça atmayalım, paslaş paslaş dur, gol olmadıktan sonra bir anlamı yok.

Hayrünnisa- Arkadaşlar, şikayet ve tekliflerin, bunlara yapılan işlemlerin görülebildiği bir site, forum, blog faydalı olur kanaatindeyim. Fakat daha önce uygulanıp kapatılmış olanlar ile halen devam eden siteleri düşünürsek, bunların tatmin edici olmadığını düşünürsek, neden istenen seviyede başarılı değiller, daha başarılı olmaları için ne yapılabilir, önce bunu konuşalım isterseniz.

Sude- Neden başarılı değiller, bir düşünelim, ;

- İnterneti kaç kişi kullanıyor, okuma yazması olan nüfusa veya en azından seçmen saysına oranı nedir,
- Kaç kişi bu siteleri biliyor ve takip ediyor, bu siteleri toplum nasıl öğrenecek,
- Bu sitelere girenlerden kaçı bugüne kadar bu siteleri faydalı bulmuş ve takip etmeye değer buluyor,
- Bu sitelerde dile getirilen şikayet, sorunlardan kaçına çözüm bulunmuş,
- Bu sitelerde dile getirilen teklif , alternatiflere ne işlem yapılmış,
- Ayrıca bu siteleri yapanlar, yapması, düzeltmesi gerekenler niye yapsın, düzeltsin, ellerine ne geçecek, topluma ne gibi bir kazanç getirecek,
-Veya daha önce böyle bir şey düşünüldü de yapılan değerlendirmede ne gibi muhtemel mahsurlar görüldü, şimdiki halinin devamına karar verildi.

Batuhan- Bence hedefimizi net olarak ortaya koymazsak, sağlıklı ilerleyemeyiz. Yani, bu site, forum, blog ne ise, yapınca ne elde edeceğiz, nerede, ne gibi bir eksiklik, ihtiyaç var da biz onu gidermeye çalışıyoruz, önce onu belirlemeliyiz.
-Eğitim şart diyoruz, ama eğitimi okullarla sınırlıyoruz, eğitim ölünceye kadar her daim devam etmeli. Bu site, şikayet ve teklifleri, farklı görüşleri ve bunlara diğerlerinin verdiği cevapları ortaya koyarak eğitime destek verecektir, vermelidir.
-Ayrıca en önemlisi, ayrılıkları, gayrılıkları gidermek adına, gündem belirleyenlerin belirlediği gündem, gündemler hakkında konuşurken, karar verirken, tarafsız diye bir şey olmaz, bi taraf olan ber taraf olur, kararsız olanlar olabilir, gündeme getirilen konu ile ilgili tüm bilgileri, farklı kaynaklardan bilgileri, aynı konudaki farklı görüşleri dile getirmeliyiz ki insanımız bilgisiz, eksik bilgi ile yanlış kararlar almasın, yanlış kanaatler edinmesin, veya daha doğrusu ilerde pişmanlık duyacağı, “Keşke şunları da bilseydim, bu hatayı yapmazdım” diye pişman olacağı davranışlar sergilemesin, provakasyona maruz kalmasın. Tıpta yanlış hatırlamıyorsam “Önce zarar verme” diye bir kural vardır, neleri yaparsa zarar verme ihtimali artar, azalır, en azından mümkün olduğunca burada anlatılmalıdır. Haa birde yanlış, eksik bilgilerle, zanlarla, varsayımlarla konuşan kişilerin, davranan kişilerin doğru bilgilenmeleri ve doğru davranış sergilemelerine yardımcı olabilecek veya olması gereken kişiler, yanlışlıklara karşı aşılı olmazlarsa yardımcı olamayabilirler, burada onlarda aşılanabilir.
-Bir de, iyi niyetli olarak gündem belirleyenler var, art niyetli oluşturulan gündemler var, peki vatandaş olarak benim gündemim ne olacak. En büyük tehlike, en yakın tehlike demişler, canın nerede demişler, nerem ağrıyorsa orada diye cevaplamışlar. Ülkenin, devletin gündemi çok önemli olabilir ama benim dişim ağrıyorsa benim gündemim dişimdir, diş problemimi çözmemde yardımcı olacak, yanlız değilsin diyecek, Marko paşa, Güzin abla bulmalıyım.

Berk- Kardeşler, halı saha maçından yeni geldim, kafama da top geldi, herhalde dumura uğradım, anlayamıyorum, ben naturel adamım, örnek verirseniz daha iyi olur, eğitim diyorsunuz, ayrılık, gayrılık, provakasyon, aşılama diyorsunuz, benim gündemimden, başımın ağrısına çözüm bulacak Marko Paşa, Güzin Abladan bahsediyorsunuz örnek verin, tam anlayamıyorum.

Yekta- Ne gibi bir örnek verebiliriz, günlük yaşamda karşılaşılan şeylerden neler olabilir, örneğin, iş arayan bir insan, örneğin, kendi işinde muhasebe ile sorunları olan bir insan, veya askere gidecek, ama bakmakla yükümlü olduğu annesinin, eşinin bakım masraflarını nasıl karşılayacağını düşünen bir insan, karşılaştığı sorunu nasıl çözebileceğine dair araştırırken önce buraya girip sorunu ile ilgili konu başlıklarında arama yapıp gerekli bilgileri, veya nerelere başvurabileceğini buradan öğrenebilir.

İlayda- İyi de kardeş zaten google veya herhangibir arama motorunu kullanarak ta bunu halledebilir.

Yekta- Arama motorunda aradığı zaman, arama sonuçlarından hangisi kendi aradığı hususu anlatıyor bulmak için tek tek linklere bakacak ve zaman kaybedecek, bu sitede ise daha kısa zamanda istediğini bulacak,
Ayrıca bu sitede aradığını bulunca, siteye olan güven artacak, sitenin reklamı yapılmış olacak.

Turgay- Peki o kadar bilgi nasıl toparlanacak, kim toplayacak ta belli bir sitede birleştirecek, kim koordine edecek, zor, masraflı, epey eleman gerektiren bir iş gibi gözüküyor.

Sezer- Bir dakika, yapılabilir gibi geliyor bana, bilgilerin herbiri, zaten bir bakanlığın ve onun alt birimlerinin sorumluluğunda, her bir birimde de bilgi işlem sorumluları var, sorumluluk ve yetkilerine, konularına göre moderatörlük ve alt moderatörlükler bakanlık, alt birimleri, alt kurumları, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları arasında paylaştırılabilir.Başlangıçta fazla bilgisayar, server vs ihtiyacı olacağını pek zannetmiyorum, kurumların şu anda kullandukları alt yapı ile başlayıp zamanla geliştirilebilir. İhtiyaç duyulan temel bilgiler zaten kurumların sitelerinde büyük oranda vardır, küçük bir düzenleme ile tam olarak bu hizmeti verir hale getirilebilir.

Bengisu- Bahsettiğiniz hususlarda başka problemler çıkabilir de, hadi onları da hallettik diyelim, peki, şikayet, teklif gelince kim cevap verecek, ne zaman cevap verecek, yeni eleman görevlendirilmezse bu sistem pek çalışmaz.

Nur- İhtiyaç duyulan personel miktarı belirlenip görevlendirme yapılıncaya kadar, moderatörlük, sistem yöneticiliği görevi verilen şahıslardan, hergün 15-30 dk. zaman ayırmaları istenebilir. Zaten bu tip işlerde, başlangıçta alt yapıyı oluştururken bir yoğunluk olur, bunun için geçici süreli eleman görevlendirilebilir, iş alımına, ihaleye çıkılabilir.

Suat- Hadi eğitime katkısını, reklamı, şunu bunu hallettik diyelim, anladık diyelim, bu site, kurulacak sistem, hem ayrılıkları, gayrılıkları giderecek, hem farklı görüşleri, bilgi, yorumları dile getirecek, hem de provakasyonlara engel olacak, aşı üretim merkezi olacak vs diyorsunuz, bunlar birbirine zıt geliyor, nasıl yapılacak, nasıl olacak, kişilerin “KEŞKELERİNİN, PİŞMANLIKLARININ” azalmasına nasıl katkıda bulunacak?

Pelin- Güncel bir konu üzerinden gidelim, GEZİ PARKI ile başlayan olaylara bu site engel mi olacak, veya daha sağlıklı bir zemine kaymasına katkıda mı bulunacak, nasıl olacak. Yandaş medya, Candaş medya tartışmaları var, medyanın tamamı yandaş veya candaş mı olacak, yada başka bir şey mi olacak, dışardan, içerden provakatif faaliyetlere nasıl engel olacak, devlet kontrolündeki bir siteye, devleti yönetenleri beğenmeyenler niye baksın, inanmayacaklar ki.

Ömer- Arkadaşlar, konuşuyoruz, güzel de bu hususlar, uzmanlık alanı uygun olan kişiler tarafından tartışılsa daha iyi olur da, neyse, koyunun olmadığı yerde keçiye ne diyorlar dıyı bırakalım da, bakın sabah oldu, ezan okundu, işi gücü olan var, uykusu gelen var, hadi hayırlı sabahlar, sonra devam edelim..

Huysuz Cüce- Bakalım bu konuşmaları yüce moderatör, editör, Genç Kalemler Ana Sayfada yayınlayacak mı? Sana da hayırlı günler…

YORUM YAZ
Henüz yorum yapılmamış.

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.