Hani filmlerin esas oğlanıyla, esas kızı vardır ya...Transferde gelecek yıldız çilek midir krema mıdır bilemem ama futbolun esas çileği de, esas kreması da seyircidir bence. Kadıköy’de az sayıdaki taraftara oynamak, özellikle Caner’in frikik golüne kadar stadın ambiansını adeta amatör kümede oynanan maç havasına bürüdü. Bu sene ceza alacak takımların maçlarında hanımları ve çocukları görememek ne kadar doğru bilemiyorum ama Federasyonun aldığı, “küfreden tribünün kapatılması” fikrinin doğru olup olmadığını hep beraber göreceğiz maçlar başladığında. Ama hanımlarla çocukları da özleyeceğimizi söylemeliyim şimdiden.

Saha kenarında iki beyaz gömlekli vardı yedek klübelerininin önünde. Birisi Jose Miguel ya da bilinen ismiyle Mitchel, diğeriyse İsmail Kartal’dı. Mitchel Olympiacos’u son iki yılın Yunan Süper Lig Şampiyonluğuna taşıyan isimdi. İki yıl Getafe, bir senede Sevilla tecrübesi yaşadı. İsmail Kartal’sa son dört yılında yardımcı hoca olarak iki şampiyonluk ve bir Euro lig yarı finali gördü. Mitchel’e göre daha az tecrübeli gibi görünsede kolunda Sivasspor’u şampiyon yapan hoca künyesi var. Kocaman ve Yanal’la hocalık hamuru kıvama gelen bir futbol karakteri. Biraz sabretmeli Fenerbahçe ahalisi Kartal’a. Onun için de kolay olmayacak. Kartal bir taraftanda şanslı aslında. Neredeyse hiç oyuncu kaybı yok kadrodan. Tek kayıp Salih şu anda. Eğer İsmail hoca olayların bu noktaya geleceğini bilseydi Salih’i bırakmazdı diye düşünüyorum.

Diego ne kadar katkı yapar, yapamaz bunu kestirmek şu an mümkün değil ama Diego’suz takım ve şablon belli. Aynen devam gibi; Baroni, Holmen, Salih, Diego olmadığına göre görüntü saha içindeki hareketli ve yer değiştirebilen forvetleriyle 4-3-3 gibi. Dörtlü defansın önünde Topal’ı tek koyup Emre-Raul’le beraber aslında sistemin 4-1-2-3’le Ersun hocanın keşfettiği sistem olduğunu da söyleyebiliriz. Ama Kocman’ın bol paslı oyun tarzına dönülecek gibi. Yani hem kontrol, hem hücum. Sahaya çıkan kadro zaten normal 11 gibiydi. Sanırım Topuz-Gökhan ve Bekir-Egemen değişiklikleriyle kadro ve sistem bu şekilde olacak. Diego’nun ilk 11’e girdiği maçlarda sistem Diego plus 3 forvet olursa bu sıkıntı yaratabilir. Keşke Diego sakat olmasaydı da İsmail Hoca Alex tarzı bir düzeni, yani Diego plus tek forvetli sistemi de deneyebilseydi.

Az seyircili, çok oyuncu denemeli bir karşılaşma olmasına rağmen Fenerbahçe’nin iyi oynadığını düşünüyorum. İlk su molasına kadar Topuz-Kuyt bindirmesinde Kuyt’un az farkla auta giden vuruşunu ve Emre’nin pas vererek kullandığı serbest vuruşda Topuz’un kalecinin ellerinde eriyen şutunu gördük. Su molasının hemen ardından İsviçreli Patjim Kasami uyuyan Bekir ile Alves’in arasında sessizce girdi ama skoru üretemedi. Kuty-Moussa-Emenike’yle diri kalan Kanaryalar bir çok pozisyonu değerlendiremedi. Moussa belki çok pozisyonu harcadı ama bu onun için kötüye değil iyiye işaret. Sezon öncesi bu kaçırmalar normal ve kronik Sow için. İlerieyen haftalarada kritik gollere imza atacağından hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Emenike sanki daha bir farklıydı. İsyankar olacak gibi bu sene.

Fenerbahçe geçen seneden çok da farklı bir görüntü sergilemedi dün akşam. Takım hep ayakta ve atakta kaldı. Caner’in geçen sene Kasımpaşa maçında attığı frikik golünden sonra Ersun Yanal’a sarılışı geldi gözlerimizin önüne. İsmail Hocaya da aynı içtenlikle sarıldı golün ardından. Sinirlenmediği zaman bir harika bu çocuk. Hem Emre, hem de Jose Hobelas Caner’e özenince üç mükemmel frikik golü seyretti izleyenler.

Hazırlık maçıda olsa galibiyetle başlamalıydı Kartal yeni serüvenine. Camiaya, futbolculara, teknik ekibe, taraftara moral olacaktı çünkü. Hangi sistemi oynatırsan oynat artık pilot kabininde sen varsın İsmail Kartal. Bu sene belkide en önemli sene. Hedef Avrupa yolu. Unutma Hocam!.....Kartallar yüksekten uçar.....

Asım Çalık, 16 Ağustos 2014 Cumartesi, Astoria, New York, 4:22pm