ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

Bir ayetin düşündürdükleri: Dini tahrife çalışanlar

Ayşe Yaşar

14 Temmuz 2013 Pazar 15:47
  • A
  • A

''Ey müminler!Daha önce de, Allah'ın kelamını işitip anladıktan sonra o sözü, bilerek konulduğu anlamın dışında kullanan bir grubu içinde barındıran bir topluluğun şimdi size iman edeceğini mi umuyorsunuz?''(Bakara 75)
Ayet bu.Daha ilk okumada günümüzde örnekleri bir bir gözümüzün önüne sıralanıyor.Bunlara en başta 'din adamı' sıfatıyla, arkasına aldığı saf-cahil topluluktan güç alan ve kademe kademe tahriflerini arttıran ve arsızlaşan kişileri örnek verebiliriz.Bu kişiler en başta en genel konular üzerinde küçük 'bityenikleri' ile başlayan ortaya attıkları iddialarını giderek daha da arttırarak halkın temiz-doğru imanını kafa karışıklıklarıyla değiştirmek istiyorlar.Her kafaya sokulan ufak bir soru işaretinin devamının geleceğini düşündükleri için her fırsatta medyada göz önüne çıkıp, yeni zırvalar ortaya atıyorlar.Eskilerin 'Allh'ım şeksiz şüphesiz iman nasip eyle' duası burada daha da anlam kazanıyor.
Bu kişiler dinin direği dediğimiz namaza, kandillerimize, Kur-an' a kısacası her kutsalımıza dil uzatmaktan kaçınmıyor.Daha da acısı bunu 'din adamı, dini öğretmeye yetkili kişi' sıfatlatını kullanarak yapıyorlar.Medyanın da bu kişileri gündeme getirmeye bu kadar rağbet etmesi ayrı bir merak konusu.Sonunda amaç 'bozulmuş bir din algısı, cahil ve nereye çekersen gelebilen Müslümanlar'. Allah bizleri korusun.
Buna birde şöyle bir örnek verebiliriz.Başörtüsü üzerinden gidelim.Üniversitelere, kamu kurumlarına başörtülü girilememesinden bahsetmiyorum.Bahsettiğim 'dinde başörtüsü var mı, tesettür var mıdır, tesettürün kuralları Kur-an'da yokken bu kuralları kim koyuyor' gibi tartışmalar.Sizinde sık sık şahit olduğunuz bu konular, tartışma programlarının gözde konularından.Temel itibariyle başlı başına Müslümanları ilgilendiren bu mevzular hakkında tartışma programları yapılıyor, konuşmacı kişiler çağrılıyor, konuşuluyor.Bu programlara çağrılan konuklara baktığınızda gördüğünüz şey ise bu kişilerin ne dinle, ne örtüyle, ne Kur-an'la alakası olmayan kişiler olduğudur.El ele verip biz Müslümanları çok düşünüyormuş gibi sorunlarımıza(!) çözüm bulmaya çalışıyorlar. Bu sadece bu konu için geçerli değil.
Biz Müslümanların gözünde sorun olmayan, aksine sorumluluğumuz, aidiyetimiz olan konular, böyle yetkisiz, böyle bilgisiz ve iyi niyetsiz kişiler tarafından sorun olarak ortaya konuluyor, konuşuluyor, tartışılıyor.Ha bir sonuca varıyorlar mı?Hayır.Çümkü muğlak bırakılan her cümlenin insanların kafalarında yeni şüpheler oluşturacağını çok iyi biliyorlar.''Neden kadın-erkek karışık namaz kılınmıyor, tesettürün kuralları Kur-an'da olmadığı halde kim bu kuralları koyuyor, başörtüsü var mı, namaz var mı, kandil var mı'' vs vs gibi birçok örnek verebiliriz.Daha da acısı bunları ortaya atanlar din adamı sıfatıyla ortaya çıkıyor, 'başörtüsü var mı?'' sorununa başörtüsüz katılımcılarla cevap arıyor, ulaştığı sonuçta hiç şaşırtıcı değil.''İslam'da başörtüsü zorunlu değil, kandil yok'' vs...
Sorun olarak niteledikleri şeylere hep kendi bozuk düşünceleri doğrultusunda çözüm bulmaları ise hiç şaşırtıcı değil.Yani eğer bir kişi 'tesettür sorunu' konusuyla karşımıza çıkıp anlatmaya başlıyorsa, sonunda 'İslam'da tesettür-başörtüsü zorunlu değildir'le konuyu bağlayacağına emin olabilirsiniz.
Bizim bunlara karşı halk olarak en başta yapmamız gereken ''Sen benim kutsalıma nasıl laf atıp, yok sayarsın'' fikriyle hareket etmek.Bu fikirden yola çıkarak interneti, sosyal medyayı, medyayı aktif kullanmak.En basitinden bulduğumuz her üç beş kişye doğruları söylemek.Birlik olmak.En başta biz gençler çok okumalı, çok araştırmalı, çok bilmeliyiz.Bu fitneleri iki-üç cılız ses olarak nitelememeliyiz.Zira görüyoruz ki doğruları söyleyenler artık cılız ses konumuna düştü.Biz gençlerin bilinçli, inançlı, kararlı,birlik olmamız, hakkı söyleyenlerin peşinden gidip, batılı söyleyen tahrifçileri izhar etmemiz, anlatmamız gerekiyor.Bu konuların, bu kişilerin muhatapları ilahiyatçılardır, din adamlarıdır diye düşünmemeli, kutsallarımıza sahip çıkmalıyız.İyi ile kötülerin bu kadar karıştığı bir ortamda çok uyanık, çok okuyan, çok öğrenen, anlatan, sesini duyurmaya çalışan, hakkı savunan bilinçli Müslüman bireyler olmamız gerekiyor.Özellikle biz gençlere daha fazla sorumluluk düşüyor.Allah yar ve yardımcımız olsun.

YORUM YAZ
Henüz yorum yapılmamış.

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.