ÖNE ÇIKANLAR :

YAZARLAR

Önder Bilic - Slaven Özen

Asım Çalık

16 Eylül 2013 Pazartesi 12:33
  • A
  • A

Futbolda sahanın içini doğru kararlarla dizayn etmek kadar, bu doğruları sahanın dışınada taşımanız gerekiyor. Daha düzgün bir söylemle eğer yeşil çimen diye adlandırılan arenada başarı istiyorsanız, bu arenanın gerisinde anlaşan ve birbirlerini tamamlayan komutanlara ihtiyacınız var her halükarda.

Beşiktaş bu sene Türk futbol tarihine geçen bir kararla, her türlü eleştiriye rağmen ezeli rakibi Fenerbahçe’de yardımcı antrenörlük yapmış bir ismi, Önder Özeni futbol direktörlüğü görevine getirerek en doğru kararı verdi. Özen Fenerbahçe’de görev aldığı dönemde Lorant, Çetin, Daum ve Zico’yla çalışmış; uluslararası ve domestik rakiplerini yakın takibe alarak, çalıştığı teknik adamlara hasımlarının analizlerini yapmakla ün salmış ve özellikle Zico’lu döneminde Şampiyonlar Liginde Çeyrek Finalin gizli kahramanı olarak gösterilmişti. Klüb tarafından Özen’e verilen sınırsız yetki sayesinde Slaven Bilic, Beşiktaş’ın futbol direktörü tarafından, yeni teknik direktör olarak göreve getirilerek Avrupai yapının ilk aşaması tamamlanmıştır. Bu noktada sahnenin arkasında filmi çekecek senaristler doğru bir yöntemle belirlenmiş, birbirlerini enerjileri ve futbol bilgileriyle tamamlayacak lider karakterler saptanmış ve ikilinin beraber karar verdikleri “genç” transferlerle yolla devam edilmiştir.

Alman ve İngiliz liglerinde oynayan Slaven Bilic ilginç bir kişiliğe sahip. Herkesin malumu futbol sonraki tutkusu müzik. İngilizce, Almanca ve İtalyanca bilen Bilic’in ayrıca hukuk diploması var. Bu kadar sosyal ve adaletli kişiliği olan bir hocanın da futbolcularıyla mükemmellik düzeyinde iletişim kurması herhalde kimseleri şaşırtmaz. Futbol’a aşık kişiliğiyle şöyle demiş bir keresinde; “Kadınlara çok saygım var ama dünyadaki en güzel şey futbol.” Bu da onun filozof tarafı.
Dün geceki oyunda Beşiktaş’ın gol yollarında ve ataklarında genellikle Fernandes, Almeida ve Olcay’ın en ön saflarda olduklarını görüyoruz. Tabiiki Töre ve Oğuzhan’ı da göz ardı etmemek gerek. Belkide Beşiktaş için ileriki haftalar adına en büyük kördüğüm burada başlayacak gibi çünkü bu isimlerin yerlerini bench’de dolduracak oyuncu kalitesi yetersiz gibi gözüküyor.

Antep maçından sonra takımda sınıf farkı yok, ne zengin ne de fakir var, herkes aynı demişti Bilic. O yüzden Fernandez’in dünkü oyunun koşu lideri olmasına şaşırmamak lazım. Belli ki kafasındaki kazanma ve başarılı olma formülünü futbolcularının benliğine de felsefe olarak işlemiş Hırvat hoca.

Dünkü mücadeleden sonra oyuncularının göstermiş olduğu performasları için; “oyuncularımın önlerinde saygıyla eğiliyorum” diyebilecek kadar da mütevazi olan ve onları onore eden Bilic ve onu bu göreve getiren Özen’in uyumu takımada sirayet etmiş ve Siyah Beyaz doğrular sahanın dışından sahanın içine taşınmış gibi gözüküyor adeta. Haftaya Galatasaray’ın işi hiçde kolay değil. Fatih Hoca uykusuz gecelere merhaba diyecek gibi sanki.

New York, 05:06

YORUM YAZ
Henüz yorum yapılmamış.

Yorum yapmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir. Yada Misafir Olarak Yorum Yapabilirsiniz.Üyeliğiniz varsa üye girişi yapabilirsiniz. Yeni üyelik için üyelik formunu kullanabilirsiniz.