ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

Yeni kurban Moussa Sow mu?

Asım Çalık

02 Eylül 2013 Pazartesi 12:39
  • A
  • A

“Wenger Highbury’de kontratını imzaladığında, 1996 Ekim, az zamana cok şeyler sığdırması gerektiğinin farkındaydı. Çok hızlı bir şekilde klüpde göze çarpan aşırılıkların üzerine düştü. Orta saha oyuncusu Paul Merson, Arsene’nin Londra’ya gelmesinden önce alkolle mücadele ettiğini kabul etmişti ve bu Wenger’in kökünden çözmek için üstüne düşeceği, asla tolere etmeyeceği bir sorundu. Sadece Arsenal’de değil, diğer bazı sükseli İngiliz klüplerinin ünlü oyuncularının da alkol problemi yaşaması, Wenger’i yeni işine başladığı ilk haftalarda şaşırtmıştı.

Paul Merson’un arkadaşlarından Tony Adams ve Ray Parlour da aynı problemi yaşayan oyunculardandı. Suçlamalar ve tutuklamaların olduğu bir kaç yıl öncesinde başa dert olan olayların en büyük sebebi alkolizmdi. Olayın ciddiyetini anlamak Arsene için çok uzun sürmedi. Suçlamalar ve tutuklamalar ile ilgili uzun liste takımın yeni patronu için hiç iç açıcı bir görüntü değildi fakat o neyle karşılaştığının farkındaydı. Bu büyük karmaşa Manchester United’la ligin en üstüne oynayabilecek yetenekli oyunculardan kurulu ekibin performansını olumsuz yönde etkiliyordu. Bu sorunu yaşayan ve yaratan Arsenal’li futbolcular, disiplin cezası almak yerine, klübün üst yönetiminden hoşgörü ve tavsiye içeren mesajlar almışlardı, ancak futbolcularının düzelmediğini gören takımın yeni patronu bu tarz tavırları affetmeyeceğini futbolcularına bildirmişti. Bu olayın hemen üstüne, içki probleminden ötürü Merson’ın eşinden ayrılmasına da tanık olan Fransız; anlayışlı bir şekilde olaya yaklaşarak, oyuncusun klübüyle yeni bir sözleşme umudunu taşıması için alkol bağımlılığına karşı başlattığı savaşı kazanmasını istemişti. “Paul olayın farkında. Onun kendiyle ilgili problemlerini çözeceğinden eminiz. Arsenal klübü olarak da onun yanındayız. O hep Arsenal için oynadı ve buradan da ayrılacağını düşünmüyorum” diyerek, futbolcusunun durumu hakkında bir basın açıklaması yapmış ve oyunusuna destek olmaya çalışmıştı.Sakin davranışları ve filozofik düşünce tarzıyla Wenger; klübün talihini değistiren,oyuncularıyla iyi ilişkiler kuran ve onlardan nasıl verim alacağını bilen bir hocaydı. Futbolcularına asla bağırmayan ya da onları basının önünde eleştirmeyen yapısıyla kendine has bir kontrol mekanızması kurmuştu. Oyunculara bu tarz olumlu yaklaşımı iyi sonuçları da beraberinde getirmişti. Onun bu sakin ruhlu tavırları, Wenger’e “Profesör” lakabını kazandırmıştı.”

Fenerbahçe Arsenal eşleşmesinden dolayı, Arsenal’in teknik, taktik ve oyuncu yapısını incelerken, Arsene Wenger gibi karizmatik bir hocanın “nasıl başarılı bir takım yaratma” arzusunda olduğuna da tanıklık ettim okuduklarımdan. Yukarıda okuduğunuz cümleler onun biyografisini yazan Tom Oldfield’ın “Pure Genius” Türkçe karşılıyla “Katıksız Deha” isimli kitabından. Yine okuduğunuz olay Arsenal’e henüz geldiği sene olan 1996 sezonun başında yaşananlardan. Paul Merson gibi içkinin tuzağına düşen bir oyuncuyu kazanmak uğruna yaptıklarından bazı anektotlar aldım sizler için. 1996-97 sezonunun sonunda Arsenal’den ayrılmıştı ama Mösyö Wenger’in o sezon toplamda 41 maçda görev verdiği Paul Merson 9 gole imza atmıştı. Sezon sonunda hocası tarafından 2 yıllık yeni mukavele teklif edilen İngiliz oyuncu, Arsenal’den aldığı ücretin iki misline kendi isteğiyle, Middlesborough klübüne transfer olmuştu. Ayrıca yukarıda adı geçen, alkol kullanımı, tutklanma, suölanma gibi olaylarla zamn zaman gündeme gelen Ray Parlour 2004, Tony Adams da 2002 yılına kadar Wenger’in Arsenal’inde oynamaya devam etmişlerdir. Hatta Adams’ın 500. maçı olarak tarihe geçen, 3-1’lik zaferle biten Everton maçındaki gollerden bir taneside Paul Merson’a aittir. Futbolun sadece taktik, teknik, antrenman, ve sahaya çıkacak 11’i belirlemek ziyade; oyuncularını önce saha dışında kazanmaya çalışan, onların özel hayatlarındaki problemleriyle de ilgilenen ve onlarla sürekli bire bir görüşmeler yapan, sağ bekleri ve zaman zaman stoper de oynayan Nijeryalı Sagna’nın söylediği gibi; “Wenger bizim için önemli bir kişilik ve bizim için hoca olmanın ötesinde bir karakter. Adeta bizim Babamız gibi. Kötü oynadığımızda pozitif kalabilen, kaybettiğimiz de bile bizi teşvik eden bir yapıya sahip” dediği komple bir lider portresi.

Geçen sene Aykut Kocaman’ın Alex’le yaşadığı gereksiz ve sonu dramatik biten sorun artçılarını da beraberinde getirmiş; Stoch ve Semih ile ilgili geçen sezondan kalan problemler ne yazık ki bu sene Semih’in kadro dışı kalmasına ve Stoch’unda sözüm ona Ersun Yanal tarafından çok istenmesine rağmen Paok’a kiralanmasına yol açmıştır. Geçen Cumartesi patlak veren Sow krizi bizlere ne futbolcuların ne de teknik adamların bu tarz olaylardan ders almadıklarını gösteriyor. Her ne kadar Sow’un hocasının kararını twitter yoluyla sorgulaması ve bunu paylaşması yanlışşa, bence bu noktada ki en büyük hata payı Ersun Hoca’nın. Alex krizinin ortaya çıkısında en büyük etken olan twitter depremi için hocanın futbolcularıyla klübe adım attığı ilk gün konuşup; “dertlerinizi, sorunlarınızı, kuşkularınızı, aklınıza takılan her şeyi direk olarak bana sorun, lütfen twitter’ı kullanmayın” demesi gerekmez miydi ya da takımla ilgili twitter kullanmayı yasaklaması uygun olmaz mıydı? Bir de basının önünde maçtan sonra Moussa’ya fırça atarcasına; “gerekeni yaparız” azarı hiç yakışmadı Yanal gibi beyefendi teknik adama.

Yukarıda teknik adamlık serüveninden pasajlar sunduğum Arsene Wenger içki belasının ağına düşen futbolcularını kovmak yerine, onları kazanma yoluna gitmiş, yoluna onlarla devam etmiş ve ilk sezonunda 3. bitirdiği ligi, 2. Yılında hem Premier Ligi şampiyonluğu, hem de Federasyon Kupası şampiyonluğuyla Arsenal’i çalıstıran ilk İngiliz olmayan teknik direktör olarak futbolun tarih sahnesinde yerini almıştır.Bu noktada 3 Temmuz krizini bir türlü aşamayan camianın Ersun Hoca’dan beklentisi; geçen sene Alex ile yaşanılan yanlış olayların tekrar yaşanmaması ve Süper Lig şampiyonluğuyla kötü günlerin bir nebze de olsa son bulmasıdır. Bence Yanal’ın “Wenger ruhuna” ihtiyacı var. Eğer büyük hoca olmak istiyorsa, Fransız teknik adamın Arsenal’deki 17 yıllık “başarı, istikrar ve bilgelik” kokan serüvenini dikkatle incelesi gerekir.

New York, 5:04

YORUM YAZ
Henüz yorum yapılmamış.

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.